1 Kasım seçim sonuçları koalisyon çıkarsa...
Abone ol1 Kasım seçim sonuçlarında yeniden koalisyon çıkarsa ne olacak? Erken seçim sonuçlarına göre koalisyon hükümeti kaç günde kurulmak zorunda? İşte erken seçim sonuçlarına ilişkin zor takvim...
1 Kasım erken seçimlerinde yeniden koalisyon çıkarsı ne olacak? Herkesin merak ettiği sorunun yanıtını Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya bugünkü köşesinden verdi.
"11 Kasım'da ya kurulur ya da..." başlıklı bugünkü yazısında Muharrem Sarıkaya, erken seçim sonuçlarında koalisyon çıkması halinde partilerin hükümeti kurmak için yalnızca "10 gün" süreleri olduğunu yazdı.
10 gün içinde koalisyon hükümetinin kurulamaması halinde ise topun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a geçeceğinin altını çizen Sarıkaya, "Meclis içinden birini görevlendirip yemin günü hükümeti kurmasını sağlaması gerekiyor. O da Sadi Irmak hükümeti gibi, güvenoyu olmadan aylarca görevde kalması ihtimalini beraberinde getiriyor" diye yazdı.
Muharrem Sarıkaya'nın yazısına göre 2 Kasım sabahından itibaren Türkiye'ye yaşanabilecek koalisyon maratonu şöyle:
"Çok değil gelecek hafta sonu sandık başına gidip oy vereceğiz.
Bu süre içinde ne gibi gelişmelerin yaşanacağını, sandıktan nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek zor. Ancak Sandık Yolunda dizisi için dolaştığım Anadolu'da Cumhurbaşkanı dahil siyasi parti liderlerinin söylemleri de kamuoyu yoklama şirketleri de aynı sonuca işaret ediyor:
Koalisyon...
Bu durumda, 7 Haziran sonrasında olduğu gibi yine en çok tartışılacak konu, kimin kiminle koalisyon kuracağı üzerine olacak. Ancak geçen seçimdeki gibi partilerin önünde öyle 45 günden fazla zaman bulunmayacak, 10 günde koalisyonun kurulması şart olacak.
KİMLER KURACAK?
Kısa sürede kurulmasının gerekliliğini ikinci sıraya bırakıp ilkinden yola çıkarsam... Parti liderlerinin, tvit mesajları, televizyon ve meydan konuşmalarına bakılınca kim kimle daha rahat kurabilir?
Sorumun nedeni, AK Parti ile MHP'nin birbirlerinden seçmen kapmak veya kaybetmemek için kıyasıya yarışıyor, hatta bazı bölgelerde çatışıyor olması.
İki partinin yöneticilerinin birbirlerine yönelik sözleri de dağılan ortak çalışma zemininin, seçim sonrası inşası için süre gerektiriyor.
Çünkü liderlerinin 7 Haziran sonrası yapılan görüşmelerinde yaşananların seçim malzemesi haline getirilmiş olması, aradaki güveni ciddi oranda erozyona uğratmış bulunuyor. MHP Lideri Bahçeli'nin koalisyon için dört ilkeden vazgeçmeyeceklerini açıklaması da dikkate alındığında AK Parti ile kısa sürede uzlaşıp yola koyulması kolay görülmüyor.
HDP İLE ZOR
Çatışmasızlık ortamının bozulması, AK Parti ile HDP arasındaki köprüleri de attı.
HDP eş genel başkanları hakkında AK Parti'den gelen ağır suçlamalar ve bölgede yaşanan gelişmeler, HDP'nin seçmenini aşıp koalisyon içinde bulunmasını engelliyor. Seçim sonrası benzer milletvekili tablosu ortaya çıkması halinde, MHP ve HDP aynı çatı altında bulunmayacağı için muhalefetin de bir araya gelip koalisyon kurma şansı görülmüyor.
10 GÜNDE KURULMALI
Geriye kısa süre içinde olabilirliği görülen iki alternatif kalıyor: AK Parti ile CHP ya 10 gün içinde koalisyon kuracak, ya da Yunanistan'da 5 seçimde çözüldüğü gibi Türkiye de yeni bir seçimin kapısına dayanacak.
Bu seçim sonrası 7 Haziran'da olduğu gibi 10 gün yemin etme, 45 gün de kurulma süreci gibi 55 günlük zaman dilimi, 30 güne yayılan müzakere süreci şansı da yok. Ayrıca AK Parti'nin MHP ve HDP ile ortaya çıkan durumu nedeniyle de bu kez eli güçlü.
Gelelim asıl konuya, 10 gün içinde kurulma zorunluluğuna...
Daha önce de yazdım. Görevdeki geçici seçim hükümeti, Anayasa'nın 114'üncü maddesine göre kuruldu.
Maddenin son bendi, "Geçici Bakanlar Kurulu (seçim hükümeti) seçim süresince ve yeni Meclis toplanıncaya kadar vazife görür" hükmünü taşıyor.
Yani, yenisi kurulana kadar görevde kalma hakkını vermiyor.
Bu durumda seçimin resmi olmayan sonuçları alındığı günden başlamak üzere, Meclis'in yemin için toplanacağı, genelde 10 gün süren zaman diliminde koalisyonun oluşması ve hükümetin kurulması gerekiyor.
Yoksa Anayasa'ya göre eskisinin devam etme şansının, yenisinin de 10 günde kurulma olanağının bulunmadığı süreçte top yine Cumhurbaşkanı'na geçiyor; Meclis içinden birini görevlendirip yemin günü hükümeti kurmasını sağlaması gerekiyor. O da Sadi Irmak hükümeti gibi, güvenoyu olmadan aylarca görevde kalması ihtimalini beraberinde getiriyor.