Seçim sonuçları esasen herkes açısından sürpriz oldu.
AK Parti bile ‘bu kadar’ beklemiyordu…
Ne var ki 1 Kasım’ı ‘BİR’ geçe, yani pazartesi itibariyle Elde
var ‘BİR’ oldu!
Neydi o Bir: ‘İstikrar’!
Yazısında söylemişti Hadi Özışık: ‘Ben istikrara oy
vereceğim’ diye.
Görünen o ki, topyekûn istikrara oy
verildi.
Artık ‘yeter’ denmeli dedik…
Seçim sonrası “Uzlaşma, bir olma, birlik olma zamanıdır“ diye
beklentimizi ifade ettik. Ekonominin ayaklarının bu sayede yere
sağlam basacağını vurguladık.
Sn. Davutoğlu’ndan gelen açıklamalar bu ihtiyacı adeta teyit
eder nitelikteydi.
Kucaklayıcı, O’culuğu Bu’culuğu bırakıcı, hukuku ve anayasal
hakları savunucu sözler duyduk. Bu haliyle çölde çok susamış bir
halde yalpalayan ekonomi ‘hararetini giderdi’!
Acil olarak ihtiyaç duyulan iki temel işareti piyasa hemen
aldı: Birlik ve istikrar!
Değerli okurlar,
Çok net görünüyor ki, Aralık sonrası, dünya ekonomisi açısından
kolay olmayacak.
Birikmiş küresel riskler, balonlar ve adeta FED’in
‘kılıç’ hamlesi beklenirken bu sürece ne şekilde
gireceğimiz çok ama çok önemliydi!
Ekonomi çok ciddi seviyede ‘Politik Risk’
taşıyordu: Siyasi belirsizlik, hükümet kurulacak mı tartışmaları,
artan tansiyon, terör vb….
Ortaya çıkan güçlü AK Parti iktidarı, siyasi belirsizlikleri
önemli ölçüde ortadan kaldırdığı gibi, terörü bitirici ve tansiyonu
düşürücü adımları atabilecek bir hareket olarak belirginleşti. Bu
durum, ekonomimizin taşıdığı politik risk yükünün fazlasıyla
hafiflemesini sağladı.
Bunun etkisini faiz, kur ve borsa üzerinde hızlıca gördük.
Şimdi hedef bu etkiyi ‘domino etkisine’
dönüştürmek olmalı…
Yani bu olumlu hava geçici olmamalı, sürekli kalmalı!
Kaybedilen güvenler varsa, finans piyasasının ilgili
mecralarından hızlıca yeniden kazanılmalı. Bu bağlamda ekonomi
yönetiminin hızlıca teşkil edilip, dümen başına geçmesi
gerekiyor.
Ve görünen o ki, AK Parti çok ‘sıkı’ ve
‘tecrübeli’ bir ekonomi yönetimiyle
‘kaldığı yerden devam etmek’ istiyor.
İşte o sebeple diyoruz: Elde Var ‘BİR’!
Yani: Güven, istikrar ve güçlü bir ekonomi
yönetimi: Bu haliyle, dünya ekonomisinin girmesi
muhtemel fırtınaya karşı ‘bizim gemi’
'artık' ve 'nihayet' 'hazırlıklı'
görünüyor.
İşte bu seçimlerin önemi şudur: Bu gemi şu an güçlü
bir kaptan ekibiyle yürütülebilir hale gelmiştir! Ve halk bu
kaptanlar varken gemiye 'bineceğini', bu gemiyle
'tam yol ileri' gideceğini söylemiştir.
Veya, herkes kaptan olabilir ama her kaptana bu
gemiyi emanet etmem demiştir!
Twitter: @sonergokten