12 Eylülün hiç bilinmeyen sırları
Abone olTaraf gazetesi 12 Eylül'ün hiç yayınlanmamış çarpıcı belgelerini kamuoyuna sundu.
Balyoz ve 12 Eylül'ün Bayrak Harekât Planı aynı babanın
çocukları. 12 Eylül'ün ünlü generali Bedrettin Demirel
Genelkurmay'da her zaman bir tane bulunan o planların ortak adını
vermişti: Dev-Kurt (Devleti Kurtarma Planı)
Taraf Gazetesi'ne kocaman bir bavul içinde ulaştırılan 'Balyoz'
darbe planı evraklarının içinde çok önemli bir başka dosya daha
vardı. Dosyanın adı '12 Eylül 1980 ihtilali Dokümanları'.
Taraf gazetesinden Yıldıray Oğur, o dosyadan çıkan belgeleri bir
yazı dizisi haline getirdi ve bugün ilk bölümünü yayınladı.
28 Şubat 1997'de postmodern bir darbeyle iktidardan edilen Refah Partisi'nden kopan bir grubun kurduğu Adalet ve Kalkınma Partisi 3 Kasım 2002'de tek başına iktidara geldi. Hemen bir ay sonra hazırlandığı ortaya çıkan balyoz Harekat Eylem Planı'nın altında imzası olan kişi 28 Şubat postmoderm darbesinin merkez üssü olan Batı Çalışma Grubu'nun başındaki bir generaldi.
DEMİREL'İ DEVİRME GİRİŞİMLERİ
Ama bu Türkiye tarihinde ilk kez yaşanmıyordu. 27 Mayıs 1960'da
kanlı bir darbeyle iktidardan uzaklaştırılan Demokrat Parti'nin
devamı olan Adalet Partisi, 1965 seçimlerinde yüzde 50'nin üzerinde
bir oyla glemişti. Bu 27 Mayıs'ı bayram olarak kutlayan bir ülkede
askerler için kabul edilemez bir durumdu. Ardından yaşanılan ABD
Dışişleri Bakanlığı'nın iki yıl önce üzerinden gizliliği kalkan o
yıllara ait raporlarından okuyalım:
ÇARPICI ABD RAPORU
"1965'ten sonra yıllar içerisinde zaman zaman askeri darbe
hazırlıkları olduğuna ilişkin raporlar çıktı. Darbe
hazırlığı içinde olanlar albaylar düzeyinde ve bunları 1960
darbesini yapan grupla da bağlantıları var. Demirel'i devirme
girişimlerinin devam edeceğine ilişkin hiçbir kuşku
yok."
ÇEKMECEDE BEKLEYEN PLANLAR
1988 yılında Milliyet gazetesine bir röportaj veren dönemin
kudretli generali ve darbenin başındaki Kenan Evren'in yakın
arkadaşı Bedrettin Demirel, 1965 yılında askeriye içinde yapılan bu
planların adını bile veriyordu:
DEVLETİ KORUMA PLANLARI GENELKURMAY'DA HEP
VARDI
Dev-Kurt. Yani "Devleti Kurtarma Planı." Ve ekliyordu Demirel
"Kısa adı Dev-Kurt olan devleti kurtarma planı hep vardır
Genelkurmay'da. Yıllardır vardır. 12 Eylül'de zuhur etmiş bir plan
değildir. Devlet görevini yapamayınca 12 Eylül'de Dev-Kurt kuvveden
fiile çıktı" (1)
Milliyet'te çıkan aynı röportajda Bedrettin Demirel, daha sonra 12
Eylül ile ilgili olarak çok tartışılacak o sözleri de
söyleyivermişti:
"12 Eylül için şartların olgunlaşmasını bekledik."
12 Eylül'de "şartlar olygunlaşınca" kuvveden fiile
çıkacak Dev-Kurt'un özel bir adı vardı: Bayrak.
GENÇ SUBAYLAR RAHATSIZDI
Her şey 7 Mart 1978'de Kenan Evren'in Genelkurmay Başkanlığı
koltuğuna oturmasıyla başladı. Siyasi istikrarsızlık ve önü arkası
alınamayan şiddet olayları yüzünden artık genç subaylar rahatsız
olmaya başlamıştı. Hatıralarında o günleri şöyle anlatıyor Evren:
"Derhal bir müdahalenin gerekli olduğuna inanan çevrelerin
beni korkaklıkla, pısırıklıkla suçladıklarını tahmin ediyordum.
Böyle mektuplar da alıyordum. Fakat ne derlerse desinler en son
dakikaya kadar bıçak kemiğe dayanıncaya kadar sabretmeye kararlı
idim."
BAYRAK 78'İN ORTASINDA ÇEKİLİYOR
28 Ağustos'ta Şanlırfa'nın Hilvan ilçesinde büyük bir Kürt
ayaklanmasına dönen cenaze töreni sonrası asker sıkıyönetimin
genişlemesini ve bölgede geniş bir silah araması yapmak
istedi. Ecevit ise şiddetin hukuk dışına çıkılmadan
bitirilmesini istiyor, sııkyönetim ilanına direniyordu.
ÜÇ KİŞİLİK KOMİSYON
Evren onu göreve getiren Ecevit'i ikna etmek için uğraşmayacaktı. Genelkurmay ikinci Başkanı Haydar Saltık'ı çağırarak, "Bu iş böyle gitmez. Bir ekip kur ve ne gibi gibi çözüm yolları bulunabilir, araştır. Durumu bana rapor et. Unutma, çalışmalarınız gizlidir" dedi. 1978'lerin ortalarından itibaren Saltık'ın başkanlığındaki üç kişilik komisyon darbe için çalışmaya başlamıştı.
