BIST 9.916
DOLAR 35,19
EURO 36,64
ALTIN 2.961,75
HABER /  GÜNCEL

Ameliyatla biri kadın biri erkek oldu

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Bölümü doktorlarının, birer gün arayla yaptıkları cinsiyet ameliyatlarınd...

Abone ol

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Bölümü doktorlarının, birer gün arayla yaptıkları cinsiyet ameliyatlarında, kadın hasta erkek, erkek hasta da kadın oldu.
Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Ana Bilim Dalı doktorları Batı Karadeniz Bölgesi’nde bir ilki gerçekleştirdi. Yaklaşık 6 ay önce kendilerine gelen iki hastaya cinsiyet değiştirme operasyonu yaptı.
35 yaşındaki R.Ç., başarılı bir operasyonla kadın oldu. 30 yaşındaki S.G. vücudundan alınan doku ile yapılan ameliyatla erkek oldu. Birer gün arayla yapılan ameliyatlar sonrası iki hasta da sağlığına kavuştu.

“AİLEM HEP DESTEK OLDU”
Hastaların kimliklerinin belli olmaması için yüzleri maske ve bone ile gizlendi. Ailesinin her zaman desteğini aldığını ifade eden 35 yaşındaki R.Ç, kadın olma duygusunun ilkokuldan bu yana geldiğini ifade etti. Eski hayatına kaldığı yerden devam edeceğini ifade eden R.Ç., “Ailemin desteği her zaman için olmuştur. Hep yanımda oldular. Operasyonu 5-6 senedir beklemekteyim. Tedaviler, psikoterapiler, mahkeme süreci yaşadım. Kendimi kadın olarak hissetmem doğuştan gelen bir şey. İlkokul birinci sınıftan ve daha da geçmişe dayanıyor. Bu sürece kadar geldi. Sonra da ameliyat oldum. Burayı araştırdım. Araştırma sonucunda buldum. Buradaki hocalarım başından beri bana destek oldular. Çok memnunum, herkes gönül rahatlığı ile gelebilir. Çevremde bu olayı herkes biliyor. Ameliyat olacağımı da biliyorlardı. Nihayetinde de oldum. Sürekli arkadaşlarım beni arayıp soruyor. Eski hayatıma devam edeceğim” dedi.

“ÇOK TEPKİ GÖRDÜM, HAYATIMA YENİ SAYFA AÇACAĞIM”
30 yaşındaki S.G. ise cinsiyet ameliyatı ile erkek oldu. Başarılı geçen operasyonun ardından odasına çıkartılan S.G., hiç kimsenin kendisine destek olmadığını hatta insanların tepkisiyle karşılaştığını dile getirdi. S.G., cesaret edemeyenlere de şöyle seslendi:
“Destek diye bir şey yok. Benim bulunduğum ortam insanların tepkisi var. Bu süreç biraz zor oldu. Hem de çok zor oldu. Çok zorluklarla karşılaştım. İnsanların tepkisi ile karşılaştım. Kimse şu konuda sen insan demiyor. Hep ters bakıyorlar. Bulunduğunuz ortam küçük bir yerse çok tepki görüyor. Tam olarak 5 sene oluyor. İlk önce internetten araştırdım. Sonra buraya başvurdum. Psikiyatri bölümüne başvurdum. Sonra bazı tedaviler yaptılar. Üç yıl psikiyatri de kaldım. Sonra İstanbul’a gittim. Orada tahliller yaptırdım. Sonra burada hocalarımızla her şey, mahkeme kararı da bittikten sonra geldim, buraya başvurdum. Hocalarımız da ameliyatı yapacaklarını söylediler. Ben her riski aldım. Hocalarımıza başvurdum. Olmayacaksa olmaz dedim. Hocalarımız da anlayışla karşıladılar. Ameliyattan sonra hayatım çok değişecek. İlk önce iş yerimi değiştireceğim. Küçük bir okulda çalışıyordum. Bulunduğum ortamdan uzaklaşmayı düşünüyorum. İnsanlardan uzaklaşmayı düşünüyorum. Şu anda yeni bir hayata bembeyaz bir sayfa ile başlayacağım. Bir erkeğin yapmak istediği, önce iş sonra evlilik, sonra güzel bir yuva, bu şekilde hayatı sürdürmek istiyorum. Bence cesaretlerini yitirmesinler. Ben her şeye rağmen yılmadım vazgeçmedim. İntihara da kalkıştım”.
Hastaların cinsel yaşamlarına ise 6 ay sonra kavuşacakları belirtildi.

