10 soruda bağırsak kanseri
Abone olBağırsak kanseri dünyada oldukça yaygın görülen bir kanser türü. Bu kanserin oluşmasında beslenme alışkanlığı ve genetik faktörler etkin bir rol oynuyor.
Bağırsak kanseri kanserden ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada
yer alıyor. Belirti vermeyen ve yavaş ilerleyen hastalık özellikle
50 yaş ve üzerindekileri tehdit ediyor. Bugün sadece Amerika
Birleşik Devletleri'nde kadın ya da erkeklerde yaşam boyu kolon
kanserine yakalanma riski yüzde 6 civarında. "Acıbadem-Harvard Tıp
Günleri 4" kapsamında gerçekleştirilen "Bağırsak Kanseri ve
Riskleri" konulu toplantıda Acıbadem Hastanesi Kozyatağı
Gastroentereoloji Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Nurdan Tözün ve
Massachusetts General Hospital Yüksek Gastrointestinal Kanser Riski
Kliniği Direktörü Dr. Daniel C. Chung barsak kanseriyle ilgili
akıllara takılan tüm sorulara yanıt verdiler. İşte 10 soruda kolon
kanseri: 1. Kimler bağırsak kanseri riski altındadır? Herkes kolon
kanseri riski altındadır ancak 50 yaş ve üstündeki kişiler için
risk artar. 50 yaşın üzerindekiler alkol alıyorsa, kırmızı et
yemeyi tercih ediyorsa, sigara kullanıyorsa ve şişmansa onlar
açısından tehdit daha da büyür. Genetik olarak barsak kanserine
eğilimli olanların yüzde 75'i riskli grubuna girer. 2. Bağırsak
kanseri erken dönemde belirti verir mi? Kalın bağırsak kanseri
küçük polipten kaynaklanabilir. Bu polip yaklaşık 7-10 yılda
büyüyerek kansere neden olur. Bu süreçte hiç belirti vermediği için
özellikle risk grubundakilerin düzenli olarak kontrolden geçmesi
gerekir. 3. Geç dönemde hangi belirtiler ortaya çıkar? Kolay
belirti vermeyen bağırsak kanserinin geç ortaya çıkan belirtileri
şöyledir: Kabızlık, ishal, karın ağrısı, dışkıda kan, ağrılı
dışkılama , sebebi bilinmeyen ani kilo kaybı 4. Erken tanı için
hangi testler yaptırılmalıdır? Kalın bağırsak taramalarında
"dışkıda gizli kan testi" ile yapılır. Gözümüzle görülmeyen
kanamalar dışkıda aranır. Negatif ise yılda bir tetkik
tekrarlanmalıdır. Pozitif çıkarsa hastalara kolonoskopi yapılması
gerekmektedir. Kolonoskopiyle tüm kalın barsağı görüntülemek
mümkündür. Ailesinde kalın barsak kanseri olan kişiler 40 yaşından
sonra her 5 yılda bir kolonoskopi yaptırmalıdır. 5. Kolonoskopi
nasıl işlemdir? Kalın bağırsağın tümünün incelenmesini içeren bir
yöntemdir. Hasta bu işlem sırasında uyutulduğu için sanıldığının
aksine korkulacak bir işlem değildir. Polip saptandığında işlem
sırasında çıkartılır ve incelenmek üzere patolojiye gönderilir. Bir
kez polip alınan kişinin daha sonra kolonoskopi ile düzenli olarak
izlenmesi gerekir. 6. Görüntüleme tekniği olarak kolonoskopi
dışında alternatif bir yöntem var mıdır? Geleneksel kolonoskopiyi
istemeyenler için bir yeni bir alternatif daha var. Özel bir batın
tomografisi olan sanal (Virtüel) kolonoskopi. Bununla da bağırsağı
tamamen görüntülemek ve polipe rastlandığında daha sonra
uygulanacak kolonoskopi ile bunu almak mümkündür.Ancak anlaşılacağı
üzere müshil ile kolonun temizlenme işlemi 2 kez yapılmış
olacaktır. 7. Barsak kanserini önlemek açısından dikkat edilmesi
gereken noktalar nelerdir? Folik asit, selenyum, kalsiyum ve D
vitamini kullanmak,günde 1200 mg kalsiyum almak, egzersiz yapmak,
yağlı gıdalardan kaçınarak liften zengin besinler ,sebze – meyve
tüketmek kolon kanserini önleyici faktörler arasındadır. Sigara
barsak kanseri riskini arttıran etmenlerin başında gelir. Bu açıdan
riski azaltmak adına sigara içilmemelidir. 8. Nasıl bir tedavi
programı uygulanır? Hastalığın evresine göre tedavi şekilleri
değişir. Tedavi gastroenterolog, cerrah ve radyasyon onkoloğu
tarafından planlanır. Ameliyat, barsak kanserinin başlıca
tedavisini oluşturur ve en çok kullanılan metotların başında gelir.
Ameliyatla tüm kanserli dokunun temizlenmesi esas amaçtır.
Kemoterapi ve radyoterapi ile gözden kaçabilecek kanser
hücrelerinin de yok edilmesi hedeflenir. 9. Kemoterapi tedavisi
gören barsak kanseri hastaları hangi noktalara dikkat etmelidir?
Kemoterapi sırasında baharatlı gıdalardan uzak durmak, çok aç veya
çok tok olmamak gerekir. Tedavi sırasında balık, tavuk, kırmızı et
yenmesi önerilir. Yüksek dozda ve özellikle mültivitaminlerin
alınmaması önerilir. 10. Bitkisel ilaçlar tedavide kullanılabilir
mi? Doğal ilaçların vücuda ne açıdan yararlı veya zararlı olduğu
bilinmemektedir. Bu ilaçların yapılan tıbbi tedavinin etkisini
azaltma, engelleme ihtimali bulunmaktadır. Bu açıdan
önerilmemektedir. Özellikle karaciğere ekstra yük getirebilmesi
nedeniyle ısırgan otu , aloe vera ya da uzak doğu kökenli karışık
çaylardan ve etkisi bilimsel açıdan sınanmamış çeşitli otlardan
uzak durmak gerekmektedir. mynet.com