13 şehit davasında korkunç itiraflar
Abone olSilvan'da 13 askerin şehit olduğu çatışma sırasında görevde olan albay, binbaşı ve üsteğmenin yargılandığı davada 8 asker o günü bir kez daha anlattılar.
Silvan'da 13 askerin şehit olduğu çatışmanın ardından,
"Görevi ihmal" iddiasıyla haklarında dava açılan albay, binbaşı ve
üsteğmenin yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Kaya Yazgan Salonu'nda görülen
duruşmada tutuksuz yargılanan Silvan Taktik Alay Komutanı Albay
Murat Toprak, Binbaşı Milbay Şahin ve 1. Bölük
Mahkeme heyeti, Jandarma Bölge Komutanlığı'nda harekat subayı
olarak görev yapan Yarbay Hakan Ekinci'nin de aralarında bulunduğu
8 askeri tanık olarak dinledi.
Yarbay Ekinci, ifadesinde, Lice'de teröristlerce kaçırılan iki
asker ve bir sağlık görevlisinin bulunabileceği düşünülen bölgeye
operasyon planlaması yapıldığını söyledi.
Mahkeme başkanı, Ekinci'ye, "Söz konusu bölgede
teröristlerin varlığıyla ilgili önceden bir istihbarat bilgisi veya
insansız hava aracı (İHA) görüntüsü tespit edilmiş miydi?"
diye sordu.
Ekinci'nin, "Onu bir istihbaratçıya sorarsanız daha iyi
olur" demesi üzerine mahkeme başkanı, tanığı,
"Soruyu kime soracağımıza biz karar veririz" diye
uyardı.Tanık Ekinci, operasyon planlamasında Jandarma Bölge
Komutanı'nın birinci derecede sorumlu olduğunu söyledi.
Tanık Kıdemli Üstçavuş Hasan Gökder de askerlerin bölgedeki
operasyonlar nedeniyle yorgun düştüğünü ifade ederek, şunları
söyledi:
"Askerlerin uyumaması için elimizden geleni yapıyorduk.
Öğleye doğru bize
Mahkeme başkanı, Gökder'e, daha önceki ifadesinde, "Yorgun
olan birlik araziye çıkarılmasaydı bu kadar kayıp olmazdı"
dediğini hatırlatarak, "Bu ifade senin mi?" diye sordu. Gökder,
"Evet" yanıtını verdi.
Askerler 'Çök' emri esnasında bile uyuyordu
Tanık Jandarma Astsubay Çavuş Serkan Bostancı ise Lice'deki
operasyonda, sorumlusu olduğu timle Tepebaşı Karakol Komutanlığı'na
gittiklerini, oradan da Hazro Jandarma Komutanlığı'na geçtiklerini
dile getirerek, gece yapılan taciz ateşi nedeniyle uyumadıklarını
ve sabah tekrar Tepebaşı Karakol Komutanlığı'na intikal ettiklerini
belirtti.
Araçla gittikleri Mutluca Boğazı'ndan çatışmanın yaşandığı Şoruk
Tepe'ye yürüdüklerini ifade eden Bostancı, "45 derece
sıcakta 3 gün boyunca dinlenemedik. Askerlerim çok
Bostancı, askerlere yeterli sayıda çelik yelek verilmediğini,
makineli tüfek taşıyan askerlere ise 'ağırlık olmasın' diye çelik
yelek giydirilmediğini ileri sürdü.
Asker bana, 'Komutanım çok yorgunum' dedi
"Operasyon bölgesinde 10 dakikalık mola verdik. Ben o
esnada termal kamerayla gözetleme yapıyordum. Önümde, timde hiç
uyumayan ve en güvendiğimiz er Olgaç Yanmaz duruyordu. Ona
seslendim. Ancak hiç hareket etmiyordu. Gidip çelik başlığına
vurdum. Uyuduğunu fark ettim. Kızdım ona. Bana, 'Komutanım çok
yorgunum' dedi. Çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Gökhan'ın tayinine
10 gün kalmıştı. Onu dikkatli olması konusunda uyardım. Tabur
Komutanı Binbaşı Milbay Şahin de yanımızdaydı. Birden 'el bombası'
diye bağırdı. Bombanın düştüğü mevziden kendimizi dışarı attık.
Tabur Komutanının yüzünden kan geliyordu. Çatışma başlamıştı. Tabur
Komutanına, 'Bilgi verdiniz mi?' diye sordum. O da yaranın şokuyla,
'Hamza, kime bilgi vereceğim' dedi. Telsizi düşmüştü. Kendi
telsizimi ona fırlattım. Hareket merkezine çatışma çıktığını
anlattı."
Tanık Karasakal, çatışma esnasında teröristlerin küfür ederek,
kendilerine doğru geldiğini belirterek, "Oraya doğru bir el
bombası attım. Ateş yoğunluğu kesildi. Bir asker sürünerek yanıma
geldi. Ağlıyordu 'mermim bitti' dedi. Kendisine bir şarjör mermi
verdim. O esnada Noyan Aydın'ın şehit olduğunu duydum"
diye konuştu.
Helikopter geç geldi
Çatışmanın yaşandığı bölgeye helikopterlerin geç geldiğini iddia
eden tanık Karasakal, "Birliğimizden biri 'helikopter
geliyor diye bağırın. Böylelikle hem askerlere moral hem
teröristler için caydırıcı olur' dedi. Şehitlerden dolayı şoka
giren bir asker otomatik tüfekle havaya ateş açıyordu. Astsubay
onun silahını alarak kızdı. Olay yerine gelen helikopter 5 dakika
kadar tur atıp gitti. Daha sonra gelen helikopterler, yaralı ve
şehitleri taşıdı" dedi.
Duruşmada, 4 tanığın daha beyanını dinleyen mahkeme heyeti,
sanıklara bu beyanlarla ilgili söyleyecek bir şeylerinin olup
olmadığını sordu. Sanıklar, tanık beyanlarına ilişkin bir
diyeceklerinin olmadığını belirtti.
Çatışmada şehit olan Jandarma Komando Onbaşı Aykut
Delimehmetoğlu'nun ailesinin avukatı Uğur Bingöl, sanıkların
tutuklanmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına karar
vererek, duruşmayı erteledi.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde, 14 Temmuz 2011'de teröristlerin
düzenlediği saldırıda 13 asker şehit olmuştu.