1 Haziran 2011 Basın Özeti
Abone olABD siber saldırıyı savaş sebebi sayacak, FIFA'yı sarsan rüşvet skandalı, 'Mısrata'daki Batılılar eski SAS komandoları', Suriye'deki ayaklanmanın yüzü Hamza ve Suriye'de ordu neden rejime sadık?
Guardian Amerikan Ordusu'nun siber saldırıları olası savaş
sebebi sayma kararına geniş yer veriyor.
Ordunun savaş kurallarını değiştirerek, komutanlara yabancı
düşman ülkelerin desteklediği bilgisayar korsanlarına karşı askeri
misillemede bulunma seçeneği verdiği belirtiliyor.
Kararı medyaya duyuran Amerikan Savunma Bakanlığı yetkililerinin de
bu adımın, nükleer reaktörler, boru hatları gibi altyapı
hedeflerine saldırmayı düşünenlere bir uyarı mesajı olduğunu
söylüyor.
Adı açıklanmayan bir yetkili, 'Elektriğimizi keserseniz, belki biz
de bir gün bacanızdan aşağı bir füze gönderebiliriz' diyor.
Gazete, kararın özellikle uluslararası hukukta önemli etkileri
olacağını yazıyor.
Siber saldırı uzmanı Jody Westby, saldırıların arkasında kimin
olduğunu bulmanın çok zor olduğunu söylüyor.
'Stuxnet'i yalanlamadılar'
Westby, hükümetlerin askeri seçenekler yerine, diplomatik çabalara önem vererek işbirliğini arttırmaları gerektiğini söylüyor.
Guardian, İran'ın nükleer tesislerini hedef alan Stuxnet adlı
virüsün Washingon'ın da desteğiyle İsrail hükümeti tarafından
geliştirildiği iddialarını da hatırlatıyor.
Washington'ın bu iddiayı yalanlamadığına dikkat çeken Westby de
"İşimize geldiğinde kendi siber saldırılarımızı yapmaktan memnun
gibi görünüyoruz. Bu hiç de iyi bir diplomasi yöntemi değil"
diyor.
Financial Times, FIFA'daki rüşvet iddialarıyla
ilgili gelişmelere başyazılarından birini ayırmış.
'FIFA'da değişim şart'
Gazeteye göre FIFA başkanı Sepp Blatter tek aday olarak gireceği
bugünkü seçimi kazansa da, kazanmasa da FIFA'da değişim artık şart.
Dikkat çeken satırlar şöyle;
"Blatter yolsuzluğu söküp atmayı vaat etmek ve güveni yeniden
sağlamak bir yana, 'futbol ailesi'ni birleşmeye ve sorunları kendi
yöntemiyle çözmeye çağırdı. Bu yanlış. FIFA 2010 Dünya Kupası'na
giden dört yılda 4 milyar dolar gelir elde eden küresel bir
kuruluş. Bu büyük kaynak şeffaf olmayan ve reformdan geçmeyi
sevmeyen bir bürokrasi tarafından dağıtılıyor."
Son günlerde tartışmanın, tek rakibinin azledilmesiyle Blatter'in
bugünkü seçime tek aday girmesi olduğunu söyleyen gazeteye göre
asıl sorun bu değil. Financial Times'ın başyazısı şu tavsiyeyle
sona eriyor;
"Sponsorlardan gelen baskı, 10 yıldan uzun bir süre önce
Uluslararası Olimpiyat Komitesi hakkında benzer yolsuzluk iddiaları
gündeme geldiğinde kuruluşun uygulamalarını reformdan geçirmişti.
Aynı şey şimdi FIFA'da olmalı. Kapsamlı bir bağımsız araştırmadan
aşağısı olmaz. Sadece bu araştırmadan sonra fırtına
dinebilir"
Libya'daki eski SAS komandoları
El Cezire televizyonu Libya'nın Mısrata kentinde, isyancı
güçlerle birlikte bazı Batılı güvenlik güçlerini
görüntülemişti.
