10 Ağustos’ta millet başkanını seçmek için...
Abone olHer seferinde kriz olan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kriz olmaktan kendilerinin çıkardığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "10 Ağustos’ta mille...
Her seferinde kriz olan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kriz
olmaktan kendilerinin çıkardığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "10
Ağustos’ta millet kendi başkanını seçmek için sandığa gidecek"
dedi.
Başbakan Erdoğan, İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi (Avrasya
Tüneli) Projesi’nin, TBM makinesi ile tünel açma işleminin
başlatılması törenine katıldı. Üsküdar’daki şantiye alanında
düzenlenen törende Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi
Elvan, eski bakan Binali Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Kadir Topbaş ve yüklenici firma yetkilileri ve çok sayıda
kişi de hazır bulundu. Törende konuşan Başbakan Erdoğan, tünelin
yapımında kullanılacak TBM makinesinin her gün yaklaşık 10 metre
delme işlemini gerçekleştireceğini belirtti. Konuşması sık sık
sloganlarla bölünen Erdoğan, projenin imzasının 26 Şubat 2011’de
atıldığını, geçtiğimiz yıl 27 Mayıs’ta da Çatladıkapı’da inşaat
çalışmalarına başlandığını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
tünel için Almanya’da özel bir tünel açma makinesi dizayn
edildiğini ifade ederek, “Bu dev makine buraya getirildi, montajı
tamamlandı, bugün de çalışmaya başlıyor. Bu makine hem denizin 25
metre altında tünel kazacak, hem de aynı zamanda tünel çeperlerini
inşa edecek. Bu tarz tünellerden dünyada çok az var. Biz dünyanın
en modern, en gelişmiş karayolu geçiş tünelini İstanbul’a
kazandırıyoruz. Boğaziçi Köprüsü’nden lastikli araçlar iki kıta
arasında seyahat ediyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden aynı
şekilde araçlar geçiyor. 3. köprü inşaatını önceki hafta gittim,
yerinde inceledim. Orada da ayaklar tamamlanıyor. İnşaat hızla
devam ediyor. Şu anda İstanbul’da iki kıta arasında iki köprüden
karayolu ulaşımı, Marmaray’dan da demiryolu ulaşımı sağlanıyor. 3.
Köprüde hem karayolu, hem de raylı sistem olacak. Bu Avrasya Tüneli
tamamlandığında, iki kıta arasında 4 karayolu geçişimiz olacak.
İnşallah İstanbul’daki trafik nefes alacak. İnşallah köprü trafiği
dediğimiz eziyet bu projelerle tarih olacak. Bu proje 14,6
kilometrelik yoldan oluşuyor. Kazlıçeşme’den Göztepe’ye. Bunun 5,4
kilometresi bu tünelden oluşacak. Geriye kalan 9,2 kilometrelik
kısımda da yollar, geçiş tünelleri, köprüler, üst geçitler inşa
edeceğiz. Kazlıçeşme ile Göztepe arası şu anda 100 dakikada
alınabiliyor. Avrasya Tüneli tamamlandığında bu mesafe sadece 15
dakikada kat edilebilecek” dedi.
“TÜNELDE IŞIĞIN GÖRÜLMESİNİ SABIRSIZLIKLA BEKLEYECEĞİZ”
Projenin maliyetinin 1 milyar 245 milyon dolar olduğunu kaydeden
Erdoğan, "Tünel ve yollar tamamlandığında hem kendisini amorti
edecek, hem de yakıttan sağladığı tasarrufla ülkemize fayda
sağlayacak. Bu büyük yapı çevreye, denize en küçük bir zarar
vermeyeceği gibi, trafikte beklemeye son verdiği için egzoz
salınımını ciddi oranda azaltacak, çevreyi de koruyacak. Ayrıca bu
tünel depremlere dayanıklı şekilde en güvenli şekilde inşa
edilecek. Tünelde ışığın görülmesini sabırsızlıkla bekleyeceğiz.
