Adana'da özel bir hastanede estetik ameliyat için narkoz verilen 29 yaşındaki K.A.C.'ye cinsel tacizde bulunan Orhan Şengül tutuklandı
Abone olAdana'da özel bir hastanede estetik ameliyat için narkoz verilen 29 yaşındaki K.A.C. adlı kadına ameliyathanede cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan ameliyat teknisyeni Orhan Şengül'e, 4 yıl 4.5 ay hapis cezası verildi.
Olay, 3 Aralık 2009 tarihinde merkez Seyhan İlçesi'ndeki özel bir hastanede meydana geldi. Ameliyathanede teknisyen olarak çalışan Orhan Şengül, burun ve göğüs estetiği yapılmak üzere narkoz verilen K.A.C.'ye iddiaya göre, elle cinsel tacizde bulundu. Bunu gören anestezi teknikeri ile doktorlar, durumu hastane yönetimine bildirdi. Hasta ile hastane yönetiminin şikayetçi olması üzerine tutuklanan Orhan Şengül hakkında, 'cinsel saldırı' suçundan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Orhan Şengül, son duruşmasında suçlamayı kabul etmedi. Hastanede 7 yıldır çalıştığını, görevinin ameliyata gelen hastaları karşılamak, ameliyat malzemelerinin kontrolünü yapmak ve hastaya ameliyat masasında pozisyon vermek olduğunu söyleyen Orhan Şengül, şöyle dedi:
"Şikayetçi kadın ameliyathaneye geldi. Kendisini ameliyata hazırladım. Narkoz verilerek uyutuldu. Doktor hastaya sonda takılması gerektiğini söyledi. Ben de bunun üzerine sonda malzemesini hazırladım. Hastanın üzerinde bulunan örtüyü kaldırdığımda iç çamaşırının bulunduğunu gördüm. Bunun üzerine örtüyü kapattım. Sondayı doktor taktı. Doktor, batikonla hastanın cinsel organı temizlendiği için istemeden de olsa cinsel organını gördüm. Hastanın cinsel organını görmek, dokunmak için örtüyü kaldırmadım. Bacaklarına cinsel amaçlı dokunmadım. Mahrem yerlerini okşamadım. Tamamen görevim gereği, talimat gereği hastaya dokundum. Bir ara bacağında kasılma olduğu için hastanın bacağına bastırdım. İftiraya uğradım. Suçlamaları kabul etmiyorum."
Mahkeme heyeti, sanık Orhan Şengül'e 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verirken, tutukluluk süresini göz önüne alarak tahliye edilmesini kararlaştırıldı.
ŞAKA GİBİ AMA GERÇEK BİR İFTAR SOYGUNU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Şaka gibi ama gerçek... Hırsızlık çetesi lideri, 'Günahımız yeter, mübarek ay' deyip haber saldı, sokak iftarı verdi. 300 kişinin katıldığı davette, elemanları katılanların ceplerini boşalttı. Çete liderinin savunması, 'Hayır için yaptım, bir şey çalmadım. Ama kimseyi kontrol edemem ki' oldu
Akşam gazetesinin haberine göre, İstanbul'da düzenlenen dev çete operasyonunda ilginç detaylara ulaşıldı.
İşte o şaka gibi öykü:
- Gayrettepe Asayiş Şubesi Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri geçtiğimiz hafta bir hırsızlık çetesine yönelik operasyon düzenledi. 8 ilçede 35 ayrı adrese baskınlar yapıldı. Operasyonda 24 kişi gözaltına alındı, 16'sı tutuklandı.
- Çok sayıda olaya karışan çetenin lideri Mehmet K.'nin ise operasyondan habersiz, yurtdışında olduğu tespit edildi. Şüphelinin baskınlardan 2 gün önce gittiğini belirleyen ekipler peşini bırakmadı. Yurtdışından dönen Mehmet K., yeni bir plan yaparken yakalandı. Son işinde bir işadamını kaçırarak hisselerinden vazgeçmesi için baskı yaptığı, darp ederek 200 bin liralık senet imzalattığı da ortaya çıktı.
DAVET 'HERKESE AÇIK'
- Hırsızlıktan adam kaçırmaya, zorla senet imzalatmaktan gaspa kadar birçok suçtan sabıkalı olduğu belirlenen Mehmet K.'nin hırsızlık parasıyla iftar verdiği tespit edildi. Zanlı, iddiaya göre iftar için Beyoğlu Tarlabaşı çevresinde, 'Günahımız yeter. Ramazan mübarek ay. İftar yemeğim herkese açıktır' diye haber saldı. 300 kişinin geldiği, çete üyelerinin de hazır bulunduğu iftarda sandviç ve meyve suyu ikram edildi.
