03 Ağustos 2011 Basın Özeti

Guardian gazetesi, İtalya ve İspanya'nın artan borç faizine ilişkin kaygıları 'Amerika rahatladı ancak piyasalar euro bölgesindeki yeni sorunlardan endişeli' başlığıyla ilk sayfasından duyuruyor.

Haberde, Amerika Birleşik Devletleri'nin temerrüt riskinin son anda atlatılmasıyla gelen rahatlamanın kısa sürdüğü, Kuzey Amerika ve Avrupa'daki piyasaların İtalya ve İspanya'daki gelişmelerle yeniden sarsıldığı ifade ediliyor.

İspanya ve İtalya'da hükümet tahvillerinin faiz oranının yüzde 6'yı geçtiğini yazan haber, Yunanistan, İrlanda ve Portekiz için kurtarma paketi oluşturulması sürecinin bu faiz oranıyla başladığını da hatırlatıyor.

Guardian'ın aynı konuya ayırdığı başyazısı ise son gelişmeler ışığında euro bölgesini etkisi altına alan krizle ilgili şu üç tespiti yapıyor:

"İlk olarak, hükümetlerin borç krizinin odağının Washington'dan Brüksel'e geri kaydığı anlaşılıyor. İkincisi, krizin Madrid ve Roma'yı da içine alması, euro fiyaskosunun yeni bir boyuta ulaşması anlamına gelebilir. Ne de olsa güneydeki büyük komşularıyla karşılaştırıldığında Yunanistan ve Portekiz ekonomik birer zerre. Eğer kriz gerçekten yayılıyorsa, etkilenen ülkeleri kurtarmak için ayrılan yüz milyarlarca euro yerine yakında trilyonlardan bahsediyor olabiliriz. Ve son olarak, euro bölgesinin güçlü ülkelerinin liderleri, yani Angela Merkel, Nicolas Sarkozy ve diğerleri, geçen ay varılan anlaşmanın euro'yu güçlendirme konusunda gerekeni yaptığını düşünürken çok yanılmıştı."

Borç krizinin euro bölgesi liderlerinin olayları kontrol edemediğini ve u-dönüşleri yapmaya hazır olduğunu gösterdiğini ifade eden yazı, geçen ay varılan anlaşmanın önemli olmakla birlikte gecikmiş ve yetersiz olduğunu vurguluyor. Bunun sonucunun ise Avrupa'yı etkisi altına alacak bir kargaşa olacağı uyarısıyla sona eriyor Guardian'ın başyazısı.

'Uygulamalar piyasaların aciliyetine yetişemiyor'

Euro bölgesi liderlerinin geçen ay yaptıkları zirve sonunda vardıkları anlaşma, Yunanistan'a yeni bir kurtarma paketinin verilmesinin yanı sıra, Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması'na da yeni yetkiler tanıyordu.

Financial Times gazetesinin Brüksel muhabiri Joshua Chaffin, bu yetkilerin krizden etkilenen hükümetlerin bonolarını satın alma ve bu hükümetlere iyileşen bankaların kapital rezervlerini artırmak için kısa dönemli kredi ve nakit yardımı sağlanması olduğunu hatırlatıyor.

Chaffin, bu yetkilerin krizden etkilenen ülkelere yardımcı olacağını ve krizin yayılmasını önleyeceğini ancak yeni uygulamaların yürürlüğe girmesinin haftalar ve hatta aylar alabileceğini yazıyor.

Yazara göre, bu durum krizin başından beri süregelen Avrupa Birliği siyasa yapım ve uygulama sürecinin yavaşlığı ile para piyasalarındaki aciliyetli durum arasındaki uyumsuzluğun bir örneği.

Mübarek yargı önüne çıkıyor

Mısır'ın devrik cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in bugün yapılacak olan ilk duruşması da İngiltere basınında geniş yer buluyor.

Guardian gazetesinde yer alan Jack Shenker imzalı haber, Mübarek'in yolsuzluk ve yasadışı adam öldürme suçlarıyla yargılanacak olmasını "Mısır'ın sendeleyen devriminin tarihi bir noktası" olarak tanımlıyor.

Shenker, Mübarek'in mahkeme salonuna gelmeyeceğine ilişkin söylentiler olduğunu ancak buna rağmen milyonlarca kişinin canlı yayınlanacak duruşmayı izlemesinin beklendiğini aktarıyor.