EVREN SALTIK'A DARBENİN TALİMATINI NASIL VERDİ?
[PAGE]SELİMİYE'DEKİ DARBE TOPLANTISI
Ecevit’in sıkıyönetim direncini 1978’in son ayında
Maraş’ta yapılan katliam kırdı. Yeni başlayan yıl ise ‘darbe
şartlarının olgunlaştığı’ en kanlı yıl olacaktı. Şubat ayında Abdi
İpekçi’nin öldürülmesiyle başlayan olaylarda ölenler artık
gazetelerin birinci sayfalarının altı sütunlarında, ‘dün Türkiye’de
öldürülenler’ başlığı altında veriliyordu.
Bu arada içindeki hazırlıklar sürerken siyasette de sular
durulmuyordu. Ekim 1979’da yapılan ara seçimlerde CHP, AP
karşısında hezimete uğramış, Ecevit hükümeti çekilmişti. Yerine MHP
ve MSP’nin desteğini alan Demirel’in azınlık hükümeti geldi.
Demirel askerdeki rahatsızlığın farkındaydı. Daha güven oyu almadan
Millİ Güvenlik Kurulu’nu topladı ve askerlere terörü bitirmek için
ne istiyorlarsa vermeyi vaat etti. Ama askerler kararını çoktan
vermişti.
DARBENİN AYAK SESLERİ BAŞLIYOR
21 Aralık 1979’da Kenan Evren üst düzey komutanlarla Selimiye
Kışlası’nda biraraya geldi. Toplantıdan sivil siyaseti uyaran sert
bir mektup çıktı. Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e
verilen mektup ertesi gün Korutürk tarafından Köşk’e çağırılan
Başbakan Demirel ve ana muhalelefet lideri Ecevit’e iletildi.
Darbenin ayak sesleri artık iyice duyulmaya başlanmıştı.
İSİM BABASI: HAYDAR SALTIK
1980’in Mart ayında İkinci Başbakan raporunu tamamlayıp Evren’e
sundu: Tek çare tam teşekküllü bir darbeydi.
5 Mayıs 1980 günü Başbakan Demirel ile görüşmesinden sonra
Genelkurmay Başkanlığı’na gelen Evren, darbenin talimatını verdi:
“ki gün sonra Brüksel’e NATO tatibkatına gideceğim. Dönünceye kadar
hazırlıklar tamamlansın. Radyo ve televizyona verilecek tebliğler,
demeçler hazırlansın. Brüksel’den dönüşte bu işi
halledelim.”
Saltık, NATO toplantısının dönüşünde Haziran ayında Kenan
Evren’e planını sundu. Evren o günü hatıralarında şöyle anlatıyor:
“Adı Bayrak Harekatı olacaktı. Emri aldım. Tetkik ettim, ufak tefek
değişiklikler yaptım.” Darbenin adını Dersim’in ünlü Sarı Saltuk
ailesinden gelen Ali Haydar Saltık koymuştu.
11 TEMMUZ DARBESİ ERTELENİNCE
16 Haziran 1980 günü Genelkurmay karargahında Evren, kuvvet
komutanları ve sıkıyönetim komutanlarıyla biraraya geldi.
Toplantının resmi adı: Genişletilmiş Sıkıyönetim Koordinasyon
Kurulu Toplantısı’ydı. Ama üç gün süren toplantıların kapalı
bölümünde masada Bayrak Harekat Planı bulunuyordu. Darbe günü
belirlenişti: 11 Temmuz 1980
Tüm ordu ve sıkıyönetim komutanlıklarına özel kuryelerle
dağıtılan Bayrak Harekatı Direktifi’nde şöyle yazıyordu: “Bütün
Ordu Komutanlıklarına; Bayrak Planı’nın uygulanmaya giriş günü 11
Temmuz, saati ise; 04.00’dır.”
Ancak 2 Temmuz günü Demirel hükümeti askerlerin beklentisinin
aksine gensoru oylamasından güvenoyu alarak çıktı. Bu darbe
hesaplarını bozmuştu. Yeni güvenoyu almış hükümeti devirmek
istemeyen askerler darbe tarihini ertelediler. 26 Ağustos tarihinde
Genelkurmay’da darbe için tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. Ama
darbenini günü hala belli değildi.
NATO TATBİKATIYLA KANDIRACAKLARDI
28-31 Ağustos tarihleri arasında “5 Eylül 1980’nden itibaren her
an hazır olunması” bildirilen “Bayrak Harekat Direktifi” özel
kuryelerle tüm komutanlıklara bildirildi. Bu tarihler özellikle
seçilmişti. Darbe için gerekli olan hareketlilik o tarihlerde
yapılacak NATO’nun Anvil Express tatbikatıyla kamufle edilecek, bu
birlikler nereye gidiyor diyenler tatbikat hatırlatılacaktı.
Bayrak Direktifi’ni taşıyan kuryelerden biri 1. Ordu ve Sıkıyönetim
Komutanı Orgeneral Necdet Uruğ’un odasının olduğu İstanbul Selimiye
Kışlası’na geldi. 1. Ordu’da darbe için zaten bütün planlar,
tutuklanacak kişilerin listeleri hazırdı.
O GÜN 48 SAAT ÖNCE BİLDİRİLECEK
Çok gizli rumuzlu emirde darbenin gün ve saati G ve S
harfleriyle rumuzlanarak şöyle deniyordu: Harekatın başlayacağı G
günü S saati 48 saat önce size bildirilecektir. Necdet Üruğ plandan
22 kopya yaptırıp bağlı bulunan kuvvet komutanlıklarına gönderi.
İşte o kopyalardan biri 23 yıl sonra başka bir darbe için raftan
indirildi, 30 yıl sonra ise yanlış bir adrese (Taraf’a)
geldi.