10 Aralık İnsan Hakları Günü mesajı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, insan haklarına özgü evrensel değerler bütününün korunup geliştirilmesinin Türk dış politikasının temel unsurlarından biri olduğunu belirterek, belirli din ve inanç mensuplarına yönelik nefret söylemi, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük vakalarıyla mücadelenin dış politikada önemli yere sahip olduğunu bildirdi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, kabul edildiği 1948 yılından bu yana temel hak ve özgürlükler alanındaki belgelerin anayasası olarak nitelendirilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 64. yıl dönümünün kutlandığını ifade etti.

Birleşmiş Milletler'in bu yıl İnsan Hakları Günü temasını "bireylerin kamu hayatına dahil olma hakkı" olarak tespit ettiğine işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bu çerçevede, bireylerin ülkelerindeki karar alma süreçlerine ve kamu hayatına katılabilme fırsatına kavuşturulabilmesi, demokrasi standartlarının yükseltilmesinin ve iyi yönetişimin sağlanabilmesinin önemli koşullarından birini teşkil etmektedir.

Vatandaşların demokratik talep ve beklentilerine en iyi biçimde yanıt verebilmek için, sivil toplumun bu talep ve beklentilerini rahatça ortaya koyabilmesi ve karar alma süreçlerine katkıda bulunacak fırsata kavuşturulması gerekmektedir."

DİNİ HOŞGÖRÜ

Tüm bireylerin ayrım gözetilmeksizin kamu yönetimine katılma hakkına sahip olmasının önem teşkil ettiğini belirten Davutoğlu, "İnsan haklarına özgü evrensel değerler bütününün korunup geliştirilmesi, Türk dış politikasının temel unsurlarından biri olmaya devam etmektedir. Bu anlayışla, üyesi bulunduğumuz uluslararası örgüt ve mekanizmalarla bu alanda yakın ve yapıcı işbirliğimiz de sürmektedir" ifadesini kullandı.

İnsan hakları alanındaki uluslararası sözleşmelere taraf olma konusunda bu yıl önemli gelişmeler kaydedildiğini vurgulayan Davutoğlu, bu çerçevede, Türkiye'nin kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi bünyesinde geçen yıl imzaya açılan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"ne 14 Mart 2012 itibarıyla taraf olunduğunu, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne Ek Bireysel Başvuruya ilişkin Üçüncü İhtiyari Protokol'ün de 24 Eylül 2012'de imzalandığını kaydetti.

Davutoğlu'nun mesajında şu ifadeler yer aldı:

"Günümüzde yükselişte olan ve belirli din ve inanç mensuplarına yönelik nefret söylemi, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük vakalarına karşı mücadele edilmesi, devletimizin insan hakları bağlamında dış politika öncelikleri arasındaki önemli yerini korumaktadır.

Toplumlarda vuku bulan bu tür olaylarla mücadelede gerekli tüm tedbirlerin alınması ve dini hoşgörü ve anlayış kültürünün yerleştirilmesinin sağlanması uluslararası toplumun sorumlulukları arasındadır. Hoşgörü ve çeşitliliğe saygının, siyasi ve toplumsal kültürün vazgeçilmez boyutu haline getirilmesi, insan hakları alanındaki iyileştirici düzenlemelerin devam ettirilmesiyle mümkün olabilecektir.

Ulusumuzun ve uluslararası toplumun İnsan Hakları Günü'nü kutluyor, insan haklarına saygı anlayışının tüm dünyada kök saldığı aydınlık bir gelecek diliyorum."