15 Baro'nun Öcalan talebi red edildi!
Abone olDoğu ve Güneydoğu'daki kentlerde bulunan 15 baronun başkanı çatışmaların durdurulması adına İmralı'da Abdullah Öcalan'la görüşme başvurusu yaptı. Talep, "Güvenlik bakımından bir araya getirilemeyecek hükümlülerle toplu görüşme yapılamaz" gerekçesiyle ret
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 15 baronun
başkanı adına Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi “çatışma ve
ölümlerin önüne geçmek ve kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla”
Abdullah Öcalan’la görüşmek için Başbakanlık ve Adalet
Bakanlığı’ndan izin istedi. Bakanlık, “ Güvenlik bakımından bir
araya getirilemeyecek hükümlülerle toplu görüşme yapılamaz”
diyerek, baro başkanlarının talebini reddetti. Elçi, “Öyle
anlaşılıyor ki hükümet silahlı sürecin devamını şimdilik daha
rasyonel; barışçıl ve demokratik arayışları ve çözüm çabalarını
tehlikeli görüyor” dedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’ndeki 15 baro adına geçen 13 Ağustos’ta Adalet Bakanlığı’na
başvurup Abdullah Öcalan’la görüşmek istediklerini bildirdi. Elçi,
başvuru dilekçesinde, “Ülkemizde bir süredir baş gösteren ve bütün
toplumumuzu üzüntü ve endişelere gark eden şiddet olayları ve
yaşanan ölümler nedeniyle biz baro başkanları da sık sık
değerlendirmeler yapmakta ve bu yangının nasıl söndürüleceğine
yoğunlaşmaktayız. Yaşanan çatışma ve ölümlerin önüne geçmek ve kamu
güvenliğinin sağlanması amacıyla hâlâ İmralı Kapalı Cezaevi’nde
bulunun Öcalan ile baro başkanları olarak ve bu sıfatımızla bir
görüşmenin yararlı olacağını düşünüyoruz” dedi.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından 17
Ağustos’ta verilen yanıtta, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkındaki Kanun’nun 85 ve 116. maddeleri gereğince reddedildi. 85.
maddenin dördüncü bendinde, “Güvenlik bakımından bir araya
getirilemeyecek hükümlülerle toplu görüşme yapılamaz” denilirken,
116. maddede ise disiplin cezası almış tutuklu ve hükümlüler
hakkındaki kısıtlılıkları düzenliyor.
Tahir Elçi, kamu yararı ve toplumsal barışı gözeterek hareket
ettiklerini belirterek, “Biz ülkemizde bir süredir devam eden ve
her saat bizi derinden acıtan yangına bir kova su dökmek istedik.
Amacımız tümüyle buydu. Ateşin sardığı bölgedeki 15 baro başkanının
bu iyi niyetli girişimini bloke etmesi, açıkçası hükümetin silahlı
çözümü, silahlı sürecin devamını şimdilik daha rasyonel gördüğünü
ve bunda daha çok yarar gördüğünü ortaya koyuyor. Öyle anlaşılıyor
ki hükümet, barışçıl ve demokratik arayışları ve çözüm çabalarını
tehlikeli görüyor. Bu da çok acı bir durum” dedi.