08 Mart 2011 Basın Özeti

Financial Times Türkiye'de Ergenekon adıyla anılan soruşturma kapsamında Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu altı gazetecinin terör suçlamasıyla tutuklanmasına geniş yer ayırıyor.

Gazetenin Ankara Muhabiri Delphine Strauss'un imzasını taşıyan haberin başlığıysa, 'Türkiye siyasi eleştirileri bastırmakla suçlanıyor'.

Nedim Şener'in 18 Şubat'taki yazısında kaleme aldığı, "Sıra sende. Bavulun hazır mı birader? Kalın pijaman, yün donun tamam mı kardeş? diyorlar" ifadeleriyle başlayan haberde, Şener'in bunları yazdıktan iki hafta sonra gözaltına alındığı belirtiliyor.

'AKP soruşturmaları kullanıyor' kaygısı

Yüzlerce kişinin Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetini devirmeye çalışmakla suçlandığını belirten gazete, son gözaltılarla beraber, Ergenekon ve Balyoz Darbe Planı soruşturmalarının genel seçimden önce AKP'ye karşı eleştirileri bastırmak için kullanıldığı kaygılarının arttığını söylüyor.

Haberde ayrıca, son tutuklamaların, sık sık Arap dünyasına reform için model olarak gösterilen bir ülkede, gazetecilere kısıtlamalar getirildiği gerekçesiyle, uluslararası alanda da kınandığı kaydediliyor.

Haberde, 'Çok sayıda kişi başlarda, Türkiye'de askeri darbelere ve bürokrasinin siyasete müdahelelerine son verme aracı olarak gördüklerinden, Ergenekon soruşturmasına destek vermişti. Ancak şu an dört yılı geçen sürecin ve davanın sonuçlanacağı yönünde bir işaret olmadığından şüpheler büyüyor.' ifadeleri yer alıyor.

'Hükümeti ve Gülen cemaatini eleştiriyorlardı'

Şener'in tutuklanmasının, başta davaya destek verenleri bile şaşırttığını belirten gazete, 'Çünkü Şener, çok sayıda Ergenekon şüphelisinin aşırılık yanlısı görüşlerini paylaşmıyordu. Esas olarak, polisin Hrant Dink cinayeti soruşturmasındaki ihmalleriyle ilgili yazdığı kitapla tanınıyordu' diyor.

Ahmet Şık'ın da 2007'de Ergenekon soruşturmasını tetikleyen Özden Örnek günlüklerini yayımlayan gazetecilerden biri olduğu belirtiliyor ve şöyle devam ediliyor; 'Ama her iki isim de, hem Erdoğan, hem de vaiz Fettullah Gülen'in liderliğini yaptığı, üyeleri hükümete sıklıkla sempatiyle bakan ve polis içinde etkin olduğuna inanılan güçlü dini cemaati eleştiriyordu."

'Hükümeti eleştirmek zorlaşıyor'

Haberde, Türkiye'de gazetecilerin hükümeti eleştirmenin giderek daha da zorlaştığını söylediği de belirtiliyor.

AKP'ye ve darbe davalarına büyük destek veren Zaman Gazetesi'nden bile 19 kişinin, Ergenekon haberleri yüzünden 'soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle' suçlandığı kaydediliyor.

Financial Times'ın haberi, Köşe Yazarı İsmet Berkan'ın sözleriyle sona eriyor.

Berkan, 'Bu ülkede, herşeyi yazabilecek kadar özgür olduğumuzu hiç hatırlamıyorum...Ama bütün bunlara karşın o zamanlar kendimizi bugünkünden daha güvende hissederdik. Çünkü neyi yazabileceğimizi, neyi yazamayacağımızı bilirdik. Ama işler şimdi daha karmaşık' diyor.

Washington'daki savaş davulları

İngiliz basını Libya'daki gelişmelere geniş yer vermeye devam ediyor.

Guardian yazarlarından Simon Tisdall, bugünkü yazısına 'Washington'daki savaş davulları daha yüksek sesle çalıyor' başlığını atmış.