“KADINA DÖNÜŞTÜRME AMELİYATLARI BİRAZ DAHA KOLAY”
Erkeğe dönüştürme ameliyatlarında hastaların bacak kemiği, ön kol kemiği yada leğen kemiğinin kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Eksal Kargı, kadına dönüştürme ameliyatlarının ise biraz daha kolay olduğunu vurguladı. Birer gün arayla iki ayrı hastaya farklı tekniklerle cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptıklarını dile getiren Kargı, şöyle devam etti:
“Cinsiyet değiştirme ameliyatı kadından erkeğe erkekten kadına dönüşüm için oldukça nadir yapılan zor ameliyatlardan bir tanesidir. Ameliyatın gerçekleşmesi için hastane, mahkeme raporları, sağlık kurulu raporları gerekir. Bu raporlar tamamlandıktan sonra belli bir süre beklenir. Erkeğe dönüştürme ameliyatları kadına dönüştürme ameliyatlarından biraz zor ameliyattır. Bu ameliyatlarda bacak kemiği yada ön kol kemikleri yada leğen kemiği alınmaktadır. Leğen kemiği tekniği bizim de geliştirdiğimiz tekniktir. Dolayısıyla da hastamızda bu tekniği gerçekleştirdik. Hastamızda bazı modifikasyonlar yaptık. Bu teknik bize has bir tekniktir. Erkekten kadına dönüştürme ameliyatı diğer ameliyata göre biraz daha basittir. Bu ameliyatı biz dünyada var olan bir tekniği kendimize göre geliştirdik. Bu iki teknikle gerçekten modifiye ettiğimiz kendimize has olan tekniklerdir. Sünnetsiz hastalarda geliştirilen bir ameliyat tekniğidir. Bu tekniği sünnetli hastalar için geliştirdik. Bu iki teknikte gerçekten modifiye ettiğimiz kendimize has olan tekniklerdir. Bunları vurgulamak isterim. Erkeğe dönüştürürken sadece penisi yapmak değil, idrar yolunu oluşturmak. Kadındaki klitoris bölgesini erkekteki zevk noktası olarak değerlendirmek gibi bir sürü detayı da bu ameliyatta planlamış bulunmaktayız. Kadındaki bölgeyi erkekteki zevk noktası olarak değerlendirmek bir sürü detayı da bu ameliyatta planlamış durumdayız.”

“BİZİM İÇİN ÖVÜNÇ KAYNAĞI”
Prof. Dr. Eksal Kargı, kendilerine gelen başvuruları bundan sonra belirli bir prosedür çerçevesinde yapmaya hazır olduklarını belirterek, “Bu iki ameliyat ta bölgemizde Batı Karadeniz’de ilk yapılan ameliyatlardır. Üniversite hastanelerinde bile iki ameliyatın yapılmış olması çok nadirdir. Bizim için övünç kaynağıdır. Bunları da vurgulamak isterim. Özellikle uluslararası düzeyde yurt dışından hasta taleplerimiz var. Bunları da ifade etmek istiyorum. Türkiye’de epey bir rağbet var. Bunları biz frenliyorduk. Ama bundan sonra belli bir prosedür çerçevesinde bu ameliyatları yapmak üzere ekibimizle hazırız” dedi.

