10. Yıl darbecilerin marşı mı?
Abone olAygün'ün, Ergenekon ilişkisini Ilıcak yazdı. Ilıcak'ın ilginç bir tespitide var. 10. Yıl Marşı ve 28 Şubat süreci...
Nazlı Ilıcak, 28 Şubat sürecini değerlendirdiği köşe
yazısında Ergenekon'un tutuklu isimlerinden ATO Başkanı Sinan
Aygün'ü yazdı. 2003 yılında başlayan tartışmaları da değerlendiren
Ilıcak, 28 Şubat'ın sembolü haline gelen 10. Yıl Marşı'nın ADD'nin
düzenlediği organisazlonlarda çalınmasının tesadüf olmadığını iddia
etti.
Sabah gazetesinde Ergenekon tutuklamalarını değerlendiren Nazlı
Ilıcak, Ergenekon soruşturmasını, 28 Şubat süreciyle karşılaştırdı.
Önceki gün Radikal gazetesinde yer alan darbe günlüklerinin Kıbrıs
görüşmelerinin şifrelerini çözümleyen Ilıcak, askerin muhtıra
iddialarına ve Mümtaz Soysal'ın bildiri beklentilerine değindi.
Annan Planı'na Denktaş'ın destek vermesini, komutanlar istemedi.
Siyasi iktidar, 23 Ocak 2004 tarihli MGK toplantısında çizilen
çerçevenin dışına çıkmamalıydı. Oysa Tayyip Erdoğan, Davos'ta,
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan ile görüştü ve
kendisini, "tarafların anlaşamadığı konularda hakem olarak kabul
edeceklerini" söyledi.
Soysal bildiri bekliyor!
(...)Emekli Oramiral Özden Örnek'in 3 Şubat ve 5 Şubat 2004 tarihli
anılarına göre, kuvvet komutanları, hükumetin Kıbrıs politikasını
yeren bir muhtıra hazırlığı içindeydiler. 14
Şubat'ta New York'a giden Denktaş, Türk hükumeti bastırdığı için
Annan Planı'na "evet" dedi. Kulağı, Ankara'dan, askerden gelecek
açıklamalardaydı. Danışmanı Mümtaz Soysal, dengeleri
tersine çevirecek bir bildirinin yayınlanmasını bekliyordu.
10. Yıl Marşı tesadüf değil
Gelelim konunun Sinan Aygün ile ilgili kısmına: Aynı tarihlerde,
Ankara Ticaret Odası'nda üst üste iki toplantı düzenlendi.
Hilafetin kaldırılmasıyla ilgili olan toplantıda, ev sahibi
Atatürkçü Düşünce Derneği idi. Kuvvet komutanları panele tam kadro
katılmıştı. Salona alkışla girip, 10. Yıl Marşı'yla
çıkmışlardı. O zaman, Şener Eruygur henüz emekliye
ayrılmamıştı. Anlaşılıyor ki, emeklilik sonrası faaliyetlerini
sürdürmek üzere, taa o tarihte Atatürkçü Düşünce Derneği'ni
kurdurmuştu. Panelin sonuç bildirisinde şöyle deniliyordu:
"Karşı devrim yol buldu; yöntem buldu; mevziler ele
geçirdi; şimdi yeniden toparlanma vaktidir."
Bu toplantının hemen ardından, Sinan Aygün, aynı salonlarda Rauf
Denktaş'ı ağırladı ve Annan Planı, "Türkleri imha planı" gibi
takdim edildi.
Toplantılar herkesin ilgisini çekmişti. Mesela ben şöyle yazmıştım.
Yazının başlığı "Sinan Aygün neyin peşinde?"
"Aygün siyasete meraklı ama, 10. Yıl Marşı eşliğinde
gerçekleştirilen eylemlerin demokrasilerde garipsendiğini
hatırlatmalıyız. ATO'nun Hilafetin kaldırılmasıyla veyahut
Kıbrıs'la doğrudan ne ilgisi var? İktidarı yıpratmaya yönelik
adımların odak noktası bir oda başkanı. Sempatik bir insan Sinan
Aygün. Ama zaman zaman beşer şaşıyor; hırs aklın önünde gidiyor.
Hem Atatürkçü Düşünce Derneği'nin panelinde, hem de Denktaş'ın
katıldığı toplantıda, 28 Şubat'ın sembolü haline gelen 10.
Yıl Marşı'nın çalınması bir tesadüf değil. Belli ki,
kitlelere mesaj veriliyor. 'Kanla irfanla kurduğumuz cumhuriyet
tehlikede.'... 28 Mart mahalli seçimleri öncesinde, iktidarı
yıpratmaya yönelik adımların atılması normal karşılanabilir. Ama bu
arayışın orta yerinde, bir oda başkanını ve KKTC Cumhurbaşkanı'nı
görmek yadırgatıcı." (6 Mart 2004)