10 Ekim 2011 Basın Özeti
Abone ol'Türkiye'nin koruduğu' Suriyeli muhalif albay, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz gerginliği, 'Yunan halkı krizin bedelini sağlığıyla ödüyor' ve 'kilo alan erkekleri daha fazla para çekici kılıyor'
Independent, dünya haberleri sayfalarında Türkiye'ye sığınan ve
Türk yetkililer tarafından korunduğunu söylediği Suriyeli Albay
Riyad el Esad'ın, Beşar Esad rejimini devirmek için gerilla tipi
saldırılar ve suikastler planladığını yazıyor.
Haberde, Albay el Esad'ın yeni kurulan Özgür Suriye Ordusu'nun
komutanı olduğu belirtiliyor.
Justin Vela imzalı haberde, "Albay el Esad'ın Türk
koruyucularının göz yummasıyla birlikte taraf değiştiren Suriyeli
askerlerce kurulan bu güç, Beşar Esad rejimini askeri güç
kullanarak devirmek istiyor." deniliyor.
Albay el Esad, Independent'a verdiği mülakatta, "Bizi tepki
göstermeye zorladılar. Suriye içinde örgütlenmiş haldeyiz. Bizler
askeriz ve çalışıyoruz. Gücümüz yavaş yavaş artıyor" diyor.
Albay el Esad, Suriye ve Türkiye arasında gidip gelen aracılar
sayesinde Suriye'deki subaylarla koordine olduklarını
belirtiyor.
'Suriyeli muhalif albay Türklerin korumasında'
Haberde, Riyad el Esad'ın Hatay'da Türk güvenlik görevlilerinin
sürekli koruması altında yaşadığı kaydediliyor.
Albay el Esad, stratejisini güvenlik yetkililerine karşı gerilla
tipi saldırılar ve suikastlerin oluşturduğunu söylüyor.
Ancak el Esad, geçen hafta öldürülen Suriye Müftüsü gibi, rejime
yakın sivil isimlere karşı düzenlenen saldırıların sorumluluğunu
üstlenmiyor.
Şimdiye dek 200 bin kişilik Suriye Ordusu'ndan 10 ila 15 bin
askerin taraf değiştirdiğini söyleyen Albay el Esad ayrıca, Suriye
Ordusu'nda moralin düşük olduğunu ve gelecek haftalarda daha çok
kişinin taraf değiştireceğini savunuyor.
Independent'ın haberinde, Türkiye'nin geçen Cuma günü Suriyeli Kürt
siyasetçi Meşal Temmo'nun öldürülmesini kınadığı da
hatırlatılıyor.
Gazete, Temmo'nun Türkiye sınırında bulunan Kamışlı'daki cenazesine
50 binden fazla kişinin katıldığını, bu kalabalığın üzerine ateş
açılması sonucu da beş kişinin öldüğünü hatırlatıyor.
Kürtlerin ayaklanmaya katılma tehdidi
Daily Telegraph ise, Temmo'nun ölümüyle birlikte
Suriyeli Kürtler'in Esad rejimi karşıtı harekete destek verme
tehdidinde bulunduğunu belirtiyor.
Gazete, Temmo'nun ölümüyle, Suriye Kürt toplumundaki önde gelen
isimlerin ayaklanmaya katılma çağrısında bulunduğunu yazıyor.
Habere göre, Meşal Temmo'nun oğlu Fares Temmo "Babamın suikasti
rejimin tabutuna son çiviyi çaktı. Büyük bir hata yaptılar"
diyor.
Gazete, Suriye'deki 1 milyon 700 bin kişilik Kürt azınlığın
Temmo'nun ölümüne dek, ayaklanmaya tam olarak destek vermediğini ve
Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı kentlerdeki rejim karşıtı
gösterilerin görece küçük olduğunu söylüyor.
Beşar Esad rejiminin de Kürtleri kışkırtmamak için, daha önce diğer
bölgelere kıyasla daha az güç kullandığı belirtiliyor.
Doğalgaz gerginliği
Financial Times, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz
gerilimine geniş yer ayırıyor.
Gazete, İsrail'in Mısır'a olan enerji bağımlılığını kırabilmek için
bölgedeki doğalgaz yataklarını geliştiren ilk ülke olduğunu
yazıyor.
Daha sonra Kıbrıs'ın harekete geçtiği ve Kıbrıs'ta Rum ve Türk
tarafları arasında çözüm umutları azalırken yapılan bu hamlenin
Türkiye'yi kızdırdığı, Türkiye'nin de kendi keşif gemisini bölgeye
yolladığı belirtiliyor.
