10 yıllık cinayetin sırrı
Abone olEdirne'de 1994 yılında, Selimiye Camii yanındaki Zehrimar Mezarlığı'nda tecavüz edilip öldürülen Nagihan Polat cinayetinde, 10 yıl sonra yeni gelişmeler yaşandı.
Edirne'de 1994 yılında, Selimiye Camii yanındaki Zehrimar
Mezarlığı'nda tecavüz edildikten sonra iple boğularak öldürülmüş
olarak bulunan araştırma görevlisi Nagihan Polat cinayetinde,
katilin yakalanması için maktule DNA testi yapılmasına karar
verildi. Polat'ın mezarı 10 yıl sonra DNA testi için bir kez daha
açıldı. Olaydan sonra cinayet zanlısı olarak yakalanan Orhan Dinç,
yargılandıktan sonra suçlu bulunmuştu. 8 yıl hapis yattıktan sonra
sanığın isteği üzerine yapılan DNA testleri üzerine, Dinç'in
cinayeti işlemediğine karar verilmiş, suçsuz bulunarak serbest
bırakılmıştı. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın isteği üzerine
maktulenin Hacıumur'daki kabri açıldı. Edirne 2. Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı ve Adalet Komisyonu Başkanı Tayyip Özdurmaz,
Cumhuriyet Savcısı Müsebbih Ergin, Maktül Nagihan Polat'ın
ağabeyleri Serkan ve Burhan Polat, katil ya da katillerin bir an
önce bulunup cezalandırılmasını istedi. Trakya Üniversitesi'nde
araştırma görevlisi olarak çalışan Nagihan Polat cinayeti zanlısı
olarak tutuksuz yargılanan Orhan Dinç'ten alınan örneklere ilişkin
DNA izolasyon çalışmalarından sonuç alınamadı. Zehrimar
Mezarlığı'nda 10 yıl ince iple boğularak öldürülen T.Ü Fen Edebiyat
Fakültesi'nde Araştırma Görevlisi Nagihan Polat'a DNA testi
yapılması için maktulenin kabri açıldı. Alınan kemik ve diş
örnekleri Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Maktul Nagihan Polat'ın
ağabeyleri Serkan ve Burhan Polat, kardeşlerinin katil ya da
katillerinin bir an önce bulunup cezalandırılmasını istediklerini
söyledi. Bilindiği gibi 3 yıl aradan sonra cinayet davası Yargıtay
Ceza Genel Kurulu'nun 25 Mart 2003 tarihli bozma ilamına uyularak 8
Ekim 2003 tarihinde ikinci kez sil baştan başlamıştı. Tutuksuz
olarak yargılanan Orhan Dinç'in gelmemesi üzerine 14 Kasım 2003'e
kalan davada sanık, kendisinin suçsuz olduğunu söylemiş ve mahkeme
de T.Ü Tıp Fakültesi Hastanesi'nde materyallerin saklama
şartlarının usulüne uygun olup olmadığını tespiti için uzman
bilirkişi aracılığı ile keşif yapılmasını istemişti. Bunun üzerine
9 Şubat günü maktuleden alınan örneklerin saklandığı T.Ü Tıp
Fakültesi Hastanesi arşivinde keşif yapılmıştı.