1 Ağustos 2013 İngiltere Basın Özeti
Abone olTimes gazetesinde, Türk hükümetinin muhalif gazetecilere, öğrencilere, doktorlara, mimarlara yönelik bir "cadı avı" sürdürmekle eleştirildiği naklediliyor. Haberde, “McCharty’cilik” benzetmesine yer veriliyor.
İngiltere'de yayımlanan gazetelerde Türkiye'de işinden
uzaklaştırılan gazeteciler, ABD'nin internet trafiğini sınırsızca
izlemesi, İngiltere'de çevrecilerin protestosu, İran'daki yeni
hükümet ve Suriyeli muhalifleri desteklemek için kurulan grup
içindeki çatlaklar haber ve analiz konularından öne çıkanlar.
Erdoğan’a “cadı avı” eleştirisi
Times gazetesinin dünya sayfalarında yer alan bir haberde, Türk hükümetinin gazetecilere karşı “cadı avı” yürütüldüğü iddiaları aktarılıyor.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın tuttuğu kayda göre, 31 Mayıs’ta başlayan hükümet karşıtı protestolar dalgası sırasında 59 gazetecinin işinden uzaklaştırıldığına dikkat çeken Times muhabiri, Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak’ın da bu listeye eklendiğini belirtiyor.
Haberde; öğrencileri, doktorları, avukatları ve mimarları da kapsadığı söylenen baskılar, 1940’ların sonunda ABD’de Senatör Joseph McCarthy öncülüğünde toplumun çeşitli kesimlerinden kişilerin ‘hainlik’ iddiasıyla soruşturulmasına benzetiliyor.
“McCharty’cilik” ve “cadı avı” benzetmeleri, geçen Cuma günü
Sabah’taki ‘Okur Temsilcisi’ görevine son verilen Yavuz
Baydar’ın basın özgürlüğüyle ilgili bir Avrupa Birliği
konferansında geçen ay yaptığı konuşmaya dayanıyor.
Diğer yandan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Yalçın Akdoğan’ın Star gazetesinde bu suçlamalara verdiği yanıt da haberde yer alıyor.
Akdoğan’ın kaleminden, Türk hükümetinin basın özgürlüğünü engelleme veya yandaş medya yaratma niyeti olmadığı ve halen hükümet karşıtı medya gruplarının hükümete yakın diye düşünülen gruplardan iki-üç kat fazla olduğu savunmaları aktarılıyor.
Ayrıca, göstericilere otelinin kapısını açan Koç Holding’e bağlı şirketlere vergi denetimi baskınları yapıldığı ve mimar-mühendis odalarının denetim yetkilerinin parlamento kararıyla kaldırıldığı da haberin unsurları arasında.
NSA dünyayı nasıl izliyor?
Guardian gazetesinin manşetinde, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA tarafından dünyadaki tüm e-posta, sosyal medya ve çevrimiçi sohbet trafiğinin nasıl takip edebildiğini anlatan özel haber yer alıyor.
“XKeyscore” adlı program, Edward Snowden’ın ABD gizli servisi CIA için çalışırken edindiği bilgileri kamuoyuna sızdırmasıyla gün ışığına çıkmıştı. İfşaatçı Snowden hâlâ Rusya’da sığınmam elde etmeye çalışıyor.
Habere göre, ABD Kongresi’nde hâlâ tartışma konusu olan program sayesinde, “neredeyse tipik bir kullanıcının internette yaptığı her şeyi” izlemek mümkün.
Bunun için hedeflenen kişiye ait e-postanın bilinmesine bile gerek yok; sadece isim, telefon numarası, IP adresi, anahtar kelimeler, internet tarayıcısı veya kullanılan dil gibi bazı veriler yeterli.
Diğer izleme sistemleriyle entegre hale getirilen XKeyscore programıyla ilgili tartışmanın kilit noktası ise toplanan devasa miktardaki verinin, hiçbir yargı denetimi olmaksızın istihbarat analizcilerinin elinin altında olması. Yani, bir istihbaratçının, arama-izleme emri almakla uğraşmadan birkaç tuşa basarak istediği kişiyle ilgili özel bilgileri edinmesi gayet kolay.
NSA ise savunmasında, söz konusu verilere erişimin sadece yasal olarak özel dosyaları soruşturan personele açık olduğunu savunuyor.
İngiltere'de 'kırsal bölge isyanı'
Londra’nın güneyindeki Balcombe kasabasında petrol arama faaliyetine karşı protestolar İngiltere gazetelerinde haber olmaya devam ediyor.
Telegraph, göstericiler arasında yer alan Natalie Hynde ve sevgilisi Simon Medhurst’ün de geçen haftadan beri tutuklanan 23 kişiye eklendiğini duyuruyor.