Dikkat çeken satırlar şöyle;

'Barack Obama'nın Libya'ya askeri müdahaleyi değerlendirdiğini söylediği son uyarısı, Amerikan Başkanı üzerinde, Albay Kaddafi'ye öldürücü darbeyi vurması için baskının arttığını doğruluyor. Bu kısmen, siyasetçi ve yorumcuların Libya'da yeni, demokratik bir başlangıç şansı görmesinden. Kısmen de, doğabilecek iktidar boşluğunu Batı karşıtı İslamcılar ve El Kaide'nin doldurabileceği kaygısından. Ama Washington'daki savaş davulları, Kaddafi'nin bu ayaklanmayı atlatabileceği kaygıları nedeniyle de daha yüksek sesle çalıyor. Washington, Kaddafi'nin sonunda Trablus'ta ayakta kalabileceğini hesaplarsa, Kaddafi'nin bu güçsüz hali, ondan tamamen kurtulmak için son ve sınırlı bir fırsat olarak görülebilir. Kaddafi'nin ayakta kalması Arapların kalbini kırar. Obama'nın narin Orta Doğu stratejisini de'

Financial Times'ta da Eski Libya İçişleri Bakanı Abdülfetah Yunus'un açıklamaları dikkat çekiyor.

'Kaddafi hemşiresini pilot bulmaya yolladı'

En başından beri Kaddafi'nin en yakın adamlarından biri olan Yunus, saf değiştirip, emrindeki özel birliklerle beraber isyancılara katılmıştı.

Yunus, Kaddafi'nin Ukraynalı hemşiresi Galina Kolotinitska'yı, Ukrayna'dan savaş uçağı pilotları ve yedek parçalar getirmesi için 50 milyon dolarla ülkesine yolladığını iddia ediyor.

Abdülfetah Yunus ayrıca, 'Bu bilgiden eminiz. Böyle bir lider pilot bulması için hemşiresine güveniyorsa, bu etrafında güvendiği hiçkimse kalmamış anlamına gelir' diyor.

Times, dünya haberleri sayfalarında, Mısır'daki gelişmeleri haberleştirmiş.

Haberde, Mısır'da 47 gizli polis üyesi hakkında, işkence ve insan hakları ihlalleriyle ilgili kanıtları yok etmeye çalışma suçlamasıyla tutuklama kararı alındığı belirtiliyor.

Mısırlı eylemcilerin 'zaferi'

Times, tutuklama kararının ülke çapında Devlet Güvenliği Soruşturma Kurumu binalarını basan göstericilerin zaferi olduğunu ifade ediyor.

Eylemciler, 'Hüsnü Mübarek rejiminin önemli bir baskı aracı' diye tanımlanan kurumda çalışan 100 bin kişiyi korumak için arşiv belgelerinin yok edildiğini savunuyordu.

Mısır Ordusu'nun tüm kurum binalarının kendi kontrollerinde olduğunu söylediği ve Mısırlılara telefon mesajları göndererek, el konulan belgeleri soruşturmalar için geri getirmelerini istediği de kaydedliyor.

'Trump başkan adayı olabilir'

Daily Telegraph'ta, gelecek yılki Amerikan başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'deki muhtemel adaylardan birinin milyarder işadamı Donald Trump olduğu duyuruluyor.

Trump'ın en yakın adamlarından Michael Cohen'i Iowa eyaletine gönderdiği kaydediliyor. Iowa, gelecek yıl 6 Şubat'ta cumhuriyetçi aday adayları arasındaki ilk ön seçimin yapılacağı eyalet.

Ancak haberde, partililerin Trump'un adaylık konusunda ciddi olduğundan şüphe duyduğu belirtiliyor.

Partideki önde gelen isimlerin, Trump'ın dün gece yeni bir televizyon programına başladığına dikkat çektiği ifade ediliyor.

Trump, 2000 yılında da benzer bir nabız yoklaması yapmış, ama adaylık yarışına katılmamıştı.

Tasarruf için hız limiti

Times, ekonomik anlamda sıkıntılı bir dönemden geçen İspanya'da hız limitinin saate 10 kilometre azaltıldığını duyuruyor.

Kararın amacı, sürücüleri daha yavaş gitmeye zorlayarak, daha az yakıt tüketmelerini sağlamak.

Halkı, otomobil yerine tren kullanmaya özendirmek için de, bilet fiyatlarında yüzde 5 kesinti yapılacağı belirtiliyor.

Haberde İspanya ekonomisinin Orta Doğu'daki kaos nedeniyle artan petrol fiyatlarından çok olumsuz etkilendiği söyleniyor.

Çünkü İspanya, enerji ihtiyacının yüzde 75'ini dışarıdan karşılıyor.

Ayrıca, ülkenin en büyük ikinci petrol tedarikçisinin de Libya olduğu belirtiliyor.

Hükümetin bu önlemlerle enerji tüketimini yüzde 5 azaltıp, yılda 2 milyar 300 milyon Euro tasarruf etmeyi planladığı kaydediliyor.