1 Mayıs Taksim'de kutlanacak mı DİSK açıkladı
Abone olDevrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlama kararı aldı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 1
Mayıs'ı Taksim'de kutlama kararı aldı.
DİSK Başkanlar Kurulu'ndan yapılan açıklamada, "1 Mayıs'ın, merkez İstanbul Taksim olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında yaygın, kitlesel ve coşkulu bir biçimde kutlanması kararını almıştır" denildi.
Açıklanan kararlar şöyle:
"Ülkemiz zor, karanlık bir dönemden geçmektedir. Baskı, terör,
savaş ortamında yıldırılmak istenen milyonların iş güvenliği ve
yaşam güvenliği giderek daha da yok edilirken, kendi iktidarlarını
ve servetlerini güvence altına almaktan başka bir kaygısı
olmayanlar ülkemizi bir yangın yerine çevirmekten en ufak bir
rahatsızlık, suçluluk, sorumluluk duymamaktadır. Sadece ülkemiz
değil tüm Ortadoğu halkları emperyalist güçlerce fitili ateşlenen,
Türkiye'yi yönetenlerin de aktif biçimde müdahil olduğu savaşların
bedelini ödemektedir.
Emperyalist güçler kendi yarattıkları sorunun sonuçlarıyla
yüzleşmemek için, Türkiye'yi yönetenlerle pazarlık yürütmekte, evi,
yurdu yakılıp yıkılan milyonlarca mülteciyi Türkiye sınırlarında
tutmak için milyarlarca avro ödemeyi, Türkiye'deki her türlü
antidemokratik politikaya sessiz onay vermeyi kabul etmektedir.
Ülkelerini terk etmek zorunda bırakılan milyonlar, ucuz iş gücü
ordusu olarak değerlendirilmek istenmekte, yaşamlarını nerede
sürdüreceklerine dair akçeli pazarlıklar yapılmakta, Maraş
örneğinde olduğu gibi nüfus yapısını değiştirmek ve ucuz-güvencesiz
işgücü havzası yaratmak için de değerlendirilmektedir"
"TAKSİM'DE 1 MAYIS'I YASAKLAMAK HUKUKU, TARİHİ VE EN
NİHAYETİNDE İŞÇİ SINIFINI YOK SAYMAKTIR"
"Türkiye'de yasama-yürütme ve yargının tek bir kişiye bağlandığı
giderek daha da otoriterleşen bir rejime doğru atılan her adım, en
fazla işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını olumsuz olarak
etkilemektedir. Özel istihdam büroları ve esnek çalışmanın diğer
biçimleriyle işçi sınıfına en güvencesiz kölelik koşulları
dayatılırken, kıdem tazminatına göz dikilmişken, milyonlarca
taşeron işçiye verilen "kadroö sözü tutulmazken ve yeni güvencesiz
çalıştırma statüleri icat edilirken, işçiler lehine alınan mahkeme
kararlarına ülkeyi yönetenler tarafından bile saygı gösterilmezken,
sendikalaşma ve grev hakları her gün çiğnenirken, sendikacılar ve
sendikalar ağır baskılarla susturulmak istenilirken, yılda 1500'ün
üzerinde işçi iş cinayetlerinde ölürken işçi sınıfının sessiz,
tepkisi bir biçimde tüm bu yaşadıklarını "kader" olarak
kabullenmesi istenmektedir. Giderek otoriterleşen bir rejim,
işçileri sessiz bir biçimde köleleştirebildiği ölçüde, yerli ve
uluslararası sermayeden "sessiz onay" almaktadır. 1 Mayıs
Birlik-Mücadele ve Dayanışma Günü'nün yasaklanması ve işçilerin
değil yönetenlerin istediği biçimde, yerde ve içerikte kutlanmasına
dair tüm dayatmalar işçi sınıfının sesini bastırma çabalarının, bu
sayede arzu edilen rejim değişikliğine sermaye desteği sağlama
çabalarının bir parçasıdır. 1 Mayıs'ta Taksim meydanının
yasaklanması, bahsedilen rejim değişikliğinin sembollerinden biri
haline gelmiştir. Taksim'de 1 Mayıs'ı yasaklamak hukuku, tarihi ve
en nihayetinde işçi sınıfını yok saymaktır"
"TAKSİM 1 MAYIS MEYDANINDA İŞÇİ SINIFININ MÜCADELE
KAZANIMLARI VARDIR"
"Taksim'de 1 Mayıs'ı yasaklamak hukuku hiçe saymaktır çünkü
Taksim'de 1 Mayıs'ın yasaklanmasına dair AİHM'in verdiği karar
açıktır. Bu kararda Taksim'de 1 Mayıs kutlama kararımız bir hak ve
sorumluluk olarak ifade edilmektedir. 2010-2011 ve 2012 yıllarında
tek bir kişinin burnu bile kanamadan Taksim'de kutlanan 1
Mayıs'larda, hükümetin icraatlarının eleştirilmesinin ardından
2013'te getirilen yasak açıkça düşünce ve ifade özgürlüğünün
gaspıdır. Bu yıllarda herhangi bir olumsuzluk yaşanmamasına rağmen
getirilen yasağın "eleştiriye tahammülsüzlük" dışında bir nedeni
yoktur. 2013-2014 ve 2015 yıllarında Taksim'de 1 Mayıs
kutlamalarına ilişkin getirilen yasaklamanın da hiçbir hukuki
dayanağının olmadığı Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin her yıl
verdiği kararlarla tescillenmiştir.