İnşallah Allah ömür verirse yapının tamamlandığını da görecek,
birlikte açılışını da gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Güney Koreli yüklenici firmaya teşekkür ederken,
Güney Kore’deki gemi kazasını da hatırlatarak, “Güney Kore’deki
gemi kazasından büyük üzün duyduğumuzu ifade ediyor, Güne Koreli
dostlarımıza başsağlığı mesajlarımızı iletiyorum” dedi.
2023 hedeflerinden bahseden Erdoğan, “Ardından çocuklarımız,
torunlarımız için 2053 ve 2071 hedeflerimiz var. İstikrar ve güveni
muhafaza ederek inşallah Türkiye’nin hız kesmeden, ivme
kaybetmeden, enerjisini heba etmeden bu hedeflere ulaşmasını
sağlayacağız. 17 Aralık’a rağmen, 25 Aralık’a rağmen, Gezicilere
rağmen bu hedefe ulaşacağız. Göreceksiniz bugün uzak gibi görünen
nice hayal de çok kısa zaman zarfında gerçeğe dönüşecek. Bu kutlu
yürüyüşümüzün sekteye uğramasına ya da uğratılmasına asla izin
vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİ ARTIK KRİZ OLMAKTAN ÇIKARDIK”
Başbakan Erdoğan konuşmasında cumhurbaşkanlığı seçimlerine de
değinerek, şunları söyledi:
“2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen öncesinde
partimiz kapatılmak istendi. Bizim cumhurbaşkanı seçmemiz
engellenmek istendi. Aslında orada Türkiye’nin kutlu yürüyüşü
durdurulmak istendi. Biz dik durduk, hemen tedbirlerimizi aldık.
Siyaseti, hukuku, demokrasiyi muhafaza ederek o krizi aştık.
Anayasayı değiştirdik. 26 maddelik bir paketle halkımıza gittik ve
yüzde 58’le anayasayı değiştirdik. Her seferinde kriz olan
cumhurbaşkanlığı seçimlerini artık bir kriz olmaktan çıkardık. 10
Ağustos’ta millet kendi başkanını seçmek için sandığa gidecek.
Türkiye’nin kutlu yürüyüşü, Türkiye’nin ilerlemesi ve kalkınması,
Gezi olayları bahanesiyle geçen yol bir kez daha sekteye uğratılmak
istendi, onu da aştık. Fakat tatmin olmadılar. 17 Aralık ve 25
Aralık’ta hukuk eliyle hükümete bir darbe yapılmak istendi. Orada
da dik durduk. O krizi de 30 Mart’ta milletten aldığımız yetkiyle
aştık. İnanıyorum ki Türkiye’nin yürüyüşünü durdurmak isteyenler
artık buna cesaret edemeyecekler. Türkiye’nin düşmanları 30 Mart’ta
milletten öyle bir cevap aldılar ki inşallah bundan sonra Türkiye
ile uğraşmaya yeltenemeyecekler.”
“ASIL ÇEVRECİLİK TAHRİBATINI ONLAR YAPTILAR”
Geçtiğimiz yıl Mayıs ve Haziran aylarında 12 adet ağaç bahanesiyle
sokağa çıkanların aslında Türkiye üzerine oynanan çirkin bir oyunda
piyon olarak kullanıldıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, “Biz ki
bu ülkede fidan ve ağaç olarak 3 milyarı bulan dikim yaptık. Bunlar
12-13 adet ağacın sökülüp başka yere dikilmesi sebebiyle onu bahane
ederek ülkeyi ayağa kaldırdılar, asıl çevrecilik tahribatını onlar
yaptılar, cam, çerçeve, yollarda parkeler sökülmek suretiyle ne
çevre bıraktılar, ne cadde sokak bıraktılar, ne park bahçe
bıraktılar. Bunların çevrecilikle falan alakası yok. Bunlar tencere
tavacı. Tencere tava hep aynı hava, yaptıkları bu. Türkiye’de
güveni ve istikrara sarsmak isteyenler, bizim gençlerimizi
kullanarak, onların hassasiyetini kullanarak Türkiye’ye ağır zarar
vermek istediler. Benzeri tahrikler Mısır’da, Ukrayna’da yaşandı,
sonucu görüyorsunuz. Aynı oyunu Türkiye’de de oynamak istediler.