ORUÇ AÇANI SOYMUŞLAR
- İddialara göre çete lideri, 'hayır yapıyorum' derken iflah olmaz adamları da iftar vakti gelince işbaşı yaptı. Başlarına geleceklerden habersiz oruçlarını açan bazı semt sakinleri iftar sonrası cüzdan ve telefonlarının olmadığını fark etti. Çete üyelerinden şüphelenmeyen vatandaşlar, başka hırsızların kurbanı olduklarını sanıp karakola başvurdu.
- Polis, sorgu sırasında Mehmet K.'ya verdiği iftarı ve o yemekte yaşanan hırsızlık olaylarını sordu. Zanlı ise kendini şöyle savundu: O iftar yemeğini hayır için yaptım. Ben bir şey çalmadım. Ama kimseyi de kontrol edemem.
EMNİYET MÜDÜRÜ DE ŞÜPHELİ
Çetenin çalışma şeklini ve irtibatlarını tek tek inceleyen polis ilginç bir bilgiye ulaştı. Daha önce uyuşturucu satıcılarıyla bağlantısı olduğu için gözaltına alınan Etiler Polis Okulu 4. Sınıf Emniyet Müdürü M.O.'nun adı bu operasyonda da geçti. Dinlemelerde, M.O.'nun çete üyelerinin polisle yaşadığı bazı sorunların çözülmesi için devreye girdiği ve çete lideri M.O. ile sık sık görüştüğü tespit edildi. Gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen M.O. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
ŞİZOFRENİ HASTASI KOCA DEHŞET SAÇTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Adana'da boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından tabanca ile vurularak ağır yaralanan kadın öldü.
Alınan bilgiye göre, dün akşam 2 çocuğunu görmek için gittiği kaynanasının Onur Mahallesi 45017 Sokak'taki evinde karşılaştığı kocası Mehmet K. tarafından tabancayla başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurularak ağır yaralanan Ezgi K. kaldırıldığı Adana Numune Hastanesi'nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Bu arada olaydan sonra kaçan madde bağımlısı olduğu ve şizofreni tedavisi gördüğü belirtilen Mehmet K'nın yakalanmasına çalışıldığı belirtildi.
İSTEDİĞİNİ YAPAMAYAN DAMAT DEHŞET SAÇTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Aydın'da, Adem Gündüz bir ay önce evlendiği eşinin nikahtan bir gün sonra evi terk etmesine neden olduğu gerekçesiyle tartıştığı kayınpederi ile arkadaşlarına kurşun yağdırdı.
Gündüz'ün silahından çıkan kurşunlara hedef olan 1 kişi yaşamını yitirirken, kayınpederi ive 1 arkadaşı yaralandı.
Merkeze bağlı Çeştepe Beldesi'nde geçen Temmuz ayında evlenen 39 yaşındaki Adem Gündüz ile Özgül Gündüz'ün mutlulukları kısa sürdü. İddiaya göre düğünden bir gün sonra kayınpeder Müslüm Acar, bilinmeyen bir nedenle kızı Özgül Gündüz'ü evine götürdü. Eşinin eve dönmesini isteyen Adem Gündüz, saat 21.30 sıralarında konuşmak için kayınpederinin bulunduğu kahveye gitti. Gündüz ile kayınpederi Acar arasında başlayan konuşma tartışmaya dönüştü. Büyüyen tartışmada sinirlerine hakim olamayan Adem Gündüz, belinden çıkardığı tabancayla, kayınpederi Acar'ı sol koltukaltı ve karnından, Acar'ın arkadaşı Kasım Arzar'ı da göğsünden yaraladı. Bu sırada seken kurşunlardan 1'i de kahvede oturan 7 çocuk babası inşaat işçisi İsmet Gürsün'ün göğsüne isabet etti.
Adem Gündüz, olay yerinden kaçarken, çevredekilerin ihbarı üzerine jandarma ve sağlık ekipleri geldi. Ambulansla hastaneye kaldırılan yaralılardan İsmet Gürsün yolda yaşamını kaybetti. Tedaviye alınan 2 yaralının da hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi.
Jandarma ekipleri dehşet saçan cinayet zanlısı damat Adem Gündüz'ün yakalanması için çalışma başlattı.
3 ÇOCUK ANNESİ KADIN TUVALETTE ÖLÜ BULUNDU
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Adana'Da 3 çocuk annesi 49 yaşındaki Hacer Akdağ, evinin tuvaletinde öldü.
Acil sağlık ekibinin kontrolünde Akdağ'ın kalp krizi geçirdiği belirlendi.
