12 dev adamın küçülüş hikayesi
Abone ol12 dev adam şampiyonaya erken veda etti. Rakiplerinden ziyade birbirleriyle mücade eden basketçilerin kaprisleri ve çevirdikleri dolaplar dizileri aratmadı.
"Mehmet Okur, takımın huzurunu kaçıran oyuncuların başında geldi". "Mirsad Türkcan'ı kimse sevmiyor. Onun da takımda bir tane dostu yok". "Kerem'in kaprisleri zarar verdi. Ender'in aklı tribündeki eşindeydi" Basketbol Milli Takımı'nda, yaşanan "kaos ortamı" sonunda dışa vurdu ! Turnuva boyunca sessizliğini koruyan Genel Menajer Doğan Hakyemez, İstanbul'a dönüş yolculuğu öncesi suskunluğunu Milliyet'e bozdu. İşte Hakyemez'in ağzından Milli Takım'ın "saç baş yolduran" performansının altındaki gerçekler: "Federasyon olarak oyuncularımızı hep el üstünde tuttuk. Karşılığı bu mu olmalıydı ? Yaklaşık 2 tonu bulan malzemelerimizi ülkeden ülkeye, şehirden şehre geçerken, malzemecimiz Mithat sırtladı. Diğer takımların oyuncuları, örneğin Litvanyalılar, malzemelerini kendileri taşırken, bizimkiler kılını bile kıpırdatmadı. Soyunma odasındaki eşyalarına bile el sürdürmedik. Çantalarını hazır buldular. Konakladığımız oteller, yaptığımız kamplar hep en kaliteli otellerdi. Podgorica'da da oyuncularımız, şehrin gürültüsünden uzakta bir otelde, tek kişilik odalarda kaldılar. Gruptaki rakiplerimiz ise şehir merkezinde, sıradan bir otelde, çift kişilik odalardaydılar, ama hiç şikayet etmediler. Sonsuz malzeme ve imkan sunduk. Ama onlar karşılığında bizi utandırdılar." "Mehmet değişti" "Mehmet, Utah Jazz'la 60 milyon dolarlık kontrat yaptıktan sonra tamamen değişti. Takımda kimseyi umursamıyor. Özel kondisyonerinin dediklerini yapıyor, Tanjevic'in dediklerini yapmıyor. Milli Takım, Akdeniz Oyunları'na hazırlanırken, Tanjevic eksik ve sakat oyuncular nedeniyle İspanya'ya, Mehmet Okur ve Hidayet dahil herkesi götürmek istedi. Ancak Mehmet Okur, 'Ben gelmem. Başka programım var' yanıtını verdi. Bunun üzerine Tanjevic, Hidayet'i de mecburen Akdeniz Oyunları'na götüremedi. Mehmet; Avrupa Şampiyonası'nda hiçbir şey oynamadı. Takımın en kötüsüydü. Bulgaristan maçında sahanın en iyisi Mirsad'a sürekli hakaret etti. Yapılan toplantıda, Mirsad 'Mehmet bana küfür etti. Ben bunları hak etmedim' dedi. Coach Tanjevic, Mehmet'e dönüp, "Cevabın ne olacak? " diye sordu. Mehmet ise Tanjevic'i bile dikkate almayıp kafasını çevirdi ve hiçbir yanıt vermedi. Takımın huzurunu bozan oyuncuların başında geldi." "Mirsad takımda hiç sevilmiyor. Oda arkadaşı Fatih dışında kimseyle doğru dürüst dostluğu yok. Bulgaristan maçında oyunu çeviren kişi oydu. Ama yine de sevilmediği için en küçük hatasında hemen tüm arkadaşları tarafından azarlandı, küfürlere maruz kaldı. Onun da hataları yok değil, ama o maçta bunu hak etmemişti." "Guardlar verimsizdi" "Kerem, çok iyi bir hazırlık dönemi geçirmesine rağmen Avrupa Şampiyonası'nda bekleneni veremedi. Özellikle Almanya maçında Ender'le beraber rakibin iki oyun kurucusu Mithat ve Roller'e karşı ezildi. Oysa çok vasat iki oyuncu olan rakiplerine karşı büyük üstünlük kurmaları gerekiyordu. Takımın elenmesinde Kerem Tunçeri ve Ender'in rolü büyük, maçı ikisi toplam iki sayıda tamamladılar. Bulgaristan maçında Mehmet Okur'la beraber Mirsad'a en çok kızan oyuncu Kerem'di. Bir pozisyonda bomboş durumdayken Mirsad kendisine pas vermeyip şutu kendi kullandı diye çok kızdı. Dönen top kendi önüne gelmesine rağmen, kişisel kapris yüzünden topu almayıp geri döndü. Resmen 'Herkes böyle yaparsa maçı kaybetsek bile umurumda değil' mesajını verdi. Uzatmalarda da yine sinirlenip, normalde kullanmayacağı şutları kullandı. O şutlar girince, Milli Takım Avrupa Şampiyonası'ndaki ilk ve tek galibiyetini elde etti. Ender Arslan bazı maçlar çok iyi mücadele etti. Canını dişine taktı. Ama aklı başka yerlerdeydi. Sürekli gözü tribünlerde oldu, eşini aradı, oyuna konsantre olamadı. Hırvatistan maçında, Efes Pilsen'e yeni transfer olan Popoviç'le karşı karşıya gelince takımı unuttu, onunla bireysel hesaplaşma peşine düştü. Bu da takıma zarar verdi." Geçmiş şampiyonaların aksine Sırbistan Karadağ'da daha olgun gözüktü. Daha önceleri kendisini NBA yıldızı zannettiği için, Hidayet, 'Takımı tek başıma ben kurtarırım' düşünceleri içindeydi. Bu nedenle Milli Takım'a yarardan çok zarar veriyordu. Bu kez takım kaybetse de daha mücadeleci ve faydalı maçlar çıkardı". Haber: Gökhan Türe Kaynak: www.milliyet.com.tr