127 bin kişi köyüne döndü
Abone olDoğu ve Güneydoğu’daki terör nedeniyle köylerini terk eden 353 bin 288 kişiden önemli bir bölümü yurduna döndü. Köye dönenler mutlu olduklarını söylüyor.
Doğu ve Güneydoğu’daki terör nedeniyle köylerini terk eden 353
bin 288 kişiden 127 bin 820’si ‘Köye Geri Dönüş ve Rehabilitasyon
Projesi’yle yurduna geri döndü.
Gelenlerin önemli bir kısmını orta yaşın üstü grup oluştururken
büyük şehirde yetişen ikinci neslin ise köye dönme konusunda
isteksiz davrandığı belirtiliyor. Proje kapsamında kesin dönüş
yapanlar, şehir hayatına göre daha mutlu olduklarını ifade
ediyor.
8 yılın ardından köyüne dönen binlerce kişiden biri olan 69
yaşındaki Hüseyin Yıldız, şimdi bağı-bahçesiyle uğraşıyor. “Şehirde
bir gün aç, bir gün toktuk.” diyen Yıldız, şimdi sebze meyve
yetiştirdiğini söylüyor. Torunlarıyla yaşayan Hüseyin dedenin tek
endişesi tekrar baş gösteren terörist saldırılar.
Köye en fazla dönüş 20 bin kişi ile Hakkari'ye, en az dönüş 56
kişiyle Elazığ'a gerçekleşmiş. Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgeleri'nde 14 şehire (Adıyaman, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Hakkari,
Muş, Tunceli, Van, Elazığ, Batman, Diyarbakır, Mardin, Siirt ve
Şırnak) şimdiye kadar 127 bin 820 kişi kesin geri dönüş yaptı.
Terörün aktif olarak başladığı 1987'den 1999 yılına kadar geçen
zamanda en fazla acının yaşandığı Diyarbakır'da 43 bin 216 kişi göç
etmek zorunda kaldı.
Bunlardan 19 bin 335'i geri dönerek şimdi köyünde yaşıyor. Mağdur
köylerden biri de Şaklat. Güvenlik gerekçesiyle boşalan 3 bin 688
köyden biri olan Diyarbakır'ın Kocaköy ilçesine bağlı Şaklat köyü
1993 yılında sessizliğe terk edildi. Aynı yıl Şaklat köyünün hemen
yanı başında güvenlik güçleri ile PKK teröristleri arasında çıkan
çatışmada 16 asker şehit edilince köylüler doğup büyüdükleri
yerleri terk etmek zorunda kaldı.
Acı dolu geçen 8 yılın ardından Şaklatlılar, 2001 yılında köylerine
geri dönmeye başladı. Şaklat'a halen 110 hane geri dönmüş durumda.
Nüfusu 1200 civarında olan köyün su, yol, elektrik ve telefon
sorunu çözüldü. Harabeye dönen evlerinin yerine köylüler devletin
sağladığı yardımlarla yeni evler yapmış.
Şaklat'a dönen 110 aileden biri de Hacı Hüseyin Yıldız'ın ailesi.
Hüseyin Yıldız, köyünden zorunlu göç ettikten sonra şehirdeki 8
yılı sefalet içerisinde geçirdiğini “Bir gün toktuk, bir gün aç.”
ifadesiyle anlatıyor. Çocukları ve torunlarıyla mutlu bir şekilde
tarlasında çalışan 69 yaşındaki Yıldız'ın şimdi “bahçesinde her
türlü sebzesi, bağında meyvesi” var.
Hüseyin Yıldız, “Şehirde hayat yok. Şehirde kalsaydık çoluk çocuk
işsizlik ve açlıktan ya hırsız olacaktı ya da kapkaççı.” diyor.
Hüseyin dedenin tek derdi tekrar baş gösteren terörist saldırılar.
Eski acıları yaşamak istemediklerini dile getiren Yıldız, “Eğer
huzurunuz varsa çadırda bile yaşayabilirsiniz. Bu acıyı biz 1993'te
yaşadık.” diyor.
Şaklat'ın bir başka sakini ise, 32 yaşındaki Mehmet Yalçın.
Köylerini boşaltırken bütün mal varlıklarını kaybettiklerini
belirten Yalçın, her şeye rağmen köylerine döndükleri için mutlu
olduklarını söyledi. Mehmet Yalçın, “Şehirdeyken tüketiciydik,
şimdi 9-10 yaşındaki çocuklar bile bahçelerde çalışarak üretiyor.
Serseri olmaktan kurtuluyorlar.” şeklinde konuşuyor.
