11 Eylül geliyorum demiş

Abone ol

Türkiye'ye sekiz yıl sonra giren "Büyük Satranç Tahtası" adlı 11 Eylül'den 4 yıl önce basılmış.

Bugünün Amerikan politikalarının ana hatlarının ipuçlarını veren kitap 11 Eylül'den tam 4 yıl önce 1997 yılında yazıldı. Kitabın adı "Büyük Satranç Tahtası" Kitap ABD'li profesör ABD'li Prof. Zbigniew Brzezinski'ye ait. Kendisi Geçmişte Başkan Carter'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak ta görev yapmış. Çok konuşulan kitap tam sekiz yıl sonra 2005 yılında Türkçeye çevrildi.

Son bir yıldır konuşulan b kutap güncelliğini yitirmeyece gibi görünüyor. 11 Eylüm saldırılarının 5. yıldönümünde bu esere tekrar bir gözatmak yeterli... Soğuk savaş sonrası ABD ve onun himayesindeki NATO'nun yeni tehdit algılaması yön değiştirdi. Sovyetler Birliği'nin elindeki yenilgisi sonrası ihmal edilen Avrasya'dan gelebilecek rakiplerin bertaraf edilmesi gerektiği bu kitapta işlenmiş.

Tek taraflı oyun

Brzezinski'nin satranç tahtasında oyun tek taraflı. Brzezinski, tek küresel gücün ABD olduğunu ve bunun kısa vadede değişmeyeceğini ve ABD'nin son küresel güç olduğunu iddia ediyor. Yani ABD oyunu kendi belirliyor, kuralı kendi koyuyor. Sanırız Avrasya'nın ön bahçesi olan enerji yatağı Ortadoğu üzerindeki oyunlara süper gücün başlattığı hamleler olarak görülmeli.. Yazar ABD'nin hegemonyasını tehdit edecek gücün Avrasya'dan çıkacağı endişesini taşıyor..

Avrasya'nın ilk adımı Ortadoğu

ABD yönetimini elinde bulunduran neo-conların da ilham kaynakları arasında yer alan kitap gelecekteki yeni oluşumları ve senaryoları önceden haber verir gibi. Küresel egemenlik için Avrasya'ya egemen olmanın şart olduğunu belirten Brzezinski, özellikle petrol ve doğal gaz kaynakları açısından zengin enerji havzalarının önemine dikkat çekiyor ve ABD'nin bölgeye egemen olması için ne yapması gerektiğini tartışıyordu. Nitekim Afganistan, Gürcistan ve Irak'a yönelik Amerikan müdahalelerinin hep bu Satranç Oyunu'nun birer parçası olduğu artık biliniyor.

Çin'i kuşatma harekatı mı?

ABD, bölgeye yönelik siyasi ve ekonomik hedeflerini gerçekleştirmek maksadıyla, ekonomik yardımları sık sık başvurduğu bir araç olarak kullandı. 1 Nisan 1992'de Özgürlük Desteği Yasası'nın (Freedom Support Act) yürürlüğe girmesiyle başlayan ve Clinton'un ikinci dönemi sırasında yoğunlaşan Amerikan yardımlarının miktarı 1999 sonu itibariyle 2,3 milyar doları aştı. Nitekim ABD'nin 11 Eylül sonrası bu ülkelere askeri üs kurması da uzun vadeli planının birer parçası..

Günün Önemli Haberleri