-12 yetmez -30 derece duasına çıkın!

Bugün spor yazmak gerekti...

Çünkü o da toplumsal sorunlarımızın bir parcası...

Spinoza’nın çok anlamlı bir sözü vardır…
Der ki;
“İnsanlar, bize zarar verdikleri için değil;
yaptıkları haksızlıklarla ruhumuzun ışığını söndürüp içimizdeki kötülüğün başkaldırmasına sebep oldukları için korkunçtur.”
Neden böyle bir söz ile yazıma başladım…
Bugün Türk futbolunun geldiği nokta için çok anlamlıdır…

İki soru karşımızda.
1-Bugün Türk futbolu iyi yönetilmiyor mu?
2-Kurgulanmış bir şekilde mi yönetiliyor?
Ben görüşümü söyleyeyim…
Yaşananları görünce Türk futbolunun güçler dengesi üzerinden sistematik bir şekilde kurgulanarak yönetildiği izlenimi ediniyorum artık…
2010-2011 sezonu ile birlikte “Hukukun gücü” değil “Güçlülerin hukuku” Türk futboluna hakim olduğu unutulmaz bir gerçektir zaten!..
Bunu baştan belirtelim…
Yaşananlara ve alınan kararlara bakınca, Türk futbolunun “Spor yöneticisi kalitesi bu kadar” mazeretine sığınılmaması gerektiğini, bilinçli olarak kötü yönetildiğini düşünüyorum…

Görünün köy kılavuz istemiyor…
Bu sezon öyle kararlara imza atılıyor ki “Bu nasıl vicdan”diye sormamak mümkün olmuyor…
Pazar günü Erzurum’da oynanacak Erzurumspor-Galatasaray maçının TFF tarafından  saat dayatması kafaları iyice karıştırmıştır!
 
*
3 Mart Pazar günü Erzurum’da oynanacak olan maçın saati 19.00 olarak belirlenmiş!
Neden?
Cevap yok…

Madem spor basını kayıtsız kalıyor(!)..

Bir şey yazamıyor!..

Biz yazalım..
Pazar günü  için Erzurum’da meteoroloji’nin hava raporu diyor ki;
Gündüz kar yağışlı  -2
Gece kar yağışlı       -12
Maçın karlı havada buz üstünde oynanacağı kesinken, TFF’nin ısrarla maç saatini 19.00 olarak dayatması ve değiştirmemesinin amacı nedir? 
Bakıyorum Erzurumspor’un kendi sahasında oynadığı son 8 liğ maçına…
Alanyaspor       (Saat 16.00)
Kasımpaşa        (Saat 13.30)
Göztepe            (Saat 13.30)
Antalya             (Saat 13.30)
Malatya            (Saat 13.30)
Kayserispor      (Saat 13.30)
Konyaspor        (Saat 13.30)
Rizespor            (Saat 13.30)
Sivasspor          (Saat 13.30)
 
*
Şimdi geliyor TFF, Galatasaray maçı..
Saati 19.00!..
Neden?
Biri bunun cevabını versin….
Bu maçın gündüz çok daha sağlıklı şartlarda  oynanmasının nedeni nedir?
Cevap?
Daha geçen hafta Başakşehir-Bursaspor maçı “Sahada hafif kar var” gerekçesi ile erteeyen kimler di?
Şimdi Erzurum’un dondurucu soğuğunun altında buzun, karın üzerinde (-12 derecede)  sağlıklarının olumsuz şekilde etkileneceğini hiç düşünmeden (düşünmez olurlar mı hiç) o futbolcuları sahaya sürmek, binlerce taraftarı saatlerce stada doldurmak isteyenler kimler?

Birini bunun cevabını versin Alah aşkına..
Galatasaray Kulübü maç saatinin değişmesini istiyor Erzurumspor kulübünden itiraz gelmiyor ama ne hikmetse TFF “Olmaz saat 19.00’da başlayacak”diye diretiyor…
Neden?
Cevap yoksa -12 yetmez -30 için yağmur duası gibi soğuk hava duasına çıkın!..
Ağlanacak halimize gülüyoruz!..

*
Galatasaray Benfica ile oynuyor…
Yorgun argın Cuma günü Türkiye’ye dönüyor.
Lig maçını  en doğal hakkı olarak pazartesi oynaması gerekirken sen onu pazar günü sahaya çıkarıyorsun…
Pazar günü oynanması gereken Beşiktaş-Fenerbahçe derbisini pazartesi oynatıyorsun!
Neden?
Sonra da Fatih Terim niye konuşuyor!
Çünkü o konuşunca gerçekler batıyor!..
Türk futbol tarihinde 10 maç ceza verilen tek Teknik Direktörün Fatih Terim olması tesadüf müydü acaba?
Yoksa Fatih Terim’i devirmeden Galatasaray’ı devirmemin mümkün olmadığını iyi bilmek mi?
Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır!..
 
*
Bu arada Hatayspor-Galatasaray kupa maçında yaşanan skandal hakem kararlarının kurgulanmış bir kumpas olduğu izlenimi yarattığını da söylemek gerekir mi?
Galatasaray’ın başına ceza yağmuruna tutulduğu Fenerbahçe maçı gibi ikinci bir vaka  gelmemesi direkten döndü...
Allah korudu!
Dedik ya;
Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır…
 
O nedenle diyorum ki Türk futbolu kötü yönetilmiyor!
Bilinçli bir şekilde kurgulanarak kötü yönetiliyor!

Ama bakın anlı şanlı medyaya ses yok!

Çünkü Türk spor basını Rıva'dan yönetiliyor arkadaş!..
Kimsenin sesi çıkmıyor…
Kimse tek kelime yazamıyor…

*
Fatih Terim’leri eleştirmeye gelince “vurun abalıya” misali çok ama çok cesaretliler maşallah!..
Sonra’da "Fatih Terim’lerin neden spor basınına saygısı yok" diye dert ağlamak nedendir acaba?..

Saygı karşılıklı bir büyük olgudur!..

İlkeli adamlara saygısızlık yapıp karşılığında saygı beklemeye alışık olanların Fatih Terim düşmanlığı bundandırdır..

Neden?

Doğru bildiğini söylemekten hiç bir zaman çekinmeyen "O şu yazardır, bu şudur, aman şunu yazar" diye hiç kimse karşısında eğilmiyor...

İnsanlar duruşları ile ilkeleri yaşar!..

Alooo!
Sesim geliyor mu arkadaşlar!..

Şunu iyi bilelim ki!

Hiç suçlu aramaya gerek yok Türk futbolunu A'dan Z'ye az veya çok herkesin katkısı ile hep birlikte elele bitiriyoruz...

Erzurum hikayesindeki -12  derece vakası işte bunun açık  belgesidir!..

Türk futbolu kulüp başkanı,kulüp yöneticisi, teknik direktörü ve spor basını ile layık olduğu şekilde yönetiliyor...

Geceleri spor ekranlarında sözde "EGO ŞOVLAR"  izliyoruz!..

Bu da bize yetiyor!..

Sen ne konuşuyorsun Osman Diyadin!..

Fazla gitme!..

Alan kazı satan razı!..

Hadi bize şimdimlik eyvallah!..