Tellidere Mahallesi 72140 Sokak 10 numaradaki 3 katlı binanın 2'nci katında oturan ev kadını, 3 çocuk annesi Hacer Akdağ, tuvalete girdi. Uzun süre çıkmayan Hacer Akdağ'a seslenen kızları, cevap alamayınca kapıyı kırdı. Hacer Akdağ'ın klozetle duvar arasına sıkışmış halde cansız bedeniyle karşılaşan kızları, polise haber verdi.
Olay yerine gelen polis ve acil sağlık ekibinin kontrolünde Hacer Akdağ'ın kalp krizi geçirdiği belirlendi. Bir süredir kalp rahatsızlığı yaşayan ve 3 kez anjiyo olduğu belirtilen Hacer Akdağ'ın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
BATMAN'DA KADINLAR İÇİN KORKUTAN GELİŞME
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Kadın ihtiharlarıyla sık sık gündeme gelen Batman'da son 10 günde 8 intihara teşebbüs olması gözleri yine kente çevirdi
Batman'ın Sason ilçesine bağlı Tekevler köyünde geçtiğimiz hafta 11 yaşındaki Z.E.'nin tarlada bir ağaca asılı bulunması, bu kentteki intihar vakalarını yeniden gündeme getirdi. Yerel basına göre, Batman Bölge Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne son 10 gün içerisinde 8 intihara teşebbüs vakası geldi. Bu kişilerin büyük çoğunluğu da kadınlar.
Bölgede kadınlara yönelik çalışmalar yürüten Selis Kadın Danışmanlık Merkezi'nin verdiği bilgiye göre de Batman'da 2011 yılı başından bu yana 9 kadın intihar etti. Batman'da faaliyet gösteren kadın dernekleri, kentte kadına yönelik baskının her geçen gün arttığına dikkat çekerken, intihar olarak kayıtlara geçen vakaların cinayet olabileceği şüphesini dile getiriyor.
CİNAYET OLABİLİR
Selis Kadın Danışmanlık Merkezi'den Evin Güleker, intihar mı cinayet mi olduğu hala belli olmayan birçok vakanın olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bunlar basına intihar diye yansıyor ama biz gidip ailelerle görüştüğümüz zaman bize aktarılan bulgular bazı vakaların cinayet olabileceğini gösteriyor. Cinayet, erkek şiddetinin son noktası ama örtmek için en kolayı kadının intihar ettiğini iddia etmek. Buna intihar süsü vermek işe geliyor. Töre cinayetlerine ağırlaştırılmış cezalar geldiğinden beri yöntem değişti. Artık gidip öldürmek yok. Cinayetler biçim değiştirdi. Kadın intiharlarına şüpheli yaklaşmak gerekiyor. Z.E.'nin durumu da şüpheli gözüküyor."
Yine Batman'da faaliyet gösteren Kadın Merkezi Vakfı'ndan ismini vermek istemeyen bir yetkili de kentteki intihar vakalarıyla ilgili şöyle konuştu: "Burada kadının hakikaten adı yok. Baskının her geçen gün arttığını hissediyoruz. İntihar vakalarında yaş seviyesi çok düşmüş durumda. Eskiden 20'li yaşlardaki ya da evli kadınlar intihar ederken şimdilerde üniversiteye hazırlanan kızlar canlarına kıyıyor.
MAHALLEMDEN 8 KADIN
Şiddet gören kadınlar arasında intihara teşebbüs edenler oluyor. Ben Batman geneline göre ekonomik olarak kalkınmış bir mahallede oturuyorum. Buna rağmen şu ana kadar mahallemizde 8 kadın intihar etti. Bir tanesi 6 ay önce yaşamını yitiren 14 yaşında bir kız çocuğuydu. Ailesi kendisini ilkokuldan aldı. Başörtüsü taktırdı. Olaya kaza süsü verildi. Camı silerken düşmüş olduğu söylendi ancak kapıcı kızın kendini pencereden sırt üstü attığını görmüş.
Batman'da bir kadının, kız çocuğunun yaşaması çok zor. Bir yolda yürümek bu kadar mı zor olur? 15 dakikalık yolda her sokağa çıkışım savaş gibi. Laf atanlar, gözleriyle taciz edenler. Bu, 7'den 70'e her kadın için sorun."
SAĞLIKÇI ANNE KURTARAMADIĞI BEBEK İÇİN AĞLADI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Çorum'da acil tıp teknisyeni 27 yaşındaki Yasemin Koçak, ambulansta müdahale ederek hayata döndürmeye çalıştığı 10 aylık bebeğin hastanede öldüğünü öğrenince gözyaşlarını tutamadı. Ambulansın arkasına saklanan Koçak, uzun süre ağladı.