“PENİSİN SERTLİĞİ İÇİN KEMİK DOKUSU KULLANIYORUZ”
Hastaların son durumu ve ameliyat sürelerini aktaran Yrd. Doç. Dr. Tahsin Görgülü ise şöyle dedi:
“Bu hastalarımız bize çok yakın zamanlarda başvurdukları için neredeyse bir gün arayla bu ameliyatları yaptık. Erkekten kadına dönüştürme işlemi biraz daha kısa sürmekle beraber kadından erkeğe dönüştürme işlemi bir penis dokusu oluşturmak gerektiğinden dolayı daha uzun sürmektedir. Bu işlem yaklaşık 5 saatimizi almaktadır. Penisin sertliğini oluşturmak için kemik dokusu kullanmaktayız. Birkaç aşamada tamamen hazırlanmış bir penis dokusu oluşacak. Onun ötesinde bu hastaların başka ameliyatlara da gereksinimleri var. Örneğin kadından erkeğe dönüştürme işleminde memelerin alınması gibi, kadına ait iç organların bir yumurtalığın, rahmin alınması prosedürü daha önceden yapıldı. Biz son aşamada değişim işlemini yaptık. Bu aşamadan sonra da erkekten kadına dönüşecek hastamızın da meme implantı, yüz ve burun gibi daha feminel özellikleri ortaya koyacak ameliyatları yapmayı planlamaktayız”.

“CİNSEL HAYATLARI OLACAK, ÇOCUKLARI OLMAYACAK”
Hastaların cinsiyet ameliyatı öncesinde hormon tedavisi, psikolojik tedavi gibi süreçlerden geçtiğini de aktaran Görgülü, süreci şöyle anlattı:
“Hastalarımızın her ikisi de bir yıldan daha fazla hormon tedavisi almaktalar. Bu yüzden şu anda hem kadından erkek olacak hastamızın kılları ve sakalı çıkmış durumda, ses tonu gayet tok. Diğer taraftan erkekten kadın olacak hastamızın da yine sesi incelmiş durumdadır. Neredeyse vücudunda hiç tüyü yok. Yüzü de bir miktar feminem bir hal almıştır. Bunların hepsi aldıkları hormonal etkilerden dolayıdır. Takriben 6 ay sonra aktif bir cinsel hayatları olacak. Bu hastaların cinsel haz alabilecekleri şekilde bu ameliyatları tasarladık. Yani normal bir şekilde cinsel haz alacaklar. Tabii ki çocukları olmayacak. Herhangi bir testis ve yumurtalık gibi organları olmadığı için çocukları olmayacak. Ama normal bir cinsel hayatları olacak. Bunun dışında Türkiye’de bu şekilde birçok hasta var. Şu anda iki üç başvuru beklemede tutuyoruz. Bize başvurduktan sonra bu hastaları ameliyat ediyoruz.”
Dr. Ramazan Güler ise “Çok temkinli davranıyoruz. Hastaların hiçbir sorunla karşılaşmadan taburcu olabilmeleri için çalışıyoruz. Sabah pansumanları yapıldı. Herhangi bir enfeksiyon yok. Hastalar gayet iyidir” dedi.
Dr. Abdülkerim Olgun ise “Ülkemizde özellikle bu operasyona aday olan hastalarımıza vereceğimiz mesaj şudur. Kesinlikle korkmasınlar, operasyon sonrası dönemimiz çok kısadır. İki üç gün içerisinde hastalarımız kendi öz bakımlarını yerine getirebilecek seviyeye ulaşıyorlar. Ağrı kontrolümüz özellikle operasyondan sonraki ilk gün uyguladığımız özel ağrı kesici yöntemlerle aşılabilmektedir. Hocalarımızın da bahsettiği gibi cinsel yaşamlarına 6 ayda kavuşabiliyorlar” diye konuştu.
(İHA)