13 Guantanamo daha var
Abone olMerkezi New York'ta bulunan insan hakları örgütü Human Rights First, Amerikan yönetiminin yurtdışında Guantanamo benzeri 13 gizli cezaevinin bulunduğunu bildirdi.
Merkezi New York'ta bulunan insan hakları örgütü Human Rights
First, Amerikan yönetiminin yurtdışında Guantanamo benzeri 13 gizli
cezaevinin bulunduğunu bildirdi. ABD Savunma Bakanlığı'ndan ise bu
bilgiye yalanlama gelmedi. Merkezi New York'ta bulunan Human Rights
First isimli insan hakları örgütü yöneticilerine göre Guantanamo'da
ortaya çıkarılanlar, Amerika Birleşik Devletleri'nin yurtdışında
bulunan gizli cezaevleriyle kıyaslandığında devede kulak kalıyor.
İnsan hakları örgütünün geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıkladığı
rapora göre, Washington'un yurtdışında 13 gizli cezaevi bulunuyor.
Amerikan Savunma Bakanlığı konuya ilişkin hiçbir yorum yapmazken,
ne yalanlama getiriyor ne de doğrulamaya yanaşıyor. Human Rights
First'ün raporu pek çok yaşanmış vakayı aktararak, iddialarını
destekliyor. İnsan hakları savunucusu Deborah Pearlstein
hazırladıkları raporla ilgili şu bilgileri verdi: "Burada söz
konusu olan, ABD tarafından işletilen ya da ABD ile işbirliği yapan
devasa bir cezaevleri ağı. Tutuklular, işkence yaptığı bilinen
ülkelere de teslim ediliyor, yapılan işlemler hiçbir şekilde
denetlenmiyor. Bütün bu cezaevlerinde hesap verme gibi bir
yükümlülük de olmadığından, görevlilerin icraatlarını aklıma bile
getirmek istemiyorum." BİLGİ VERİLMİYOR Resmen varlıkları kabul
edilmediği için "hayalet cezaevleri" olarak da tanımlanan gizli
cezaevleri, Amerikan istihbarat örgütü CIA, Savunma Bakanlığı ve
diğer yabancı gizli servisler tarafından işletiliyor. Bu
cezaevlerinde kimlerin hangi koşullarda, neden yattığı "çok gizli"
damgasıyla gözlerden ırak tutuluyor. Aynı zamanda, toplam kaç
kişinin bu cezaevlerinde kaldığı da devlet sırrı. ABD Savunma
Bakanı Donald Rumsfeld bir Iraklı'yı aylarca, herhangi bir şekilde
kayda geçirmeksizin cezaevinde tuttuklarını itiraf etmişti. Ancak
Rumsfeld, söz konusu kişinin resmi bir cezaevinde tutulduğunu
vurgulamıştı. Afganistan, Pakistan, Ürdün, Hint Okyanusu'ndaki
Amerikan askeri üssü Diego Garcia ile Amerikan savaş gemilerinde
gizli cezaevlerinin kurulmuş olduğu tahmin ediliyor. Amerikan
hükümeti, 11 Eylül saldırılarının planlayıcılarından Halit Şeyh
Muhammed ve Remzi Binalşip'in hangi cezaevinde tutulduğunu
açıklamıyor. İnsan hakları savunucusu Deborah Pearlstein, en
azından cezaevinde yattıkları konusunda bilgi verilmesinin bir adım
olabileceğini söyleyerek şöyle ekledi: "Uzun yıllardır Amerika
Birleşik Devletleri'nde yaşayan bir Pakistanlı, Karaçi'den
Bangkok'a giderken iz bırakmaksızın ortalıktan kayboldu. Karısından
edinilen bilgiye göre kayıp kişi, bir iş gezisindeydi. Haftalar
sonra, Kızılhaç yetkilileri kendisine ulaştı ve kocasının
Afganistan'ın Bagram kentindeki Amerikan askeri havaalanında
tutulduğunu bildirdi." HUKUKDIŞI UYGULAMALAR Suriye kökenli bir
Kanada vatandaşının yaşadıkları da örnek bir vaka teşkil ediyor.
Kendi ifadesiyle New York'ta gözaltına alınan bu kişi, CIA
tarafından sorgulandıktan sonra Suriye gizli servisine teslim
edildi. Suriye gizli servisi, bu kişiyi tam bir yıl boyunca
hakkında herhangi bir yasal işlem başlatmaksızın işkenceli
sorgulara tabi tuttu. CIA'nin eski sorgu uzmanlarından biri olduğu
belirtilen bir kişiyse konuya farklı bir akış açısından yaklaşarak,
"Kimse kimseyi kandırmasın. Bir teröristle bir banka soyguncusunu
ya da bir gaspçıyı kimse aynı kefeye koymasın. New York'ta bir atom
bombasının patlatıldığını düşünün: Hala bu kişilere hak hukuk
tanınmasından söz ediliyor" diye konuştu. Uluslararası Kızılhaç
Örgütü, 2004 yılı başında gizli cezaevleri konusunda Amerika
Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Colin Powell ve Beyaz Saray
Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice nezdinde girişimde bulundu.
Kızılhaç'ın bu cezaevlerinde tutulan tutuklulara ulaşma isteğine
aradan aylar geçmesine rağmen hala bir cevap verilmedi.