Haberde açıklamalarına yer verilen bir İsrailli yetkili, ülkesinin
doğalgaz yatakları keşfi için Kıbrıs, Yunanistan ve Rusya gibi
ülkelerle işbirliği yaptığını söylüyor.
İsrail ve Kıbrıs'ın geçen yıl bir kıta sahanlığı anlaşması
yaptığı, Kıbrıs'ın da doğalgaz yataklarını geliştirmek ve adada bir
sıvı doğalgaz tesisi kurmak için İsrail'le işbirliği yapmak
istediği kaydediliyor.
'Türkiye'nin kadim hasmı Kıbrıs ve Ankara'nın ters düştüğü eski
müttefiki İsrail arasında derinleşen işbirliği, Doğu Akdeniz'de pek
görülen bir şey değil' diye devam eden gazete, İsrail ve Lübnan
arasındaki duruma dikkat çekiyor. İki ülke teknik olarak hala
savaşta olduğundan bir anlaşma olmadığı belirtiliyor.
Lübnan ve Kıbrıs arasında dört yıl önce bir kıta sahanlığı
uzlaşması sağlandığı, ancak uzlaşmanın hala Lübnan Parlamentosu'nda
onaylanmadığı hatırlatılıyor.
Financial Times habere şu satırlarla son veriyor;
"Dahası, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'le
yaşanan anlaşmazlıkla beraber, Ankara'nın Doğu Akdeniz'de daha
'görünür' olacağı uyarısında bulundu. Rumlar'ın sondaja başladığı
haberiyle birlikte, o da sadece Ankara'nın tanıdığı Kuzey Kıbrıs'la
benzer bir anlaşma imzaladı ve Piri Reis araştırma gemisini bölgeye
yolladı. Ortada bu kadar kazanılacak şey ve yükselen gerilimle
beraber Doğu Akdeniz dünyanın daha çalkantılı yerlerinden biri
haline geldi."
'Yunan halkı bedeli sağlığıyla ödüyor'
Guardian, Yunan halkının borç krizinin bedelini
sağlığıyla ödediğini yazıyor. Habere kaynaklık edense, Tıp Dergisi
Lancet'te yayımlanan bir araştırma. Cambridge Üniversitesi ve
Londra'daki Hijyen ve Tropik Tıp Okulu'ndan bilimadamlarının ortak
araştırmasında potansiyel bir 'Yunan trajedisi'nden
bahsediliyor.
Araştırmada, çok sayıda Yunanlı'nın işleriyle beraber, işlerinin
sağladığı sağlık sigortalarını da kaybettiği belirtiliyor.
Yoksulluğun artışıyla birlikte de normalde özel hastanelerde hizmet
alanların, 2007-2009 arasında bütçesinin yüzde 40'ını kaybeden
devlet hastanelerine başvurduğu kaydediliyor.
Aile hekimleri ve devlet hastanelerine başvuran çok sayıda kişinin
de 5 Euro, yani yaklaşık 12,5 liralık muayene ücretini bile
ödeyemediği söyleniyor.
2007-2009 arasında intiharların yüzde 17 arttığı, resmi olmayan
rakamlara göre de intiharlarda 2009-2010 arasında yüzde 25'lik bir
artış yaşandığı vurgulanıyor.
Aynı araştırmada, ülkede uyuşturucu kullanımı ve fahişelikteki
artışla beraber HIV vakalarında da büyük bir yükselme görüldüğü
ifade ediliyor.
'Kilo alan erkekler parayla çekici oluyor'
Daily Telegraph'ta yer bulan bir araştırmadaysa,
çekici kadınların fazla kilolu erkeklerle birlikte olmayı dert
etmediği kaydediliyor. Ama erkeklerin daha fazla para kazanmaları
şartıyla.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Columbia Üniversitesi'nden
ekonomi uzmanı Profesör Pierre- Andre Chiaporri'nin çalışmasında,
bir de formül geliştirilmiş.
Buna göre, vücut kitle indeksinde yüzde 10'luk artış olan bir
erkek, benzer çekicilikteki kadınlarla birlikte olabilmek için
yıllık gelirini yüzde 2 arttırmak zorunda.
Kilo alan kadınlarsa, daha iyi eğitimle aynı çekicilikteki
erkeklerle beraber olabiliyor.
Araştırmaya göre, esprili olmak gibi diğer faktörler erkek ve
kadınların birbirlerini değerlendirmesinde daha küçük bir rol
oynuyor.
Çalışmayı gerçekleştiren Profesör Chiaporri, 'Vücut kitle
indeksinizi değiştirmek, maaşınızı değiştirmekten daha kolay' diye
bir tavsiyede de bulunuyor.