10 Mayıs 2012 Basın Özeti
Abone olİngiltere'de koalisyon hükümetinin programında 'ekonomik büyüme eksikliği', Cameron'ın F-35 uçaklarındaki 'U dönüşü', Washington'ın Yemen kaynaklı 'terör kaygısı', 'Cezayir'e neden bahar gelmedi?' ve Eski Almanya Başbakanı Kohl İtalya uyarısını dinlemedi'
İngiltere basınında bugün en çok öne çıkan konulardan biri, Kraliçe 2. Elizabeth'in, Lordlar ve Avam Kamarası'na yaptığı konuşmada açıkladığı, koalisyon hükümetinin yeni döneme ilişkin planları.
Daily Telegraph, yeni yasama dönemindeki planlarda ekonomik büyümeye dair çok az önlem olmasının iş çevrelerinin tepkisini çektiğini yazıyor.
Gazete, iş çevrelerinin 19 yasa tasarısından sadece birinin, çalışma mahkemelerinin işleyişini düzenleyen tasarının girişimcilerin önünü açacak nitelikte olduğu eleştirisinde bulunduğunu belirtiyor.
Daily Telegraph ayrıca, Başbakan David Cameron'ın daha bir gün önce koalisyonun başlıca önceliğinin ekonomik büyüme olacağını ilan ettiğini hatırlatıyor.
'Cameron'ın U dönüşü'
Başbakan David Cameron'ın F-35 Joint Strike Fighter, yani ortak saldırı uçağı konusundaki kararını değiştirmesi de geniş bir şekilde işleniyor İngiliz basınında.
Cameron hükümeti, İngiliz donanmasının yeni uçak gemileri için, F-35 avcı uçaklarının uçak gemilerine iniş ve kalkış yapabilen pahalı versiyonunun alınmasına karar vermişti.
Hatta Başbakan Cameron, şahsen pahalı uçakların alınması kararını desteklemişti.
Ancak uçak gemilerini, F-35'lerin pahalı modeline göre hazırlama masrafı 2 milyar sterlini aşınca ve söz konusu modelin üretiminde gecikmelerle, teknik aksaklıklar yaşanınca hükümet kararını değiştirmek zorunda kaldı.
Guardian, söz konusu uçakların 2023 yılına dek hazır olmayacağı ortaya çıkınca, Cameron'ın bir önceki İşçi Partisi hükümetinin yaptığı planlar uyarınca hareket etmek zorunda kalacağını belirtiyor.
Gazete, Savunma Bakanı Philip Hammond'ın bugün Avam Kamarası'nda yapacağı açıklamada, bu kararı daha ucuz F-35 modelinin ordu envanterine daha erken gireceğine dikkat çekerek savunacağını aktarıyor.
ABD'nin Yemen kaygısı
Financial Times, dünya haberleri sayfalarında, Amerika Birleşik Devletleri'nin Yemen kaynaklı terör saldırısı girişimlerinden kaygı duyduğunu yazıyor.
Son olarak Yemen'deki El Kaide örgütünün İç çamaşırına gizlenmiş bir bomba düzeneğini ABD'ye giden bir uçakta patlatma girişiminin engellendiği açıklanmıştı.
Üç yıl önce deAmsterdam-Detroitseferini yapan uçakta, Yemen'de El Kaide örgütüne katıldığı belirtilen Nijeryalı Ömer Faruk Abdülmuttalip başarısız bir intihar saldırısı girişiminde bulunmuştu.
Financial Times, Washington'ın Yemen'in güneyindeki isyan ve istikrarsızlıktan yararlanan El Kaide yandaşlarının ABD'ye saldırmaya kararlı ve etkin bir grup olduğuna inandığını söylüyor.
Gazete Washington'ın Yemen hükümetiyle, ülkedeki siyasi karışıklık nedeniyle geçen yıl askıya aldığı askeri işbirliğine de yeniden başladığını aktarıyor.
