11 Eylül gölgede kalacak
Abone olBu öyle bir saldırı olacak ki 11 Eylül solda sıfır kalacak. Dünya liderleri sanki sözleşmiş gibi konuştu!..
! çok yakında.. Çok değil üç dört aya içinde
içinde ikinci bir 11 Eylül yaşanacak. Peki bu nasıl olacak? Büyük
ihtimalle nükleer saldırı olacak.
Bu iddialı sözler Yeni Şafak'ın dış politika yazarı İbrahim Karagül'e ait.. Dünya liderlerinin son günlerde adeta söz birliği etmelerine dikkat çekiyor.
Yazar önemli isimlerin beyanlarını köşesine taşıdı. Gerçekten de söylenenler ve önümüzdeki aylara ilişkin tahminler alt alta toplandığında adeta kıyamet senaryosunu andırıyor.
(...)İngiltere Başbakanı Gordon Brown'un Güvenlik danışmanı Lord West, “Yeni ve büyük bir hazırlık yapılıyor. Tehdit çok büyük. Önlem amacıyla yapabildiğimiz her şeyi yaptık. Ama tehdit büyümeye devam ediyor” diyor.
Avustralya Başbakanı Kevin Rud: “Nükleer felaketten” söz ediyor ve tehlikenin büyüklüğünün yanında diğer tehditlerin “önemsiz” kalacağını söylüyor.
ABD Dışişleri eski Bakanı Colin Powell: Aynı tehdide işaret eden sözler söylüyor: 21-22 Ocak tarihini işaret eden Powell, yine de tehdidin niteliği hakkında çok şey bilmediklerini söylüyor.
Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner: Bu açıklamalardan önce, “İran nükleer silah yapma aşamasına gelmeden önce İsrail'in bu ülkeyi vuracağı”nı söylemişti.
ABD Dışişleri eski Bakana Madeline Albright: Obama'nın Beyaz Saray'a oturmasıyla yani önümüzdeki aylarda çok ciddi bir uluslararası krizin çıkacağını söyledi.
Obama'nın Başkan Yardımcısı Joseph Biden'ın o ünlü sözlerini buraya özellikle eklemek gerekiyor. Çünkü sözü edilen tehditle ilgili en sarih ifadeleri o sarfetti.
“Hazırlıkları yapılan krizin önümüzdeki altı ay içinde ortaya çıkacağını” iddia eden Biden, “işte o zaman Obama'nın toplumsal liderlere ihtiyacı olacağını, işte o zaman Amerikan halkının kabullenemeyeceği kararlar almak zorunda kalacağını, toplum önderlerin kitleleri yatıştırmasına ihtiyaç duyulacağını” vurguluyor
İddianın asıl çarpıcı kısmı da bundan sonrasında.. Karagül'e göre, felaketin ardından dünyanın tek elden yönetilmesi için ABD'nin düğmeye basacağını yazıyor. Yani büyük olayın plan olduğu düşüncesinde..
(...)Yeni Para Sistemi kurulacak: Dünyayı para ile kontrol edenler askeri olarak da kontrol etmeye başlayacak.
Dünya Merkez Bankası kurulacak. Bütün ekonomik sistem bu merkezden kontrol edilecek. Sadece para değil, kaynakları da belli bir merkezden kontrol edilecek.
Tek Devlet: Yeni ekonomik düzene bağlı olarak küresel iktidar da tek merkezden kontrol edilecek.
ABD'nin, Batı'nın istediği bu. Krize çözüm bulmak yerine krizi küresel hegemonya için gerekçe olarak kullanmaya çalışıyorlar. Dünya çok başkentli bir düzene doğru ilerlerken, siyasi ve ekonomik merkezlerin sayısı çoğalırken Batı'nın bu arayışı hiç de iyiye işaret değil.
Bu iddialı sözler Yeni Şafak'ın dış politika yazarı İbrahim Karagül'e ait.. Dünya liderlerinin son günlerde adeta söz birliği etmelerine dikkat çekiyor.
