12 Eylül 2012 Basın Özeti

İngiltere'deki gazetelerin hepsi, Euro bölgesiyle ilgili farklı bir haberi okuyucularına duyuruyor.

Financial Times gazetesi, Avrupa Birliği ulusal denetçilerinin arasında kural belirleme mekanizmalarını kontrol eden Avrupa Bankacılık İdaresi'ne yönelik Avrupa Komisyonu'nun bugün açıklayacağı reformların şimdiden İngiltere'yi endişelendirdiğini yazıyor. Gazete, denetim ve kontrol gibi tartışmalı konularda Londra'nın kararlarının Euro bölgesi bankacılarının birliği tarafından geçersiz kılınabilmesini sağlayacağından endişelenilen planların İngiltere'yi Brüksel'le yeni bir tartışmaya sürükleyebileceğini aktarıyor.

Telegraph gazetesi ise Euro bölgesiyle ilgili bir haberinde sandık başına giden Hollanda'nın, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Avrupa üzerindeki kontrolünü zayıflatabileceğini yazıyor. "Euro'dan şüphe duyanların oluşturduğu partilerin üçüncü ve dördüncü gelmesi beklenilen seçimler, Hollanda'yı sola kaydırıp Merkel'i önemli bir müttefikten edebilir" diyen makale, bununla ülkenin Fransız cumhurbaşkanı François Hollande'ın kesintilerin düşürülmesi politikasına daha yakın olabileceğini yazıyor. Telegraph'daki haber, seçimin olası sonuçlarına neden olarak Hollandalıların, Euro bölgesi kısıntılarından ve borçlanmış Avrupa ülkelerine yardım edilmesinden sıkılmasını gösteriyor.

Independent gazetesi, bütçe kesintilerini beraberinde getirecek bir kurtarma paketini reddeden İspanyol Başbakanı'nın Euro bölgesinde yeniden endişelerin artmasına neden olduğunu yazıyor. Gazete, Mariano Rajoy'un Yunanistan'a verilen türden bir pakete direnmesinin ülkenin ivedilikle kurtarılması gerektiği bir dönemde, bu çabaları baltalayabileceğini açıklıyor. Gazeteye göre, borçlanma maliyeti yaz aylarında inanılmaz seviyelere yükselen İspanya, Avrupa Merkez Bankası'nın borçlanmış olan ülkelerin devlet tahvillerini belli koşullarla satın alma planlarına uygun olsa da, bu planın işleme konulabilmesi için ülkenin resmen kurtarma paketini talep etmesi ve anlaşma şartlarına uyması gerekiyor.

Euro bölgesinin haberlerden adı eksik olmayan iki ülkesi Yunanistan ve Almanya, Times gazetesinin bir haberinde gündeme geliyor. "Atina, Almanya'ya 'hatırlatmak gerekirse bize 95 milyar dolar savaş tazminatı borcunuz var' diyor" başlığı altında gazete, Almanya'nın Yunanistan'a İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma ödenmemiş savaş tazminatı borcu bulunduğu iddialarının araştırılması için Atina'nın soruşturma başlattığını okuyucularına duyuruyor. Times, Atina'da bir grup memurun şimdi harcalamarlı kısmak ve borçları ödeyebilmek için çeşitli yöntemler düşünürken, başka bir grup memurun tozlanmış belgeleri okuyarak bu paranın ödenip ödenmediğine bakacağını belirtiyor.

Moody's ABD'yi uyarıyor

Financial Times, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in, Amerika Birleşik Devletleri'nde mali açığı kısma konusunda Kongre'de bir anlaşma sağlanamaması durumunda ülkenin AAA kredi notunun düşürülebileceği uyarısında bulunduğunu okuyucularıyla paylaşıyor. Başka bir kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's'un ABD'nin kredi notunu geçen sene düşürdüğünü hatırlatan gazete, bu uyarının ülkedeki seçim yarışına yansıyabileceğini söylüyor. Financial Times'a göre, böyle bir gelişme, Cumhuriyetçiler'in milli borç yükü endişelerine dikkat çekeceğinden, Mitt Romney'ye yarar sağlayabilir.

Amerika'ya güven azalıyor

Mısır ve Libya'da Amerika Birleşik Devletleri elçiliklerine yönelik eylemlerden önce basılan Guardian, dünyanın büyük bir bölümünün ABD'ye güvenilmediğini ele alıyor.

Dış haberler bölümünü "Araştırmaya göre ABD'ye küresel güven yok" manşetiyle açan Guardian, ülkeden kuşkulanan halkların, sadece Orta Doğu veya güney Asya'da bulunmadığını; normalde Avrupa müttefiki olan ülkelerin de aynı duyguları paylaştığını aktarıyor. Guardian, YouGov araştırma şirketinin verilerine dayanarak, haberinde Almanya'da bile katılımcıların Amerika'ya güvenmektense kuşku duyduklarını yazıyor. Gazete, Pakistanlı katılımcıların %78'inin ABD'ye güvenmediğini açıklamasının Afganistan'dan çıkmaya çalışan Amerika'ya yönelik bölgede oluşan izlenimi ortaya koyduğunu yazıyor. Arap katılımcıların da ABD'ye olan kuşkulu yaklaşımını Guardian, Irak'tan çekilmesine rağmen Amerika'nın İsrail'e olan desteğinin yarattığı izlenim olarak yorumluyor.

Netanyahu'nun "kırmızı çizgi" arayışı

Telegraph gazetesi ise dış haberler bölümünde, İsrail başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ve İngiltere'nin İsrail'i İran'a saldırmaktan vazgeçirme çabalarını kınadığını duyuruyor. Telegraph'ın aktardığı habere göre, Netanyahu, kimsenin ülkesinin ölümcül bir tehlikeye karşı ahlaki bir harekete geçme hakkını inkar edemeyeceğini söyledi. Gazete, İsrail başbakanının açıklamalarının, kendisine İngiliz başbakanı David Cameron tarafından yazıldığı düşünülen bir uyarı gönderilmesinin ardından geldiğini aktarıyor. Telegaph ayrıca Netanyahu'nun, ABD'nin İran'ın nükleer programı konusunda geçilmemesi gereken "kırmızı çizgiler" belirlemesini istediğini; ancak ABD dışişleri bakanı Hillary Clinton'ın buna yanaşmadığını okuyucularıyla paylaşıyor.

İngiltere'de askerler, grev durumunda geçici işlere kaydırılacak

Times gazetesi, ana sayfasındaki bir haberde, İngiltere başbakanı David Cameron'ın tasarladığı bir dizi planda olası grevler durumunda ordunun göreve çağrılmasından bahsedildiğini yazıyor. Olimpiyatlar'da özel güvenlik şirketi G4S, yeterli güvenlik elemanı sağlayamayınca ordunun başarılı bir şekilde boşluğu doldurduğuna dikkat çeken gazete haberine şöyle devam ediyor: "Bazı yetkililerden aldığımız bilgilere göre, Başbakan; hapishane gardiyanlarının, itfaiyecilerin, gümrük memurlarının, yakıt tankeri sürücülerinin ve hatta tren makinistlerinin greve gitmesi durumunda askerler bu işler için göreve çağrılmasını istiyor. Bu planlar genel grev çağrılarını tartışan sendikaları oldukça kızdıracaktır."