11 yıllık düşmanlık sona erdi
Abone olDiyarbakır'ın Tırkan bölgesinde, 11 yıl önce küçük bir anlaşmazlık yüzünden iki büyük aşiret arasında başlayan husumet, kanaat önderlerinin araya girmesiyle sona erdi.
Diyarbakır'da bugüne kadar yüzlerce kan davalı ve husumetli aileyi barıştıran Hacı Sait Şanlı Barış Komisyonu, bir husumeti daha sona erdirdi.
Diyarbakır'da, 1999 yılında Aydın ve Dersan aileleri arasında çıkan bir kavgada, her aileden iki kişi uzun namlulu silahla yaralandı. Kavganın hukuki boyutu sona ererken, aileler arasındaki husumet devam ediyordu. Aileler arasındaki husumetin büyümemesi için Hacı Sait Şanlı Barış Komisyonu devreye girdi.
Diyarbakır Hacı Sait Şanlı Barış Komisyonu'nda yer alan Sabri Parkim, Selahattin Aslan ve Zeki Kaya ailelerle görüştü. Komisyon üyeleri, Aydın ailesinin büyüklerinden Ömer Aydın (ağa), Mela Meheme Aydın ile Dersan ailesinin büyüklerinden Mehmet Dersan ile görüşerek tarafları ikna etmeyi başardı.
Husumetin bitmesi nedeniyle Diyarbakır Ava Düğün Salonu'nda verilen barış yemeğinde iki taraf el sıkıştı.
Törende konuşan Diyarbakır Müftüsü Ali Melek, barış için bir araya gelen ortamın, Allah'ın da uygun gördüğü ortam olduğunu söyledi. Melek, "Husumeti bitirmek için bir araya gelen insanlar Hak nezdinde muteber olan insanlardır. İnsanız hatalarımız olabilir. Dinimiz üç gün bile husumeti tasvip etmiyor. Husumet devam ederse araya şeytan girer, nefs girer. Bize düşen birbirimizi sevmektir." diye konuştu.
Diyarbakır Hacı Sait Şanlı Barış Komisyonu Başkanı Metin Özşanlı ise aylar süren uğraşlardan sonra barış anını gördüğünde bütün yorgunluğu unuttuğunu söyledi. Bölgede kin, nefret ve hasedin yok denecek kadar azaldığını anlatan Özşanlı, eğitim sayesinde kan davası ve husumetin her geçen gün azaldığını dile getirdi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise bir toplumun büyük barışı sağlaması için önce kendi aralarındaki kavgaları bitirmeleri gerektiğini söyledi. Dünyadaki bütün insanların 3 düşmanı olduğunu ve bunların yoksulluk, cahillik ve haset olduğunu belirten Baydemir, "Dünyadaki mal ve mülk bizim değil. Sadece kefen ve amel bizimdir. Bu sadece, bu kalır. Bunun için birbirimizi acıtmayalım. İnsan nefsi bazen 'bu bana nasıl böyle söyler' der. Bu şehirde kim size ne söylerse söylesin bana gelsin, bana demiş olsun, size gelmesin." diye konuştu.
70-80 yıl önce Çanakkale'de onbinlerce Türk, Kürt ve Anzak gibi milletin hayatını kaybettiğini anlatan Baydemir, şunları söyledi: "Her yıl Yeni Zellanda'dan Anzaklar geliyor. Çanakkale'de birlikte sabahlıyorlar. Üzülüyorlar. Bakın 70 yıl önce neydi, bugün nedir. Hiç bir savaşın devamı yoktur. Onun için husumetleri bir kenara bırakalım."
Konuşmaların ardından, iki aile, okunan ayetler eşliğinde Kur'an altından geçerek husumete son verdi.