Ağaç diyerek, çevre diyerek, özgürlük diyerek Türkiye ekonomisine,
kardeşliğimize, demokrasimize kast ettiler ama başarısız oldular”
dedi.
“TAKSİM VE KADIKÖY’DE MİTİNG YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Başbakan Erdoğan, artık Taksim ve Kadıköy’de miting
yapılamayacağını da belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu: “Şu anda
Yenikapı’da denizi doldurarak 750 bin metre kare bir alan
düzenlemesi yapıldı. Buyurun çevre. Bütün yeşilliğiyle,
ağaçlarıyla, her şeyiyle devasa bir meydan. Maltepe’de yine aynı
şekilde deniz doldurularak 1 milyon 250 bin metrekarelik alan orada
meydana getirildi. Neredesiniz çevreciler, hadi konuşsanıza. Dert
başka. Bunlar kendi kör ideolojileriyle konuşuyorlar, bu ülkede
yapılan hayırlarla değil, güzelliklerle değil. Miting mi yapacaksın
git Yenikapı’da yap, Maltepe’de yap. Bundan sonra bu tür alanların
dışında bazı ilçelerimizde de butik meydanlar düzenleme kararı
aldık. AK Partili belediyeler olarak 30 bin, 50 bin, 100 bin kişiyi
alacak meydanlar düzenleyeceğiz. Git orada mitingini yap ama gelip
vatandaşımızın, esnafımızın camını çerçevesini indirebilecek
şekilde yok Taksim Meydanı’nda, yok Kadıköy Meydanı’nda bu tür
şeyleri yapmak mümkün değil. Kesinlikle artık bunlara fırsat
vermeyeceğiz.”
"SİZİN TUZAĞINIZ VARSA, HAKKIN TUZAĞI DA VAR"
“17 ve 25 Aralık’ta da yine darbe vurmak isteyenler içerideki
piyonları kullandılar” diyen Erdoğan, yargı ve emniyet başta olmak
üzere bürokrasi içindeki çetelerin kullanıldığını söyledi. Erdoğan,
“Temiz, hizmet aşkıyla fedakarlık yapan kardeşlerimizi kullandılar.
Amaçları Türkiye’de istikrarı bozmak, hükümeti yıpratmak, çözüm
sürecini rafa kaldırmak, ekonomiyi geriletmekti. Bunda da bizim dik
duruşumuz ve milletimizin feraseti sayesinde başarısız oldular. Ne
oldu Türkiye’nin ekonomisi geri mi gitti? Sizin tuzağınız varsa,
hakkın tuzağı var bunu unutmayın. Şu anda AB üyesi ülkelerin
hepsinin büyüme oranlarına bakıyorsunuz en büyüğünün 0,8,
Türkiye’nin 4. Nerede olduğumu göstermesi bakımından çok önemli.
Bizde bu istikrar ve güven korunduğu sürece kararlı bir şekilde
yolumuza devam edeceğiz. Belki bundan sonra da benzer denemeler
yapacaklar, belki bundan sonra da fırsat buldukça Türkiye’de
istikrarı, huzuru, güven ortamını zedelemek için aynı şekilde
girişimler başlatacaklar. Gençlerimizin bu oyunları görmelerini,
neye alt olduklarını fark etmelerini özellikle rica ediyorum”
dedi.
“529 İDAM KARARI VAR BUNUN İÇİN NİYE KONUŞMUYORSUNUZ?”
