11 bir yıl sonra mevsimler değişecek

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Afet Yönetimi Merkezi Müdür Yardımcısı ve İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, dünyanın 23 derecelik eğimi nedeniyle, 11 bin yıl sonra mevsimlerin de yer değiştireceğini ve kış mevsiminin haziran ayında başlayacağını bildirdi. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu Antalya Adem Tolunay Anadolu Lisesi 9. sınıf öğrencilerinin ''Küresel Isınma'' konulu proje çalışması dolayısıyla, Antalya Kültür Merkezi'nde (AKM) bir konferans verdi. Yapılan araştırmalarda, Kuzey Kutbu'ndaki Grönland'ın bir zamanlar tropikal ormanlarla kaplı olduğunun anlaşıldığını kaydeden Prof. Dr. Kadıoğlu, mevsimlerin de zamanla değiştiğini söyledi. Prof. Dr. Kadıoğlu, ''Dünyanın eğimi dolayısıyla 11 bin yıl sonra, mevsimler yer değiştirecek ve Kuzey Küre'de haziran ayında kış mevsimi, ocak ayında da yaz mevsimi başlayacak'' dedi. Mevsimlerin yer değiştirdiğinin Türkiye'den de kolaylıkla anlaşılabileceğine değinen Prof. Dr. Kadıoğlu, Ankara'da topraktan midye fosili çıkmasını buna örnek gösterdi. KÜRESEL ISINMA VE DÜNYAYI BEKLEYEN TEHLİKELER Fosil yakıtların kullanılmasıyla açığa çıkan karbondioksitin, yeryüzünden yansıyan güneş ışınlarını atmosferde hapsederek, dünyanın ısınmasına yol açtığını hatırlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, ''Küresel ısınma'' olarak adlandırılan bu durum nedeniyle dünyayı birçok tehlikenin beklediğini vurguladı. Küresel ısınma nedeniyle, buzulların erimeye başladığını, bunun da deniz seviyesinin yükselmesine yol açtığını anlatan Kadıoğlu, deniz suyunun da ısındığını ifade etti. Dünyanın son bin 400 yılın en sıcak yaz mevsimlerini yaşamaya başladığına dikkati çeken Kadıoğlu, şunları söyledi: ''1970'ten bu yana 1,5 milyon kilometrekarelik buzul alan kayboldu. Bizi asıl ilgilendiren karadaki buzullardır. Karadaki buzulların erimesiyle denizin seviyesi de yükseliyor. Okyanuslardaki ısınma nedeniyle mercanlar yok oluyor. 20. Yüzyıl'da dünyanın ısısı ortalama 0,6 derece arttı. 1998'de dünya en sıcak yaz mevsimini yaşadı. 1860'tan beri görülen en sıcak 20 yılın 19'u, 1980'den sonra gerçekleşti. İnsanoğlu en sonunda iklimlerin karakterini değiştirmeyi de başardı.'' Küresel ısınma yüzünden, toprakların çölleşmeye başladığına da değinen Kadıoğlu, 2030 yılına kadar sıcaklıkların kışın 2, yazın da 3 derece daha artacağını bildirdi. Yağışların kışın artacağını, buna karşılık asıl ihtiyaç bulunan yaz aylarında yüzde 5-15 oranında azalacağını söyleyen Kadıoğlu, bunun da tarımsal üretimin azalmasına sebep olacağını belirtti. Hava ısındıkça kar yağışının yerini yağmura bırakacağını da bildiren Kadıoğlu, şöyle devam etti: ''Küresel ısınma yüzünden insanlar ve hayvanlarla birlikte ağaçlar da göç etmek zorunda kalıyor. Ağaçlar, kıyılardan iç kesimlere çekiliyor. Mesela, kamyonların içinde, teknelerde kaçak yollarla göçederken yakalanan insanlar da küresel ısınma yüzünden göç ediyor. Çünkü onların memleketlerinde kuraklık başladı. Hint Okyanusu'nda yaşayan bir balık türü de, Süveyş Kanalı'nı geçerek, Antalya kıyılarına kadar gelmişti. Küresel ısınma nedeniyle, buzullar eriyecek, deniz seviyesi yükselecek, bazı bitki ve hayvan türleri yok olacak. Salgın hastalıklar artacak, seller, orman yangınları artacak. Gelecek yıllarda tifüs, kazıklı humma gibi salgın hastalıklar daha da yayılacak. Bu yüzden Diyarbakır'da Tropikal Hastalıklar Polikliniği açılmıştı.'' ''KARADENİZ'DE PAMUK YETİŞTİRİLECEK'' Küresel ısınmadan dolayı Türkiye'de tarımsal üretimin 2080'de yüzde 20 oranında azalacağına da dikkati çeken Kadıoğlu, bu nedenle Karadeniz'de fındık yerine pamuk ziraatine başlanacağını söyledi. İç Anadolu'nun da çölleşeceğine değinen Kadıoğlu, dünyadaki kahve üretiminin önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği Uganda'da da kahve yetiştirilen tarım alanlarının çok daralacağını anlattı. Kadıoğlu, ''O yüzden artık insanlar kahve içme alışkanlığından vazgeçmek zorunda kalacak'' diye konuştu.