14 Ağustos 2011 Basın Özeti

İngiliz Pazar gazetelerinin ortak konusu, Londra'da başlayıp geçtiğimiz hafta boyunca, gerek başkentin farklı semtlerine gerekse İngiltere'nin diğer büyük kentlerine yayılan, ayaklanma, kundaklama ve yağmalama olayları...

Gazeteler onlarca sayfa ayırdıkları konuyu, fotoğraflar eşliğinde, gerek haber gerekse yorum olarak ele alıyor.

Farklı alanlardan uzmanların, gerek olayların nedeni gerekse olanlara ne tür tepkiler verilmesi gerektiğine ilişkin yorumları, gazetelerde geniş yer buluyor.

Konuyu en geniş biçimde ele alan gazete olan Observer, Muhafazakar-Liberal koalisyonu içinde olaylara verilen tepki nedeniyle başlayan tartışmanın büyüdüğünü aktarıyor.

Gazete, hükümetin olaylara karşı tek cephe görüntüsü vermek istediğini ancak, koalisyonun Liberal-Demokrat kanadının tepkisel açıklamalar ve çözüm önerilerine son verilmesi çağrısında bulunduğunu yazıyor.

Tepki çeken önerilerin başında, yasadışı eylemlerde bulunduğu belirlenen kişilere tüm devlet yardımlarının kesilmesi.

Çoğunluğu İngiltere'nin en yoksul kesimlerinden olan yağmacılarla çete üyeleri ve bunların aileleri, işsizlik ve konut yardımı başta olmak üzere bir dizi yardım alıyor.

Bazı kesimler de olaylara katılanların bu tür yardımlardan mahrum edilmesini istiyor.

Observer, koalisyon ortağı Liberal Demokratların en nüfuzlu isimlerinden biri ve Londra'nın yoksul semtlerinden birinin milletvekili olan, genel başkan yardımcısı Simon Hughes'nu bu çağrıya şiddetle karşı çıktığını bildiriyor.

Hughes, uzun dönemli çözümün devlet yardımlarını kesip, zenginlerden alınan vergiyi düşürmekten değil, ulusal serveti daha adil dağıtıp, olanaklar alanını genişletmekten geçtiğini söylüyor.

Sunday Telegraph ise Başbakan David Cameron'ın 'sıfır hoşgörünün zamanı geldi' dediğini aktarıyor.

Gazete, başbakanın sokakları yağmacılar ve çetelerden temizlemek için sert eylem sözü verdiğini yazıyor.

Gazete, olaylara sahne olan kentlerden biri olan Manchester'in piskoposu Nigel McCulloch'un değerlendirmesine de yer veriyor.

Çocukların doğru rol modellere sahip olmadan büyüdüğünü kaydeden Piskopos'a göre, olayların nedeni ahlak erozyonu.

Sunday Times da başbakanın çetelerin hayatını cehenneme çevireceğini yazıyor.

Gazete, hükümetin çete liderlerini 'hayatlarının her anında' rahatsız etmeye yönelik planlarını açıkladıpını bildiriyor.

Gazetede yayınlanan bir kamuoyu yoklamasına göre de halkın yüzde 56'sı, hükümetin polis bütçesinde yüzde 20'ye varan kesintiler yapma planından vazgeçmesini istiyor.

Sunday Express ise çözüm olarak yeniden zorunlu askerlik uygulamasına geçilmesini öneriyor.

Gazetenin yaptırdığı bir kamuoyu yoklamasına katılanların çoğunluğu, bu yolla ayaklanmalara katılan başıboş gençlerin, ordu disiplininden geçmek zorunda kalacakları kanısında.

Gazete, okurlarının 'sokakların ömrlerini suç işleyerek geçirmesi muhtemel bir kuşaktan temizlenmesini istediğini' yazıyor.

Independent on Sunday İngiltere'nin tanınmış tarihçilerinden David Starkey'nin başlattığı tartışmaya bir tam sayfa ayırmış.

İngiltere'nin veliaht prensi Charles'ın yakın arkadaşı olan Starkey, olaylar ardından verdiği bir mülakatta, yaşananları 'siyah kültürüne' bağlamıi ve İngiltere'de bir eksim beyazın da bu kültürün etkisisiyle artık 'siyahlaştığını' söylemişti.

Özellikle kraliyet tarihi üzerine çalışmalarıla tanınan Starkey'nin bazı çalışmaları belgesel olarak televizyonlarda gösterilmişti.

Bunların ötesinde kendisi de bir çok televizyon programına katılarak kamuya mal olmuş bir isim.

Independent on Sunday Starkey'nin yorumlarının aldığı tepkiler nedeniyle televizyon kariyerinin tehlikede olduğunu belirtiyor.

Gazete, farklı kesimlerden kişilerin Starkey'nin yorumuna ilişkin değerlendirmelerini aktarıyor.

Bunlardan birisi 4. Kanal'ın ana haber programının yapımcı ve spikerlerinden Krişnan Guru-Murthy'nin yorumu...

Hint kökenli bir İngiliz olan ünlü spiker 'Vay canına; demek Starkey siyah kültürünü sorumlu tutuyor. Sonunda kafayı iyice üşüttü demek ki' diyor.

Gazete, ırkçı İngiliz Ulusal Partisi'nin lideri olan Nick Griffin'in de, 'Starkey'ye partimizin altın onursal üyeliğini verip vermemeyi değerlendiriyorum' dediğini aktarıyor.

Sunday Mirror, İngiltere yanarken, Kraliçe 2. Elizabeth'in ortanca oğlu Prens Andrew'nun Akdeniz'de gönül eğlendirdiğini yazıyor.

Gazete, Duke of York ünvanınd da sahip olan Prens Andrew'nun, Akdeniz'in ışıltılı sularında kendisinden oldukça genç bir bayanla öpüşüp, yüzerken fotoğraflarına yer veriyor.

Haberde, 'Prens 80 bin sterlinlik tatilde egzotik güzelle öpüşüp koklaşırken, üç korumasının parası bizim cebimizden çıkıyor' deniyor.