Natalie Hynde’i önemli kılan, ünlü müzik grubu Pretenders’ın kurucusu Chrissie Hynde’in kızı olması. Kendilerini, kurulmakta olan tesisin kapısına zincirleyen çiftin, “tutuklanmayı göze aldıklarını” söylediği aktarılıyor.
Kaya gazı çıkarılmasının çevreyi tahrip edeceğini savunan çevreciler ve yöre halkı, tesisin girişine çadırlar kurmuş durumda.
Arama faaliyetini yürütmek isteyen Cuadrilla şirketinin başkanı Francis Egan, kasabanın doğasına zarar verecek çapta bir mühendislik çalışmasının öngörülmediğini savunuyor.
Ancak şu anda sadece petrol arama faaliyeti yürüten şirketin, kaya gazı için lisans alması da gündemde.
Guardian yazarı John Harris, Balcombe kasabasında yaşananları “yeni bir kırsal bölge isyanının mayalanması” olarak görüyor.
İktidardaki Muhafazakâr Parti’nin bir zamanlar İngiltere’de geleneksel kültürün devam ettiği kırsal bölgeler üzerinde hassas olduğunu vurgulayan Harris şu uyarılarda bulunuyor: “Birincisi; herhalde akılda tutmakta fayda var ki betona, bacalara ve büyüme için büyümeye tapınma, demokrasiden çok diktatörlüğe uygun görülmekte. İkincisi; Balcombe’daki olayların gösterdiği gibi, artık hiç olmadığı kadar aç gözlü ve yozlaşmış ekonomik sisteme karşı hatırı sayılır sayıda insan karşı duruyor ve şaşırtıcı derecede radikal bir talepte bulunuyor: huzur ve sessizlik.”
İran’da yeni hükümet
Guardian gazetesindeki başka bir analiz, İran’da gelecek hafta ilan edilecek olan yeni hükümet üyeleri üzerine.
Saeed Kamali Dehghan imzalı analize göre, kulislerden sızan bilgiler, İran’ın eski Birleşmiş Milletler elçisi Muhammed Cevad Zarif, yeni Dışişleri Bakanı olabilir.
Zarif’in ABD ile İran arasındaki gizli ikili görüşmelerde rol aldığına dikkat çeken Dehghan, bu atamanın gerçekleşmesi halinde ezeli düşmanlar arasında bir yumuşama dönemine girilebileceğini söylüyor.
Suriye Destek Grubu dağılıyor mu?
Suriye’deki isyancıları mali ve lojistik olarak desteklemek için ABD’de oluşturulan Suriye Destek Grubu’nun dağılmak üzere olduğu iddia ediliyor.
Telegraph’ın haberinde aktarılan iddialara göre, Suriye’de savaşan muhaliflere para toplamak yerine aylardır Suriye petrolünü pazarlamaya uğraşan grup içinde çatlaklar belirmiş.
Eski bir NATO yetkilisi olan Brian Sayers öncülüğündeki petrol pazarlıkları üzerine grup içindeki çalkantılar, Washington ve Londra bürolarını kapanma noktasına getirmiş.
Habere göre, Suriye Destek Grubu Başkanı Mazen Esbaşi şimdi grubu yeniden organize etmeye çalışıyor.
Orta Doğu'nun mezhepsel fay haritası
Financial Times gazetesinin analiz sayfasında, Orta Doğu bölgesindeki mezhepsel fay hatlarını gösterdiği iddia edilen bir haritaya yer veriliyor.
Afganistan’dan Mısır ve Türkiye’ye, İran’dan Suudi Arabistan’a uzanan haritada Şii-Alevi, Sünni, Vahabi-Selefi ve İbadiyye inanışlarının dağılımları gösteriliyor.
Columbia Üniversitesi’nden Dr. Michael Izady’nin çalışmasına dayandırılan haritada, Türkiye nüfusunun yüzde 80,1’inin Sünni, yüzde 19,6’sının Alevi olduğu belirtilirken, yüzde 0,1’lik kesim ise “diğer” başlığı altında naklediliyor.
Haritaya, Suriye’de yaklaşık iki buçuk yıldır süren iç savaşın, Alevi-Sünni mezhep savaşına dönüştüğünün işaretlerini barındıran söyleşiler eşlik ediyor.
Suriye’nin binlerce yıldır farklı din, mezhep ve etnik kökenden halklara ev sahipliği yapma geleneği bulunmasına karşın, Şam’daki Seyyide Zeynep Türbesi gibi mekanlar etrafında şiddetli bir gerilim olduğu vurgulanıyor.