Erdoğan, Gezi olaylarında da 17 ve 25 Aralık darbe girişiminde de
hedefin kendi şahsının ve hükümetin değil, Türkiye olduğunu
söyledi. Mısır’da sosyal medya üzerinden özgürlük kavramını
istismar ederek hareket başlatıldığını vurgulayan Erdoğan, “Sonucu
askeri darbe, yüzlerce ölüm, binlerce özgürlüğü kısıtlanmış insan
oldu. İdamın yasaklanmış olduğu AB üyesi ülkelerden bir ses
duydunuz mu? 529 idam kararı çıkıyor. Neredesin Avrupa. Türkiye’de
twitter olayı olduğu zaman dünya ayağa kalkıyor. Türkiye’de
herhangi bir ofisi olmadığı halde, vergi kaçakçılığı yapmak
suretiyle, şahsıma, bakanlarıma, ülkemin iç işlerine karışmak
suretiyle böyle bir girişimin içinde bulunmasına karşı takındığımız
tavır dünyanın birçok yerlerinde eleştiri alıyor. Geç o işi geç.
529 idam kararı var bunun için niye konuşmuyorsunuz? İnsan hayatı
bu kadar ucuz mu? Bu 529 insan katil mi? Sandıktan aldıkları
neticeyi korumak için mücadele veren kızından, yaşlısına kadar 529
insanın idamıyla ilgili niye konuşmuyorsunuz? Amerika’nın sesi yok,
hiçbir yerden ses yok. Biz bunları dile getirdiğimizde beyler
rahatsız oluyorlar. Eğer olay demokratik bir mücadeleyse, insan
haklarıysa sandıktan çıkana saygı duymadığınız sürece bizim size
saygımız yok” şeklinde konuştu.
“PARALEL YAPI MISIR’DA BU KARARI VERENLERİN YANINDA YER ALDI”
Paralel yapının Mısır’da idam kararını verenlerin yanında yer
aldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Ama ne yazık ki buraya gönül veren samimi insanlar o tabandaki
samimi insanlar halka bunun farkında değiller ve onları
destekliyorlar. Bunları anlatmak zorundayız. Ukrayna’da aynı
şekilde sosyal medya üzerinden özgürlük kavramı üzerinden aynı şey
başlatıldı. Sonucu maalesef çok acı oldu. Biz bu oyunlara
gelmeyeceğiz. Kavramlarımızın, duygularımızın istismar edilmesine
izin vermeyeceğiz. Birileri bu uluslararası operasyonların maşası
olabilir, medya bu uluslararası operasyonların payandalığını
yapabilir, muhalefet partileri bu uluslararası operasyonların
taşeronluğunu yapabilir, iş dünyası aynı şekilde bu faiz lobisinin
temsilciliğini üstlenebilir, hatta yargı içinde, emniyet ve
bürokrasi içindeki birileri bu çirkin operasyonların piyonu
olabilir. Ancak gençlerimiz görüntüye bakarak değil, asıl niyeti,
asıl hedefi, asıl gayreti görsünler ve bu oyunlara gelmesinler. Bu
kirli operasyonların sahipleri 30 Mart’ta derslerini milletten
aldılar ve Türkiye üzerinden ameliyat yapılamayacağını çok iyi
öğrendiler. Yapay ve sanal gerilimlere fırsat tanımayacak,
Türkiye’yi daha da büyütecek, inşallah 2023 yılında da dünyanın en
büyük 10 ülkesinden biri konumuna yükselteceğiz. Şimdi yapılan
asimilasyonlara bakarsanız Türkiye’yi 2023’lü yıllarda 14. ülke
sıralamasına oturtuyorlar. Daha çok çalışacağız. Türkiye’yi 10.
sıraya çıkartacağız. Türkiye her türlü saldırıyı sabırla aşıyor.
Sarsılmadan, yolumuzdan sapmadan Türkiye’yi daha da
büyüteceğiz.”
(İHA)