Yazar önemli isimlerin beyanlarını köşesine taşıdı. Gerçekten de söylenenler ve önümüzdeki aylara ilişkin tahminler alt alta toplandığında adeta kıyamet senaryosunu andırıyor.
(...)İngiltere Başbakanı Gordon Brown'un Güvenlik danışmanı Lord West, “Yeni ve büyük bir hazırlık yapılıyor. Tehdit çok büyük. Önlem amacıyla yapabildiğimiz her şeyi yaptık. Ama tehdit büyümeye devam ediyor” diyor.
Avustralya Başbakanı Kevin Rud: “Nükleer felaketten” söz ediyor ve tehlikenin büyüklüğünün yanında diğer tehditlerin “önemsiz” kalacağını söylüyor.
ABD Dışişleri eski Bakanı Colin Powell: Aynı tehdide işaret eden sözler söylüyor: 21-22 Ocak tarihini işaret eden Powell, yine de tehdidin niteliği hakkında çok şey bilmediklerini söylüyor.
Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner: Bu açıklamalardan önce, “İran nükleer silah yapma aşamasına gelmeden önce İsrail'in bu ülkeyi vuracağı”nı söylemişti.
ABD Dışişleri eski Bakana Madeline Albright: Obama'nın Beyaz Saray'a oturmasıyla yani önümüzdeki aylarda çok ciddi bir uluslararası krizin çıkacağını söyledi.
Obama'nın Başkan Yardımcısı Joseph Biden'ın o ünlü sözlerini buraya özellikle eklemek gerekiyor. Çünkü sözü edilen tehditle ilgili en sarih ifadeleri o sarfetti.
“Hazırlıkları yapılan krizin önümüzdeki altı ay içinde ortaya çıkacağını” iddia eden Biden, “işte o zaman Obama'nın toplumsal liderlere ihtiyacı olacağını, işte o zaman Amerikan halkının kabullenemeyeceği kararlar almak zorunda kalacağını, toplum önderlerin kitleleri yatıştırmasına ihtiyaç duyulacağını” vurguluyor
İddianın asıl çarpıcı kısmı da bundan sonrasında.. Karagül'e göre, felaketin ardından dünyanın tek elden yönetilmesi için ABD'nin düğmeye basacağını yazıyor. Yani büyük olayın plan olduğu düşüncesinde..
(...)Yeni Para Sistemi kurulacak: Dünyayı para ile kontrol edenler askeri olarak da kontrol etmeye başlayacak.
Dünya Merkez Bankası kurulacak. Bütün ekonomik sistem bu merkezden kontrol edilecek. Sadece para değil, kaynakları da belli bir merkezden kontrol edilecek.
Tek Devlet: Yeni ekonomik düzene bağlı olarak küresel iktidar da tek merkezden kontrol edilecek.
ABD'nin, Batı'nın istediği bu. Krize çözüm bulmak yerine krizi küresel hegemonya için gerekçe olarak kullanmaya çalışıyorlar. Dünya çok başkentli bir düzene doğru ilerlerken, siyasi ve ekonomik merkezlerin sayısı çoğalırken Batı'nın bu arayışı hiç de iyiye işaret değil.
Rüzgarı tersine çevirmek için tek yol var: Dünyayı sarsacak bir
ani gelişme. Terör saldırısı mı olur, nükleer saldırı mı olur,
bilmiyoruz. Yukarıya aldığım uyarılar işte bu gelişmenin habercisi
olabilir.
Ekonomik krizin finans sektörünü aşıp reel ekonomiyi vurmaya başladığı, ABD'nin gururu olan sembol şirketlerin batmaya başladığı bir dönemde olduğumuzu hatırlayalım. Yukarıdaki büyük tehdide biraz böyle bakalım. Daha önce bu köşede yer alan “olağanüstü hal”e ilişkin cümleleri de hatırlayalım.
Ben, gerçekten, “olağan dışı bir dönem”de olduğumuzu hissediyorum…