14 Temmuz 2011 Basın Özeti
Abone olRupert Murdoch İngiltere'den 'kaçıyor'; İsrail'in boykot yasasına sevinenler ve üzülenler; piyasalarda artan panik altın fiyatlarını tırmandırıyor; İran'ın yeraltı nükleer tesisi; yeni bir sanat merkezi: Katar
İngiltere'de siyaset, ekonomi ve medya dünyasını günlerdir
meşgul eden sorunun cevabı, bugün gazetelerin manşetlerinde.
Rupert Murdoch'un, İngiltere'nin en değerli ticari yayın kuruluşu BSkyB'yi tamamen satın almaktan vazgeçtiğini yazan Financi Times, medya patronunun siyasi baskılara boyun eğerek 13 milyar dolar civarındaki teklifini geri çektiğini bildiriyor.
Siyasi baskıların nedeni, Murdoch'a bağlı dev medya imparatorluğunun parçası olan İngiliz gazetesi News of the World'ün yüzlerce -ve hatta binlerce- kişinin gizlice telefonlarını dinlediği iddialarıyla patlak veren skandal.
Murdoch sözkonusu gazeteyi kapatarak skandalın üzerini kapatmaya çalışmış olsa da, bunun yetmediği anlaşılıyor. Hatta Independent'ın manşetine bakacak olursak, ''Rupert kaçıyor.''
Independent, Avustralya asıllı işadamının ana şirketi News
Corporation'ın, İngiltere'de sahibi olduğu gazeteleri de bırakmayı
düşündüğünü belirtiyor.
Kabaran fatura
Fakat Independent'a göre, İngiltere'de patlak veren skandalın yankıları Atlantik ötesine de yayılma eğiliminde. Gazete, şimdi Amerikan senatosunda da, Murdoch'a bağlı Amerikan gazetelerinin İngiltere'dekine benzer usulsüzlüklere karışıp karışmadıklarının soruşturulması çağrılarının yükseldiğini bildiriyor.
''Bari vazgeçelim'' diye manşet atan Guardian, Rupert Murdoch'un televizyon ihalesinden geri çekilişini, ''İngiltere parlamentosuna boyun eğdi'' diye yorumluyor. Gazete, Başbakan David Cameron'ın telefon dinleme skandalıyla ilgili İngiltere'de açılacak bağımsız soruşturmada ''Rupert Murdoch da ifade vermeye çağrılmalı'' dediğini aktarıyor.
Times, telekulak skandalının faturasının giderek kabardığına işaret ederek, BSkyB ihalesinden geri çekilen Murdoch grubunun 60 milyon doları aşkın para ödemek zorunda kalacağını; ayrıca telefonları dinlenenlere ödenecek tazminatlar için de 30 milyon doların üzerinde bir fon ayırdıklarını yazıyor.
Boykot hakkı
Financial Times'ın dış haber sayfalarında, İsrail'in bu hafta başında parlamentodan geçirdiği boykot yasasının yarattığı tartışma var.
Yasa uyarınca İsrail'i ve Batı Şeria'da kurulu Yahudi yerleşim birimlerini ekonomik, kültürel ya da akademik yönden boykot edenlere tazminat davası açılabilecek. Ayrıca İsrail devleti, böyle bir boykota destek veren kurumları kamu fonlarından ve vergi kolaylıklarından men etme hakkına sahip oluyor.
Financial Times, İsrail solunun yasaya öfke duyduğunu, sağ kanatta ve yerleşim birimlerinde ise sevinçle karşılandığını yazıyor. Hatta yasa taslağını kaleme alan gruba başkanlık eden iktidardaki Likud partisi milletvekili Zeev Elkin, boykota destek vermeyi kriminal bir suç olarak tasarlamalarına rağmen, ortaya çok hafif bir yasa çıktığı kanısında.
Fakat Financial Times, bu haliyle bile boykot yasasının Amerikan ve İngiliz hükümetleri dahil birçok çevreden eleştiri topladığını, İsrail demokrasisine zarar verdiği görüşünün sıkça dile getirildiğini yazıyor. Gazete, İsrail'deki kimi insan hakları örgütlerinin sözkonusu yasanın yürüttükleri faaliyetlere karşı kullanılmasından endişe duyduklarını bildiriyor.
Altının altın çağı
Independent, Avrupa ve Amerika'dan peşpeşe gelen kötü ekonomik göstergelerin panik içindeki yatırımcıları altına yönelttiğini ve altın fiyatlarının bütün zamanların en yüksek seviyesine çıkarak yeni bir rekor kırdığını bildiriyor.
Gazete, piyasaların birkaç koldan birden tedirgin olduğunu aktarıyor. Önde gelen İtalyan, Fransız ve Alman bankalarının ''stres testi'' sonuçlarının muhtemelen cuma günü açıklanması bekleniyor.
Ortaya çıkacak tablonun iç açıcı olmayacağını tahmin eden Independent, Amerika Birleşik Devletleri'nde ise Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke'nin, halihazırda 1 trilyon dolar aktarılmış olan Amerikan ekonomisi halen rayına oturamadığı için piyasalara biraz daha para pompalanacağının işaretlerini verdiğini yazıyor.
Yeraltı tesisi
Daily Telegraph gazetesi, ''İran nükleer tesisini yerin altına taşıyor'' diyor. Gazete, Kum kenti yakınlarında bir dağın derinliğinde yer alan tesisin İran'a, saldırı tehdidinden uzak, uranyum zenginleştirme fırsatı vereceğini yazıyor.
Karadan ve havadan füze saldırılarına dayanıklı şekilde tasarlanan tesisin varlığını Tahran hükümetinin de kabul ettiğini belirten Daily Telegraph, İran'ın atom bombası geliştirme yolunda hızla ilerlediği görüşlerine yer veriyor.
Ancak gazete, şu an nükleer pazarlıklar için Viyana'da bulunan Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi'nin bu iddiaları yalanlayarak, İran'ın nükleer silahları sadece dış politika çizgisinde yanlış görmekle kalmayıp, dini sebeplerden dolayı da onaylamadıklarını ve İslam'a aykırı bulduklarını söylediğini bildiriyor.
Katar'ın sanat aşkı
Katar'ın sanat piyasasındaki yükselişini bildiren Guardian, bu küçük emirliğin son yıllarda dünyanın lider konumundaki sanat alıcısı haline geldiğini yazıyor.
Gazeteye göre Katar kraliyet ailesi, 2022 Dünya Kupası maçlarına ev sahipliği yapacak olan ülkenin kültürel konumunu da güçlendirmek için kesenin ağzını iyice açmış bulunuyor.
Piyasanın gözlemciler, son altı yıl içerisinde Andy Warhol ve Mark Rothko gibi devler dahil el değiştiren modern sanat eserlerinin büyük bir ihtimal Katar yolcusu olduğunu belirtiyorlar.