12 Bin Eczacı yoksulluk sınırı altında
Abone olTüm Eczacı İşverenler Sendikası’nca (TEİS) yapılan araştırmada, Türkiye genelinde 24 bin 309 adet eczane olduğu, bunlardan 12 bininin aylık ...
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası’nca (TEİS) yapılan araştırmada,
Türkiye genelinde 24 bin 309 adet eczane olduğu, bunlardan 12
bininin aylık gelirinin yoksulluk sınırının altında kaldığı
belirlendi.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası’nca, Türkiye İstatistik Kurumu’ndan
(TÜİK) alınan Haziran 2013 fiyatlarına göre yapılan araştırmada,
çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı bin sekiz yüz lira doksan
sekiz kuruş olarak hesaplandı.
TEİS yaptığı araştırmada, 2012 yılı verilerine göre, Türkiye
genelinde 24 bin 309 adet eczane olduğunu, bu eczanelerin Sosyal
Güvenlik Kurumu ile yapmış olduğu sözleşmeye göre yapılan
sınıflandırmada birinci kategoriye giren eczanelerden aylık 0-50
bin TL arasında satış hasılatı yapan eczane sayısının toplam 12 bin
olduğunu, bu eczanelerin eczacı karlılıklarıyla dört kişilik bir
ailenin asgari geçim haddinin altında kaldığını, eczane
masraflarını düştükten sonra kalan karlılıklarıyla da tek kişilik
yoksulluk sınırının altında kaldığını belirledi.
Eczacıların kamuya yapmış olduğu iskonto oranlarının değiştirilmesi
ve reçete başı almış oldukları 25 kuruşluk hizmet bedelinin daha
makul bir seviyeye yükseltilmesi ve reçete başı meslek hakkı
uygulamasının hayata geçirilmesi gerektiği belirtilen raporda,
neredeyse Türkiye’nin her caddesinde, sokağında vatandaşın ayağına
kadar sağlık hizmeti sunan 24 bin eczacının hizmetlerini daha
sağlıklı ortamda sunmalarının devamının sağlanması için ekonomik
sorunlarının ortadan kaldırılması gerektiği belirtildi.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan TEİS Başkanı Ecz. Nurten
Saydan, eczacıların bulunduğu bu kötü ekonomik durumun bir an önce
iyileştirilmesi gerektiğini, bunun için de Sağlık Bakanlığı’nın ve
SGK’nın eczane ekonomileri ile ilgili feryatlara artık kulak
vermesi gerektiğini belirtti. Saydan şunları kaydetti:
“Yaptığımız hesaplamalara göre Türkiye’deki 12 bin eczanemizin
aylık geliri 0-1500 lira arasında değişiyor. Eczacılarımızın
yaklaşık yüzde 10’u aylık ortalama Bin TL gelir elde ediyor ki bu
tek kişinin yoksulluk sınırının altındadır. Diğer taraftan son dört
yılda TÜFE enflasyon artış oranının TÜİK verilerine göre toplamda
yüzde 33 civarı olduğu göz önünde bulundurulduğunda ilaç sektörü ve
eczane ekonomileri enflasyon karşısında yüzde 40‘a yakın bir oranda
erimiş ve ezilmiştir. Eczanesinde sağlık hizmeti sunmak için eczacı
meslektaşımız uzun bir eğitimden sonra sermaye koyarak eczane
açıyor, istihdam oluşturuyor, vergi veriyor, yanında işçi
çalıştırıyor. Kısacası çok ciddi anlamda hem maddi yatırım yapıyor,
hem de fiili olarak bilgisini de katarak çalışıyor ama bunun
karşılığında insanca yaşamasını sağlayacak asgari geliri elde
edemiyor. Diğer taraftan ekonomik kayıplarını telafi edebilmek için
birikimlerini eczanelerine sermaye olarak katan eczacıların
birikimlerinin de bitmesi nedeniyle eczacıların kredi kullanımı
2005 yılından bu yana 14 kat artarak çok yüksek oranlara çıkmış
olup, bankalar hariç Türk Eczacıları Birliği Yardımlaşma
Sandığı’ndan eczacıların yaklaşık yüzde 70’i (16 bin 448 eczacı)
kredi kullanmış durumdadır. Eczane ekonomileri ciddi anlamda alarm
vermeye başlamış durumdadır. Bu konu ile ilgili Ekonomi
Koordinasyon Kurulu başta olmak üzere Sağlık Bakanlığı ve Sosyal
Güvenlik Kurumu’nun ciddi adımlar atması , eczacıların kamuya
yapmış olduğu iskonto oranlarının değiştirilmesi, reçete başı almış
oldukları 25 kuruşluk hizmet bedelinin daha makul bir seviyeye
yükseltilmesi ve reçete başı meslek hakkı uygulamasının bir an önce
hayata geçirilmesi gerekmektedir. Son 8 yıldır karsız hatta
zararına çalışan eczanelerden ilaç ve eczacılık hizmeti alınmasını
sağlayan yetkililer bilmelidir ki iflas edip kapanan eczanelerden
ilaç ve eczacılık hizmeti alınması mümkün değildir".
(İHA)