1 Şubat 2011 Basın Özeti
Abone olİngiltere basınında Mısır yorumları ve eski Libya ajanı Megrahi'nin serbest bırakılması kararında İngiltere hükümetinin rolü...
Guardian, Mısır'da ordunun kuvvet kullanmayacağını açıklayarak,
Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in istifasını isteyen muhalefeti iyice
güçlendirdiğini belirtiyor.
Mübarek'in etrafındaki çemberin daraldığını belirten gazete,
Amerikan Yönetimi'nden de Mısır liderinin gözden çıkarabileceğine
dair işaretlerin geldiğini kaydediyor.
Gazete, Batılı hükümetlerin yasaklı Müslüman Kardeşler hareketinin
krizden güçlenerek çıkmasından endişe ettiğini belirtiyor.
Guardian'a göre, protestocular ise Müslüman Kardeşler'in
eylemlerdeki rolünün abartıldığını söylüyor.
Sekiz gündür protesto gösterilerinin düzenlendiği ülkede,
fabrikaların kapandığını, bankamatiklerde para kalmadığını, gıda ve
yakıt sıkıntısının başgöstermesinden kaygı duyulduğunu aktaran
gazete "Ama bazı Mısırlılar bu bedeli ödemeye hazır olduklarını
söylüyor" diyor.
Mısır ve petrol fiyatları
Financial Times ise manşetinde Mısır'la ilgili kaygılar nedeniyle, iki yılı aşkın bir aradan sonra petrolün varilinin 100 dolar sınırını aştığını duyuruyor.
Gazete bu kaygıların özellikle Süveyş Kanalı'nın Orta Doğu petrollerinin Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ne ulaştırılmasındaki öneminden kaynaklandığını vurguluyor.
Süveyş Kanalı'nın devre dışı kalması, tankerlerin Afrika'nın
güney ucunu dolaşmasını gerektirecek. Bu da fazladan 10 bin
kilometre yol katedilmesi anlamına geliyor.
Diğer bir kaygı ise, Mısır'daki olayların istikrarlı kabul edilen
Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi petrol
üreticisi ülkelere sıçraması olasılığı.
'İran sevinecek'
Financial Times yazarı Gideon Rachman, Tunus'ta bir seyyar
satıcının altı hafta önce başlattığı protestoların bugün Mısır
Hükümeti'ni tehdit ettiğini belirterek şöyle diyor:
"Arap dünyasında otokrasiye karşı başlatılan ayaklanmanın
yayılmasını izlemek heyacan ve moral verici birşey. Ama bu aynı
zamanda, farklı nedenlerle statükonun sürmesini isteyen büyük dünya
güçleri için endişe verici birşey. Amerika, Mısır'daki gelişmeleri
İran devrimini hatırlayarak izliyor. 1979'da Şah'ın devrilmesini
memnunlukla karşılayan Batı'daki liberaller, yerine daha kötüsünün
geldiğini gördüler."
"Orta Doğu'da Mübarek Hükümeti'nin düşmesine kesin surette
sevinecek tek bir ülke varsa o da İran'dır. İslam dünyasında
otokrasiye karşı halk ayaklanmasının başarıya ulaştığı tek örnek
İran değil. Endonezya daha ilham verici bir örnek. 1998'de 32
yıllık Suharto rejimi yıkıldı. Bugün Endonezya giderek artan bir
şekilde müreffeh bir demokrasiye dönüşüyor. Mısır'daki ayaklanma
şüphesiz tehlikeler içeriyor. Ama bu onlarca yıl sonra Arap
dünyasında yaşanan en umut verici gelişme."
Mısır'daki muhalefet liderlerinden, eski Atom Enerjisi Kurumu
Başkanı Muhammed el Baradey, Independent'taki mülakatında "Mübarek
kendini kurtarmak istiyorsa ülkeyi terk etsin" diyor. Mısır'da
yağmalama olaylarına karışanlardan bazılarının İçişleri Bakanı
tarafından görevlendirilen sivil polis memurları olduğuna dair
iddiaların ortaya atıldığını belirten Baradey'e göre, Mübarek, bu
yolla halk arasında korku yaratmayı hedefliyor.
Megrahi'nin serbest kalmasında İngiltere'nin rolü
Daily Telegraph, Wikileaks tarafından sızdırılan Amerikan
Dışişleri Bakanlığı'nın gizli belgelerine dayanarak, "Lockerbie
bombacısı" olarak bilinen eski Libya ajanı Abdülbasit el
Megrahi'nin serbest bırakılması kararında İngiltere hükümetinin
oynadığı role ilişkin çarpıcı ayrıntılara yer veriyor. Abdülbasit
el Megrahi, 1988'de bir Amerikan uçağına bomba yerleştirmek
suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Uçağın
İskoçya'nın Lockerbie kasabası üzerinde düşmesi sonucu 270 kişi
ölmüştü.
Kanser hastası olan Megrahi, Amerikan yönetiminin engelleme
çabalarına karşın, Ağustos 2009'da İskoç hükümeti tarafından üç ay
ömrü kaldığı gerekçesiyle serbest bırakılmıştı. El Megrahi Libya'da
kahramanlar gibi karşılanmış, Londra hükümeti, kararda hiçbir
etkisinin olmadığını savunmuştu.
Ancak Daily Telegraph'a göre, Megrahi'ye prostat kanseri teşhisi
konulmasından hemen sonra üst düzey bir İngiliz Dışişleri Bakanlığı
yetkilisi, Libya'ya hastalığın eski ajanının insani gerekçelerle
serbest bırakılmasını sağlayabileceği yolunda hukuki tavsiyelerde
bulundu. York Dükü Prens Andrew da, Megrahi'nin serbest bırakılması
sürecinde perde arkasında önemli rol oynadı. Gazete, birkaç yıl
boyunca Megrahi'nin serbest bırakılması için baskılarını
yoğunlaştıran Libya'nın İngiltere'ye ticaret ambargosu tehdidinde
bulunduğunu yazıyor.
Aynı gazetede yer alan bir başka özel haberde de yine Wikileaks
belgelerine dayanılarak İngiliz petrol devi BP'nin, Rusya'daki yan
kuruluşu TNK-BP aracılığıyla, uluslararası yaptırımlara rağmen,
Küba, Sudan ve Birmanya gibi ülkelerle anlaşma yapmaya çalıştığı
belirtiliyor.
'Zebra balığı kalp hastalığı için umut'
Independent Ganj nehrinde yaşayan ve hemen her akvaryumda bulunan Zebra balığının kalp hastalıklarının tedavisi için umut olabileceğini ve kalp nakli ameliyatlarınının ortadan kalkabileceğini belirtiyor. Gazeteye göre araştırmacılar, zebra balığının kalp kaslarını şaşırtıcı bir şekilde yenileme yeteneğinin, kalp krizi geçiren insanlarda kalbin kendi kendini iyileştirmesini sağlayacak bir ilaç bulunmasına yardımcı olabileceğine inanıyor.
Bilimadamları zebra balıklarında hasarlı kalp kaslarının onarılmasında önemli rol oynayan minik bir protein molekülü buldular. Zebra balığı, birkaç hafta içinde kalp kaslarının yüzde 20'sini eski haline getirebiliyor. Gazete, zebra balığının sırrının çözülmesi halinde halihazırda binlerce kişi için tek umut olan kalp nakli ameliyatlarına gerek kalmayabileceğine dikkat çekiyor.