Ancak Amerikalı yetkililerin, artan anti-terör operasyonlarının ülkedeki istikrarsızlığı daha da arttırabileceği ve bu durumun El Kaide'nin faaliyet göstermesi ve yeni üyeler kazanmasına yardımcı olabileceğinden kaygı duydukları belirtiliyor.
Bilgi sızıntısına tepki
Independent'ta ise, iç çamaşırına gizlenen bomba düzeneğiyle yapılan son saldırı girişiminin engellendiği operasyonla ilgili ayrıntıların basına sızmasının, bazı önde gelen Amerikalı siyasetçileri kızdırdığı kaydediliyor.
Haberde Temsilciler Meclisi'ndeki İç Güvenlik Komisyonu Başkanı Cumhuriyetçi Partili Peter King'in "Bu bilgi sızıntısının yıkıcı sonuçları olabilirdi ve hala uzun vadede önemli hasar yapabilir" şeklindeki sözlerine yer veriliyor.
Independent, sızıntıyla ilgili soruşturma yapılmasına, komisyonun Demokrat Partili üyelerinin de destek verdiğini aktarıyor.
'Cezayir'e neden bahar gelmedi?'
Guardian'ın dünya haberleri sayfalarındaysa, bugün Cezayir'de yapılacak parlamento seçimleri vesilesiyle, bu ülkenin neden komşuları Tunus ve Libya gibi 'Arap Baharı' diye adlandırılan süreçten etkilenmediğini irdeleniyor. Dikkat çeken satırlar şöyle;
"Seçime gerçek katılım oranı büyük ihtimalle çok düşük olacak. Çok sayıda seçmen, zekalarına hakaret olarak gördükleri bu seçimde oy kullanmayacak. Ülke hala, medyanın bakışlarından uzakta, seçimler konusunda da son sözü söyleyen bir grup sivil ve asker tarafından yönetiliyor. Tunus'ta üniversite mezunları arasındaki yüksek işsizlik kaynama noktası olmuştu. Cezayir de benzer sorunlarla kaynıyor. Cezayirliler, büyük bir bedelle 1962'de Fransa'dan elde ettikleri bağımsızlıktan 50 yıl sonra, bu kadar petrol zengini bir ülkede insanların gecekondularda yaşamaması gerektiğini söylüyor. Peki Cezayir'de neden komşularındaki gibi bir ayaklanma olmadı? Yorumcuların pek çok kez söylediği gibi ülke hala, belki 100 binde fazla sivilin öldüğü 1990'lı yılların travmasını yaşıyor. Bu yüzden, Cezayirliler demokrasiye, şiddete dönüşebilecek bir yoldan gitmek istemiyor."
'Kohl İtalya uyarısın göz ardı etti'
Times'tan eski Almanya Başbakanı Helmut Kohl'ün ortak para birimi Euro ilk oluşturulduğunda İtalya'yla ilgili uyarıları göz ardı ettiğini yazıyor.
Bilgi edinme yasası sayesinde elde edilen dönemin gizli belgelerine göre, Alman yetkililer Kohl'ü İtalya'nın Euro'ya büyük bir tehdit oluşturacağı konusunda defalarca uyardı. Ancak Kohl, ortak para biriminin Avrupa'nın kaderi olduğuna inandığı için uyarıları görmezden geldi.
Alman Der Spiegel dergisinde yayımlanan belgelerde, İtalya'nın büyük kamu borcunu azaltmayı reddettiği ve bazı hilelerle artan kamu borcunu azalıyormuş gibi gösterdiği yönündeki uyarılar yer alıyor.
Times, Der Spiegel'de yer alan şu satırlara yer veriyor;
"Belgeler, şimdiye dek sadece tahmin edilen gerçeği, İtalya'nın asla ortak para biriminekabuledilmemesi gerektiğini kanıtlıyor. İtalya'yı ortak para birimine davet etmek ekonomik değil, tamamen siyasi değerlendirmelerle alınmış bir karardı. Ayrıca bu, çok daha büyük bir hataya, iki yıl sonra Yunanistan'ın Euro Bölgesinekabuledilmesi kararına emsal oluşturdu"