Guardian da güvenilir kaynaklara dayandırdığı
haberinde, eski İngiliz Sas komandoları ve özel güvenlik şirketi
çalışanlarının Mısrata'da NATO uçaklarının hedef belirlemesine
yardım ettiğini yazıyor.
İngiltere, Fransa ve diğer NATO ülkelerinin onayıyla bölgeye giden
askerlere, iletişim ekipmanı verildiği ifade ediliyor.
Eski özel kuvvetler mensuplarının Kaddafi güçlerinin yer ve
manevralarını İtalya'nın Napoli kentindeki NATO karargahına
bildirdiği belirtiliyor.
Hedeflerin daha sonra da insansız uçaklar tarafından teyid edildiği
söyleniyor.
Sözkonusu eski askerlerin ücretinin de başta Katar olmak üzere bazı
Arap ülkeleri tarafından karşılandığı kaydediliyor.
Times'taysa NATO'nun Libya'daki hava saldırıları ve Avrupa'daki
salatalık kriziyle dalga geçen bir karikatür dikkat çekiyor.
Karikatürde NATO uçakları Libya'ya bomba yerine, üzerinde İspanya
bayrakları bulunan salatalıklar atıyor.
'Suriye'deki ayaklanmanın yüzü Hamza'
Independant, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad
ülkede genel af ilan ettiği sırada, muhaliflerin 13 yaşındaki bir
çocuğun cesedinin görüntülerini Youtube'da yayımlandığını
yazıyor.
Güvenlik güçlerinin işkenceden geçirdikten sonra öldürdüğü iddia
edilen Hamza el Hatib'in Suriye'deki ayaklanmanın sembolü haline
geldiği belirtiliyor.
Habere göre, Hamza Nisan sonu yapılan gösteride gözaltına
alınanlardan biriydi.
Ailesi geçen haftaya kadar Hamza'dan haber alamadı. Ailenin evine
gelen yetkililer, Hamza'nın ölümünü kimseye duyurmama karşılığında
cesedi aileye vereceklerini söyledi.
Aile bunu kabul etti. Ancak, Hamza'nın cesedindeki işkence izlerini
görünce bir insan hakları eylemcisiyle irtibat kuruldu. Sözkonusu
eylemci de görüntüleri çekip, Youtube'a koydu.
Adının açıklanmasını istemeyen Suriyeli bir gazeteci, Hamza El
Hatib'in 'Suriye'deki ayaklanmanın yüzü' olduğunu söylüyor.
İnsan hakları avukatı Razan Zeytuna da, "Hamza'nın başına gelenler,
insanlara bunun kendi çocukları ya da ailelelerinin başına
gelebileceğini, artık güvende olmadıklarını gösterdi. Olan biten
hakkında daha kararını vermemiş olan herkesi şoke etti" diyor.
Suriye Ordusu neden rejime sadık?
Financial Times'ta ise, Suriye Ordusu'nun neden
Mısır'da olduğu gibi muhaliflere destek vermediği irdeleniyor.
Suriye Ordusu'nun rejime sadakati Esad ailesiyle yakın bağlarıyla
açıklanıyor.
Ordunun belkemiğini oluşturan zırhlı birliklerin başında Beşar
Esad'ın kardeşi Mahir Esad'ın bulunduğu, kayınbiraderi Asıf
Şevket'in Genelkurmay Başkanı Yardımcısı olduğu, kuzenleri Hafız
Maklub ve Atıf Necib'in de üst düzey görevler yaptığı
belirtiliyor.
Haberde görüşlerine yer verilen uzmanlar Suriye Ordusu'nun neden
göstericilerin üzerine tanklarla gittiğini de, ordunun bir iç
tehditten çok dış tehdide karşı koymak üzere tasarlanmasıyla
açıklıyor.