Köyünden göç ettikten sonra akşam sofrada yiyecek bir şey bulmak
için çalışmak zorunda kalan 65 yaşındaki Kemal Kılıç ise köy
camiinin avlusunda yaşıtlarına acıları değil, tatlı anılarını
anlatıyor. Kılıç, “Göçten sonra Balıkesir, Manisa ve Sakarya gibi
şehirlerde zeytin, fındık ve pamuk toplamak zorundaydık. Ekmek
parası için her gün farklı bir yere gitmek zorundaydık. Ama şimdi
arkadaşlarımızla birlikteyiz. Çalışmak zorunda değiliz, çünkü zaten
gençlerimiz çalışıyor.” diyor.
Öte yandan köye dönüş projesiyle ilgili bilgi veren Muş Valisi
İbrahim Özçimen, yerleşime kapalı köy olmadığını söyledi. Özçimen,
Muş'ta 31 köy ve 54 mezranın geri dönüş projesi kapsamında olduğunu
belirterek, “24 bin 451 kişiden, 4 bin 88 vatandaş müracaat
etmiş.
Bunlardan 2 bin 910 vatandaşın faydalanması uygun görülmüş. 12
köyde toplam 342 vatandaşa ev yapmaları için malzeme yardımı
yapılmış. Bu kapsamda, 3 trilyon 204 milyar ödenek gönderilmiş.”
dedi. Mardin Valisi Temel Koçaklar da 15 bin 457 kişinin köye geri
dönüş yaptığını açıkladı. Koçaklar, “Şu anda geri dönüş olgusu
henüz gerçekleşmeyen 2 köyümüz ile dönüş için müracaatı olmayan 69
mezramız bulunmaktadır.
Yerleşim birimlerine enerji, ulaşım, içme suyu, haberleşme, eğitim
ve sağlık gibi hizmetlerin verilebilmesi için çalışmalarımız hızla
devam etmektedir.” diye konuştu. Mardin'de de bu kapsamda 733
aileye 4 bin 591 koyun, bin 800 aileye de 6 bin 350 ton çimento
yardımı yapıldı. Yurtdışına giden ve 94 kişiden oluşan 16 Süryani
ailesi de 10 köy ile 7 mezraya geri dönüş yaptı.
Batman'da 127, Şırnak'ta 217, Hakkari'de 174, Diyarbakır'da 433,
Siirt'te 206, Mardin'de 230, Bitlis'te 94, Bingöl'de 102, Elazığ'da
15, Kars'ta 12, Muş'ta 23, Van'da 68, Iğdır'da 5, Maraş'ta 17,
Erzurum'da 9, Dersim'de 271, Erzincan'da 2, Ağrı'da ise 45 köy
güvenlik gerekçesiyle boşaltılmıştı.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, Güneydoğu ve Doğu'da, terör
gerekçesiyle 3 bin 688 köy ve mezra boşaltıldı. Toplam 353 bin 288
kişi göçe zorlandı. Bunlardan 127 bin 820'si, Köye Dönüş Projesi
kapsamında evlerine döndü. Köye Dönüş Projesi kapsamında güvenlik
gerekçesiyle bölgede 'Geçici İkamet' uygulaması var. Ancak geçici
ikamette vatandaşlar yol, su ve enerji sıkıntısı yaşıyor.
İhtiyarlar köylerine dönmek, gençler şehirde yaşamak istiyor
Genç kuşaklar köye geri dönüş projesine ilgi göstermiyor. Dicle
Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Aytekin Sır, bu durumu "Şehirde daha iyi ve rahat şartlar bulan
gençler toprakla uğraşmak istemiyor." diyerek açıklıyor.
Gençlerin şehir hayatına çabuk adapte olduğunu vurgulayan Prof. Dr.
Sır, "Yaşlılar, yeni bir topluma katıldıklarında uyum sağlamakta
zorlanıyor. Dolayısıyla arkadaşlarının bulunduğu yere gitmek
istiyorlar." diyen Aytekin Sır, "Göç ister zorla olsun ister
gönüllü olsun yaşlılar hep doğup büyüdükleri yere dönmek
isterler.
Çünkü onlar şehirde yalnızdır. Köylerine dönüp topraklarıyla
uğraşmak ister. Gençler ise, kentin cazibesine kapılıp kurdukları
yeni arkadaş ortamlarından ayrılmaz. Örneğin Almanya'ya giden
anne-babalar hep dönmek isterler; ama ikinci, üçüncü kuşak nesiller
geri dönmeyi düşünmezler bile. Bölgede yaşanan göçte de durum
farklı değil." şeklinde konuşuyor.
Haber: Mehmet Gökçe
Kaynak: