Seçimlerde sıralama açısından bir sürpriz beklemiyor araştırmacı Adil Gür. Ama onun dışında hemen her şey sürprize gebe ona göre... Herkesin kulak kesildiği araştırmacı Adil Gür seçimlere bir aydan kısa bir süre kala Vatan Gazetesi'nden Mine Şenocaklı'nın seçim tahminleri ile ilgili sorularını yanıtladı Ak Parti Antalya’da birinci parti olabilir Batı’da ve Güney’de bazı sasahil kentlerinde AK Parti birinci olacak. Yanlış anlaşılmasın, bu değişimin nedeni CHP seçmeni AKP’li olacağı için değil, 2007’de ‘diğer’ başlığı altında toplanan DP, Genç Parti, Saadet gibi küçük partilerin oylarının önemli bir bölümü bu seçimde AKP’ye gideceği için olacak! * 12 Haziran’da büyük bir sürpriz bekliyor musunuz? Kesinlikle! Bu seçimin çok önemli sürprizleri olacak. Bu, birinci parti ikinci olacak, ikinci de üçüncü olacak şeklinde anlaşılmamalı. 2007 ve 2009 seçimlerinden sonra Türkiye’deki siyasi haritanın renkleri çok konuşuldu, tartışıldı. ‘Efendim sahillerin rengi değişti. Karadeniz ve Orta Anadolu farklı, Doğu ve Güneydoğu farklı’ gibi... Aslında ben Doğu ve Güneydoğu hariç, Türkiye’deki bu ayrışmanın ideolojik değil, ekonomik olduğunu savunuyorum yıllardır. Yani Türkiye’nin Batı’sı, Ege’si, Akdeniz’i, sahilleri sosyoekonomik yapı olarak, kültür olarak, gelir düzeyi olarak diğer bölgelerden daha farklı. İnsanların eğitim ve gelir seviyeleri yükseldikçe iktidarlardan beklentileri ve siyasi tercihleri de farklılaşıyor. * Siz, gelir ve eğitim seviyesi yükseldikçe muhafazakârlaşma oranının azaldığını söylüyorsunuz... Evet. Dolayısıyla bu seçimin sürprizi şu olacak; CHP son yıllarda yüzde 10 demiyorum, neredeyse yok noktasında oy aldığı bazı illerde ya milletvekili çıkaracak ya da çıkarma noktasına gelecek. * Kılıçdaroğlu, “Muş ve Siirt’ten umutluyum, milletvekili çıkartabiliriz” demişti... Ben ona 3-4 il daha ekleyebilirim. Van, Batman, hatta Diyarbakır... CHP’nin, Doğu ve Güneydoğu’da bugüne kadar asla milletvekili çıkaramadığı illerde 4-5 civarında milletvekili çıkaracağını düşünüyorum. Referandum sonucunda MHP’li seçmen etkili oldu * CHP, Diyarbakır’dan milletvekili çıkarabilir mi gerçekten? Çıkarabilir. Diyarbakır’da 11 milletvekilliği var. BDP’nin bağımsızlarının yüksek oranda oy aldığını varsayarsak, CHP de yüzde 6-7 oy ile milletvekili çıkarabilir orada. Sürpriz olmamalıdır bu. Ben CHP Genel Başkanı veya CHP Genel Başkan Yardımcısı’nın yerinde olsaydım, Sezgin Tanrıkulu’nu mutlaka Diyarbakır’dan aday gösterirdim. * Neden? Çünkü CHP, Doğu ve Güneydoğu’da alacağı oyları, BDP’den daha çok AKP’den alacak. BDP seçmeni daha çok ideolojik nedenlerle oy veriyor. Parti değiştirmesi daha zor. 2007’de ve 2009’da BDP’ye oy veren seçmenlerin yüzde 90-95’i bu seçimde yine BDP’ye oy verecek. Ama AKP’ye, CHP’ye, MHP’ye oy veren seçmenlerin belki yüzde 15-20’si 2007’ye göre yer değiştirecek ve partiler birbirlerinden oy alıp verecekler... * CHP hangi söylemiyle oy alacak Güneydoğu’dan peki? Ürkek bile olsa yıllardır ağzına dahi almadığı Kürt sorununun çözümüne yönelik söylemiyle oy alacağını düşünüyorum CHP’nin. Geçmişte Doğu ve Güneydoğu’da temelleri vardı zaten... * Kılıçdaroğlu, Sezgin Tanrıkulu’nu Diyarbakır’dan değil de İstanbul’dan aday gösterme gerekçesi olarak “İstanbul en büyük Kürt kenti” demişti... O da bir gerçek ama İstanbul’da üç beş fazla milletvekili çıkarmaktansa Diyarbakır’da bir milletvekili çıkarmanın sembolik değerinin daha fazla olduğunu düşünüyorum. Bence bu seçimin çok enteresan sonuçları olacak. Bu seçimde aday listeleri belirlenirken pek çok parti inanılmaz stratejik hatalar yaptı. Etnik, mezhepsel, bölgesel... Birinci sürpriz bu olacak. İkinci ve çok önemli bir sürpriz daha söylüyorum, ben iddialı olmayı seven biriyim, 2009 seçimlerinden önce de ortaya bir iddia koymuştum, bu seçimde de böyle bir iddia ortaya koyuyorum... * 2009’daki iddianız neydi? Seçimlerden 2 ay önce “AKP yüzde 40’ın altına düşebilir” demiştim. Çok eleştirilmiştim. Tabii referandumda da bir iddia koyduk ortaya ama her zaman da iddiayı kazanmak mümkün değil... * Ama ilk defa yanıldınız? Yanılmak değil aslında... Sonuçta “Hayır” çıkacak demedik. Maalesef Türkiye’de biz araştırmacıların işi çok zor. Sanki seçim sonuçlarını bire bir tespit etmek için araştırma yapılır zannediliyor. 2010 halk oylamasında ‘Evet’ ve ‘Hayır’ oyları çok başa baş gidiyordu, çok yakın sonuç bekliyordum ama son hafta seçmen davranış tercihleri önemli ölçüde değişti. Bunun da değişmesinin altında pek çok neden var. Bunu bir savunma mekanizması gibi söylemek istemiyorum ama... Ben araştırma sonucunu yüzde 51 ‘Evet’, yüzde 49 ‘Hayır’ diye açıkladıktan sonra Sayın Başbakan İstanbul’da son bir hafta içinde inanılmaz efor sarf etti. Onlarca miting yaptı. CHP’nin bir belediye başkanına ait olduğu söylenen Avcılar’daki rahibe afişinin, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Tunceli’deki genel af söyleminin ve Türkiye’deki yargı içindeki bazı isimlerin medyada ses kayıtlarının yayınlanmasının seçmen, özellikle de MHP seçmeni üzerinde etkili olduğunu gördüm. AKP ve CHP seçmeni üzerinde etkili olmadı bakın. Bunun da altını çiziyorum. * Öyleyse referandum sonucunu MHP’li seçmen belirledi diyebilir miyiz? Doğru. Referandumda, belki tam olarak sonucu belirlemede olmasa da, aradaki farkın bu kadar fazla olmasında MHP seçmeni etkili oldu. * Peki ya diğer iddialarınız neler? Bir iddiam da şu; Türkiye’nin Batı’da ve Güney’de bazı sahil kentlerinde AK Parti birinci olacak. * İzmir’in rengi değişecek mi? Hayır. İzmir haricinde... * Deniz Baykal’ın şehri Antalya’da AKP birinci parti olabilir mi peki? Olabilir. * Yanlış hatırlamıyorsam sizin 2009 seçimlerinden önce büyük iddialarınızdan biri de “AKP Antalya’yı kaybedecek” iddiasıydı. Ve gerçek oldu... Evet. Hiç ihtimal verilmeyen bir sonuçtu bu. Yalnız ben sadece tek bir il bazında söylemiyorum, birkaç ilde AK Parti birinci olabilir... Okur yanlış anlamasın, bu değişimin nedeni CHP seçmeni AK Partili olacağı için değil, 2007’de bu bölgede önemli oranda oy alan, bugün Türkiye genelinde yapılan araştırmalarda ‘diğer’ başlığı altında toplanan küçük partilerin oylarının önemli bir bölümü bu seçimde AK Parti’ye gideceği için olacak! Yani geçmişte DP’ye, Genç Parti’ye, Saadet’e giden oyların önemli bir bölümü AK Parti’de toplanacak. CHP çok ciddi bir hata yapmazsa yüzde 30’u geçebilir "CHP seçmeni tarafından yüzde 30’un psikolojik bir direnç noktası olarak görüldüğünü ve tıpkı borsada olduğu gibi CHP tarafından birkaç kez test edilmekle beraber bunun bir türlü kırılamadığını gördüm. Ama önümüzdeki seçimde bu direnç noktası kırılabilir..." * Ağırlıklı olarak AK Parti’ye oy çıkan İç Anadolu ve Karadeniz’de CHP milletvekili çıkarabilecek mi? Söylemeye çalıştığım tam da o. Karadeniz’de ve Orta Anadolu’da oyunu artıracağı gibi, Doğu ve Güneydoğu’da, yani geçmişte hiç oy alamadığı yerlerde milletvekili çıkaracak. Bunun yanında AK Parti de Batı’da, kıyılarda geçmişe nazaran aldığı oyun üzerinde oy alacak. İddialı bir şekilde! * CHP de bazı illerin rengini değiştirebilecek mi? Yoksa AKP mi daha ağırlıklı olarak kıyıdaki renklerin arasına girecek? Bunu söylemek çok falcılık olur. * CHP’nin reklamlarının seçmen üzerinde etkili olduğunu görüyorum. Sizce reklamların, iddialı projelerin ve tabii değişimin de etkisiyle CHP yüzde 30 barajını aşabilir mi? Siz bu röportajı yayınladığınızda yine birtakım kişiler eleştirecekler beni ama ben şunu söylüyorum, CHP yapsın, BDP yapsın, MHP yapsın, kim yaparsa yapsın, dünyada bu işler bilimsel işlerdir. Bir siyasi parti on milyonlarca lira verip reklam harcaması yapıyorsa, birtakım projeler ortaya koyuyorsa bunun karşılığının olmaması mümkün değil. Bu nedenle ben CHP’nin projelerinin, vaatlerinin, reklamlarının etkili olduğunu ve oy oranına bir katkı sağlayacağını söylüyorum. * Yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında CHP’nin oyu yüzde 25-27 gibi görünüyor... Evet. Adil Gür ise yüzde 30 bandına yakın dediğinde bir sürü insan kızıyor. Niye kızıyor, niye tepki gösteriyor hakikaten anlamakta güçlük çekiyorum. 26 ile 30 arasında 10-20 puan fark yok ki! Sorunuza net olarak cevap veriyorum, CHP’nin bu projeleri, reklamları önümüzdeki 30 gün içerisinde CHP ciddi bir stratejik, yapısal hata yapmadığı takdirde mutlaka oy getirecektir. CHP önümüzdeki 30 günde seçmeni, yoksul insanları ikna ederse... Seçmen kararını etkileyen algılardır, gerçekler değil! * Peki ama nasıl ikna edecekler insanları? Nasıl biliyor musunuz, bence proje ve vaatle birlikte güven de çok önemli. ‘Bu adamlar geldiğinde bunu yapar... Bu adam sözünün eridir, yapabilir’ algısını yerleştirebilirseniz siz, elbette ki CHP yüzde 30’u da geçer, daha yukarılara da çıkar. Mesela CHP’nin aile sigortası gündeme geldiğinde, ‘Bunun kaynağı