1. Ulusal Hamsi Çalıştayı yapıldı
Abone olİsmi Karadeniz Bölgesi ile özdeşleşen, tatlısından pilavına kadar birçok yemeği yapılan hamsi için ilk kez geniş kapsamlı bir toplantı düzenlendi.
Trabzon Novotel’de “1. Ulusal Hamsi Çalıştayı:
Sürdürülebilir Balıkçılık” toplantısında konuşan Trabzon Su
Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Atilla Özdemir, hamsi ile
ilgili toplantıya av sezonu içinde düzenlemeleri halinde katılım
açısından bir sıkıntı olabileceği düşüncesiyle çalıştayı tarihini
17-18 Haziran olarak belirlediklerin ifade ederek “Hamsi avı yapan
arkadaşlarımızın işleri 15 Haziran'da bitiyor.
Sezon içersinde böyle bir toplantıyı düzenlemek katılım açısından sıkıntı olurdu diye bu tarihi tercih ettik” dedi.
Avrupa Birliği sürecinde balıkçılık sektöründe bir takım sancılar yaşadıklarını kaydeden Özdemir “Çok önemli aşamalar da kaydettik. Balıkçı ofisleri kuruldu. Balıkların taşındığı kasaların standartları değişti.
Bu toplantıda yapılan her önerinin balıkçılık sektöründe olumlu
gelişmelere fayda sağlayacağını biliyoruz” diye konuştu.
Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık ise tatlısından pilavına kadar
birçok yemeği yapılan hamsinin sorunlarının ilk defa üst düzey bir
toplantıda ele alındığını hatırlattı.
Hamsinin, insanların gıda kaynağı olarak varlığını devam
ettirebilmesi ve bu alandan kazanç sağlayan balıkçıların ticari
faaliyetlerini sürdürebilmeleri açısından 1.Ulusal Hamsi
Çalıştayı’nın son derece önemli olduğunu ifade eden Vali Kızılcık,
“Bölgemizle özdeşleşmiş ve tatlısından pilavına kadar birçok yemeği
yapılan ve bugüne kadar bu düzeyde bir toplantısı, bir Çalıştay’ı
olmayan hamsimizin, sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde
sorunlarının tartışılıyor olması önemli bir gelişmedir” şeklinde
konuştu.
"HAMSİ BAŞKA BALIK BAŞKA"
Hamsinin yöre insanı için arz ettiği önemi “Hamsi, Karadeniz Bölgemizde o kadar önemlidir ki; esnafımız balık satarken ne var diye sorduğunuz da lüfer var, kalkan var der birde hamsimiz var der.
Yani onu bir balık kategorisinin dışında değerlendirir” cümleleriyle anlatan Vali Kızılcık, “Bu Çalıştay’ın sonucunda alınacak olan kararların, sağlanacak olan katkıların bizim yöremizin hatta Karadeniz Bölgemizin ve ülkemizin üretim stokuna, ticari hayatına ve onun sonucunda da milli gelirimize katkı sağlayacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Çalıştay yapma fikrinin soğuk hava depoculuğu yapan işletmeleri gezerken, işletme sahiplerinin bazı sıkıntılarını dile getirmesiyle ortaya çıktığını kaydeden Vali Kızılcık, “İşletme sahiplerimiz, Gürcistan’da hamsinin ülkemize göre 2 santimetre daha altında tutulmasına müsaade ediliyor.
Dolayısıyla bizde burada tutamadığımız hamsinin peşinden Gürcistan’a gidip belki milyon TL’ler ödeyerek onları tekrar buraya getirip vatandaşımıza sunmak zorunda kalıyoruz. Böylece milli servet anlamında sıkıntı yaşıyoruz şeklinde sıkıntılarını ifade ettiler. Bizde bu Çalıştay’ın yapılmasına karar verdik.
Dolayısıyla bu konuda karar verme yetkisi Tarım
Bakanlığımızdadır. İşbirliğini gerçekleştirebildiğimiz takdirde hem
yanlış bilgilendirmelerden ve bunun neden olduğu zararlardan
korunma şansına sahibiz hem de daha rasyonel balıkçılığı
gerçekleştirip milli servetimize maksimum faydayı sağlama imkanını
yakalayabiliriz” dedi.
"HAMSİ, HAMSİDİR"
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri
Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Düzgüneş ise bilimsel
veri bulunmamasına karşın hamsinin anavatanının Peru olduğunu ve
jeolojik dönemden Akdeniz'den, Karadeniz'e geçtiğinin tahmin
edildiğini kaydederek şunları söyledi:
“Hamsi, hamsidir. Lokantalara baktığınızda camlarına hamsi ve balık
yazar. Hamsinin o kadar ayrı bir yeri var ki hamsiyi diğer balık
türlerinden ayırıyorlar. Hamsi kendisi küçük ama ekonomideki ve
kültürdeki yeri büyük bir balık. Hamsi Karadeniz'e özgü olmasa da
birçok yerde bulunsa da Karadeniz için ayrı önemi var. Çünkü toplum
hayatı ile bütünleşmiş bir tür. Av gücü arttı, çevre sorunları,
küresel ısınma gibi sorunlar nedeniyle hamsi tehdit altında. Hamsi
verimliğinin devam edeceğini beklemek yanlış olur. Muhakkak bir
şeyler yapmamız gerek.”
Hamsinin Karadeniz'de Odesa ve Romanya açıklarında üreme şansı
bulduğunu, beslenme için sularımıza geldiğini ancak Trabzon’un Of
açıklarında göç etmeyen bir hamsi stoğunun bulunduğunu kaydeden
Düzgüneş “Tekneler son yıllarda büyüdü. Tekne büyüyünce makineler,
ağlar büyüdü. Denizde stoklar sabit, av gücünde artış var. AB
kurullarına göre gemilerin balığı sağlıklı muhafaza edebilecek hale
getirmesi gerekiyor. Masa üzerinde yapılan hesaplar doğaya uymuyor.
Kota sezon başında mı sonunda mı alacaksınız ? Sezon başında
almadınız, sezon sonu kalacak mı balık ? Sıcaklık değişiyor, sular
sıcaksa derinlere çekilecek, soğuk yerlere gidecek. Balıkçıların
garantisi yok. Rasyonel olarak bunları tartışmanın zamanı
gelmiştir” dedi.
Prof. Dr. Ertuğrul Düzgüneş, bölgede hamsinin müzik, fıkra,
folklor, siyaset, ekonomi, istihdam, spor yani yaşamın tam kendisi
olduğunu sözlerine ekledi.
Öte yandan 1. Ulusal Hamsi Çalıştayı’nın 2 gün süreceği
belirtildi.