Taksim 1 Mayıs meydanında işçi sınıfının mücadelede yitirdiği
arkadaşlarının anıları vardır. Bu anıları yok saymak, unutturmak
kimsenin haddi değildir. Taksim 1 Mayıs meydanında işçi sınıfının
mücadele kazanımları vardır. Bu kazanımlar hukuk tarafından da
tanınmıştır. Bu hakları yok saymak kimseye düşmemektedir. Tüm
dünyanın en merkezi meydanlarında işçiler 1 Mayıs'larda kürsülerini
kurar iken, işçi sınıfı tarihine mal olmuş Taksim 1 Mayıs
meydanında, bir gün için bile işçilerin kürsülerini kurma hakkını
yok saymak, işçi sınıfının haklarını yok saymaktır"
"TAKSİM'İ YASAKLAMAK SERMAYE İÇİN İKTİDARIN VERDİĞİ BU
MÜCADELENİN BİR PARÇASIDIR"
"Bu hakkın ne biçimde, ne zaman ve nasıl kullanılacağına karar
verecek olan kuşkusuz işçi sınıfı olmalıdır. Bugün mahkeme
karalarına rağmen taşeron işçilerine daimi işçi kadrosu
vermeyenler, bugün 12 Eylül darbecilerinin getirdiği sendikal
barajlara, grev yasaklarına sahip çıkanlar, bugün kıdem
tazminatımıza göz dikenler, bugün özel istihdam büroları ile
işçileri kölece alıp satma planları yapanlar, bugün her yıl 1500
işçinin öldüğü bir ülkede cinayetlerin asıl sorumlularını,
patronları ve siyasi sorumluları koruyup kollayanlar, bugün açlık
ve yoksulluk sınırının altında ücreti, kayıtdışı çalışmayı,
sendikasızlığı işçi sınıfına dayatanlar sermaye sınıfının çıkarları
için kavga vermektedir. Ve hukuk dışı biçimde 1 Mayıs'ta Taksim'i
yasaklamak sermaye için iktidarın verdiği bu mücadelenin bir
parçasıdır. Bu koşullar altında gidilen 2016 1 Mayıs'ı işçi
sınıfının kölelik dayatmalarına karşı insanca, özgürce ve kardeşçe
yaşamı kurma iradesini yansıtmalıdır"
"GEREKLİ GİRİŞİMLERİN BAŞLATILMASI KARARI
ALINMIŞTIR"
"Bu tespitlerden hareketle Başkanlar Kurulumuz şu kararları
almıştır:
DİSK Başkanlar Kurulu 1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma gününün
merkezi olarak İstanbul Taksim olmak üzere kuzeyden güneye, doğudan
batıya Türkiye'nin dört bir yanında yaygın, kitlesel ve coşkulu bir
biçimde kutlanması için çalışmaların hızlandırılması, gerekli
girişimlerin başlatılması kararını almıştır. Başta KESK, TMMOB ve
TTB olmak üzere, 1 Mayıs'ı bugüne kadar beraber örgütlediğimiz emek
ve meslek örgütleriyle, 1 Mayıs kutlamalarına katılan bileşenlerle
görüşülerek, güvenlik sorunları ve ülkemizin içinden geçtiği
koşullar göz önüne alınarak, anlamına uygun biçimde ve en kitlesel
şekilde 1 Mayıs'ın kutlanabilmesi ile ilgili yol haritası beraberce
belirlenecektir. DİSK üyesi sendikalar, işyerlerinden fabrikalardan
başlayarak 1 Mayıs sürecini yaygın bir biçimde örgütlemeye
başlayacaklarıdır"