Haberde İnsan Hakları Örgütü Human Rights Watch'tan Heba Morayef ise şu cümlelerle alıntılanıyor: "Mübarek'in adil bir biçimde yargılanması çok önemli çünkü bu Mübarek'in 30 yıllık iktidarını tanımlayan cezasızlık döngüsünü kıracak dava olmalı. Mübarek'in Mısır'ında polis kanunların üzerindeydi ancak eğer bu duruşma usulüne uygun yapılırsa, yalnızca siyasi olarak önemli olmaz, aynı zamanda hükümet, güvenlik güçleri ve hukuk arasındaki güç dengesini de değiştirir."

Shenker, ordunun Mübarek'in yargılanmasına ilişkin yoğun kamuoyu baskısıyla karşı karşıya olduğunu ancak eski cumhurbaşkanının mahkeme kürsüsünde ordunun üst kademelerini ima eden açıklamalar yapmasından endişele duyduğunu da ekliyor.

Mübarek'in duruşmasına ilişkin bir analiz haber de Robert Fisk imzasıyla Independent gazetesinin sayfalarında yer alıyor.

Kahire sokaklarında asıl merak edilenin Mübarek'in mahkemeye getirilip getirilmeyeceği olduğunu söyleyen Fisk, duruşmanın yapılacağı ve eskiden Mübarek'in adını taşıyan polis akademisi çevresindeki güvenlik önlemlerinin azlığının iyiye işaret olmadığını yazıyor.

Mübarek'in duruşma sırasında içinde bulunacağı demir kafesi ise şu sözlerle anlatıyor Fisk: "Çoğu İslamcı olan çok sayıda sanık daha önce bu kafesilerin içerisinden direnişlerini bağırarak dile getirmişti. Kafeslerin kendisi ise bugün yolsuzluk ve devrimcilerin sokaklarda öldürülmesi suçlarıyla yargılanacak adamın özel icadı."

Mısır'ın yönetimini geçici olarak devralan Yüksek Askeri Konsey'in davanın Mübarek öldükten sonra yapılmasını tercih edeceğini söyleyen Fisk, yazısını şu cümleyle sona erdiriyor: "Yaşlı adamın mahkemeye çıkması, en azından bir devrim olduğu izlenimini verebilir."

BM'den Somali uyarısı

Times gazetesi ise Somali'deki kıtlığa ilişkin son gelişmelere ve Birleşmiş Milletler'in uyarısına geniş yer veriyor sayfalarında.

Haber, Birleşmiş Milletler'inşu uyarısını aktarıyor: "Eğer yapılan yardım 1,4 milyar dolar oranında artırılmaz ve ülkedeki İslamcı grup eş-Şabab yardımların kıtlıktan en kötü etkilenen bölgelere ulaşmasına izin vermezse kıtlık yayılacak ve milyonlarca hayat tehlike altına girecek."

Uzmanların kıtlığın yakında Somali'de günde 2,500 kişinin ölümüne neden olacağı ve 3 milyonu aşkın kişinin açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı tahmini de haberde yer alıyor.

Haberde öne çıkan cümleler ise şöyle: "Kıtlık ilan edilen her iki bölge de el-Kaide ile bağlantıları olan eş-Şabab örgütünün kontrolü altında. Eş-Şabab aynı zamanda kıtlığın yayılması beklenen ülkenin güney bölgelerinde de oldukça baskın. Afrika Kalkınma Bankası'nın başkanı ise kıtlığın yağmayan yağmurlar kadar, siyasetin başarısızlığının ve ülkedeki iç savaşın sona erdirilememesinin sonucu olduğunu söylüyor."

Eş-Şabab'ın Dünya Gıda Programı gibi bazı yardım örgütlerine uyguladığı yasağın 2 milyon kişinin gıda yardımına ulaşamamasına neden olduğunu belirten haber, yasağa tabi tutulmayan Kızılhaç Örgütü'nün 3 bin ton gıda yardımı dağıttığını da ekliyor.

Somali'nin başkenti Mogadişu'da her yıl Ramazan ayında çatışmaların arttığını hatırlatan haber, eş Şabab'ın saldırılarının arttığını ve patlayıcı saklayan yelekler giyerek hükümet kontrolündeki bölgeye giren iki saldırganın öldürüldüğünü aktarıyor.

Kitap yazmak için havaalanında yaşayacak

Independent gazetesi, ilişkiler ve duygusal kaygılarla ilgili romanlarıyla tanınan yazar Tony Parsons'ın bir hafta boyunca Londra'nın Heathrow havaalanında yaşayacağını ve deneyimlerini yazacağını aktarıyor.

Parsons'ın Heathrow havaalanındaki gözlemlere dayanan kısa öyküler kitabı Ekim ayında yayımlanacak ve havaalanı müşterilerine 5 bin kopyası dağıtılacak.