var mı yok mu?’ diye çok tartışıldı. Benim güzel halkım ekonomist midir, olmak zorunda mıdır? Üstelik zaten ‘Bunun kaynağı var mıdır, yok mudur ya da cari açık şu kadardır, bu kadardır’ gibi konuların oy vermeyle ilgisi yoktur. Dünyanın en iyi ekonomistleri bir araya gelse, “Kaynağı vardır kardeşim!” dese bile, siz seçmeni ikna edemezseniz bunun hiçbir katkısı olmaz. Ya da tam tersi... “Bu hayalci bir projedir, kaynağı da yoktur” dese, siz seçmeni ikna edip güven verirseniz bunun etkisi olmaz. Seçmen davranışlarını etkileyen şey algılardır, gerçekler değil. Bir siyasi partinin lideri veya yönetimi, bir tüketim ürününü pazarlayan şirketin kurumsal iletişim direktörü algıları iyi yönettiği müddetçe başarılı olur. Kısacası siz algıları iyi yönettiğiniz takdirde daha fazla oy alırsınız. * Öyleyse ters giden bir şey olmazsa CHP ne kadar oy alır? Ters giden bir şey olmazsa ben CHP’nin 30 bandında oy alacağını düşünenlerdenim. 30 bandı deyince ‘Efendim, yüzde 25 oy da 30 bandı, yüzde 35 oy da 30 bandı’ deniyor. Ben seçmen tarafından yüzde 30’un psikolojik bir direnç noktası olarak görüldüğünü ve tıpkı borsada olduğu gibi CHP tarafından birkaç kez test edilmekle beraber bu direnç noktasının bir türlü kırılamadığını ve hep böyle yükselip yarım puan geri çekildiğini gördüm. Önümüzdeki günlerde CHP yönetimi, teşkilatları iyi çalışırsa bu yüzde 30 bandı aşılabilir ve yukarılara da çıkılabilir. Ama 30 gün uzun bir süre Türkiye için. Bir stratejik hata ile yüzde 27-28’lere de düşebilir oy oranı CHP’nin. Ama ben aşılabileceği kanaatinde olanlardanım. * O zaman CHP’deki değişimin oylara yansıdığını söyleyebilir miyiz? Nasıl yansımaz! Elbette yansıdı. CHP 2007 seçimlerinde DSP ile birlikte yüzde 20.9 oy aldı. Bu CHP, 2009 seçimlerinde, ki en başarılı olduğu seçimdi, yüzde 23.1 oy aldı. Ben diyorum ki CHP en kötü şartlarda bile bunun kat ve kat üzerinde oy alacaktır. Yapılan bir işin, bir çabanın mutlaka karşılığı olacaktır. Kılıçdaroğlu başa geçtiğinde CHP’nin oyları yüzde 32’ye çıkmıştı. Ama sonra parti içi hesaplaşma gibi nedenlerle yüzde 26-27’lere geriledi. Şimdi bu reklam kampanyalarıyla, CHP’nin Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili projeleriyle birlikte yeniden yüzde 30’lara doğru hareketlendi. * Peki AKP’nin yüzde 40’ın altında oy alma ihtimali var mı? Bugünkü araştırmaların pek çoğu gösteriyor ki AKP yüzde 45-50 bandında. Bu bandın da direnç ve kırılma noktası bu ikisinin arasında... 30 gün içinde olacak gelişmelere göre bu sonuç değişir ama açıkçası ben bugünkü fotoğrafa baktığımda AKP’nin yüzde 40’ın altına düşme ihtimalinin olduğunu düşünmüyorum. * Yüzde 50 olma ihtimali var mı peki? Şu da olabilir tabii, AKP sürpriz bir şekilde yüzde 50’yi geçip 51 alabilir ya da 42-45 arasında kalabilir. Bu sorunuza cevap verebilmek için son 3 haftada çekeceğim fotoğrafa bakmam lazım. Hem kendimi bağlamak hem de kamuoyunu yanıltmak istemem.