Çorum'un Akyazı köyünde 38 yaşındaki Fatma Ek, dün sabah 10 aylık oğlu Semih'i misafirliğe gittiği evde kanepe üzerine koydu. Kadınlar otururken bebek birden hareketlenerek kanepeden kafasının üzerine beton olan zemine düştü. Oğlunun hareket etmemesi üzerine Fatma Ek 112 Acil Servisi arayarak yardım istedi. Eve gelen ekipler bebeği ambulansa koyarak Çorum Devlet Hastenesi'ne götürmek için yola çıktı. Bu sırada acil tıp teknisyeni olan 1 çocuk annesi Yasemin Koçak bebeği kurtarmak için elinden geleni yaptı. Hastaneye getirilen Semih bebek yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Acı haberi alan Fatma Ek sinir krizi geçirken, acil tıp teknisyeni Yasemin Koçak da gözyaşlarını tutamadı. Ambulansın arkasına saklanan Koçak uzun süre ağlayarak, "Biz elimizden geleni yaptık. Ama o daha küçüktü. Keşke ölmeseydi" diye konuştu. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken Semih bebeğin kesin ölüm sebebinin tespiti için otopsi yapılacağı belirtildi.
YAŞANAN KAZA BİR AİLEYİ BÖYLE DAĞITTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Oğulları öldükten sonra bir erkek çocuk isteyen çift sonuç alamadı. Bu süreçte şiddet uyguladığını söylediği eşinin başka bir kadından 2 erkek çocuğu olduğunu öğrenen kadın, 7 milyon TL'lik dava açtı
Tek oğlunun kazada ölmesinin ardından, kocasının baskısı sonucu erkek çocuk sahibi olmak için bir çok kez 'tüp bebek' ve 'yabancı sperm' yöntemlerini deneyen ancak sonuç alamayan Seval E., işadamı kocasının başka bir kadından iki oğlu olduğunu öğrenince boşanma davası açtı. Seval E. ayda 15 bin lira nafaka ve 7 milyon lira tazminat talep etti. İşadamı olan Eyüp E. ve eşinin mutlu hayatı, 27 Nisan 2004'te yaşanan acı kazayla değişti. Çiftin tek oğlu olan 18 yaşındaki Murat E., arkadaşlarıyla gezmek için babasının otomobilini gizlice aldı ve İstanbul-Ataköy sahilinde aşırı hız yaparak karşı yönden gelen başka bir araca çarptı. Biricik oğulları Murat'ı kaybetmenin acısını yaşayan çift uzun süre kendine gelemedi.
KIZI ORTAYA ÇIKARDI
Ancak iddiaya göre, baba Eyüp E. ailenin devamı için bir erkek çocukları daha olsun istiyordu. Fakat eşi 40 yaşını aştığı için doğum yapması riskli kabul ediliyordu. Çift doktor doktor dolaştı. Defalarca tüp bebek yöntemine başvurdulr. Fakat tüm denemeler olumsuz sonuçlandı. Çift, erkek çocuk sahibi olmak uğruna Türkiye'de yasak olan 'yabancı sperm' yöntemini bile denedi. Bu yöntem için Kıbrıs'a giden çift, yine sonuç alamadı. Son umutları da tükenen çiftin arası da bu esnada giderek bozuldu. Yine iddiaya göre Seval E. kocasından şiddet görmeye başladı. Talihsiz kadının yaşadığı şok bununla sınırlı kalmadı. Bir gün çiftin kızları, ailenin nüfus kayıt dökümünü çıkarınca babasının Türkmen uyruklu bir kadından iki oğlu olduğu ortaya çıktı. Her iki çocuk da resmi kayıtlarda Eyüp E.'nin üzerine görünüyordu. Bunun üzerine Seval E. boşanma davası açtı ve kocasından 15 bin lira nafaka ile 2 milyonu manevi olmak üzere toplam 7 milyon lira tazminat istedi. Evliliğinin ilk gününden beri şiddete maruz kaldığını ancak oğlunun ölümünden sonra bunun dozunun arttığını ileri süren Seval Hanım, ayda 1-2 kez kocasından dayak yediğini iddia etti. Doktor raporlarını ve vücudundaki morlukların fotoğraflarını da delil olarak sundu.
AKIL SAĞLIĞI YERİNDE ÇIKTI
İşadamının avukatı, boşanma davasının görüldüğü Bakırköy 8. Aile Mahkemesi'nden, Seval E.'nin akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini talep etti. Adli Tıp Kurumu'nun mahkemeye gönderdiği 5 sayfalık raporda, kadının fiili ehliyetinin olduğu 5 kişilik uzman ekibin oybirliği ile kabul edildi. Seval E.'ye vasi veya müşavir atanmasına gerek olmadığı, hayatını çekilmez hale getirecek herhangi bir psikiyatrik rahatsızlığının bulunmadığı belirtildi. Bu arada Seval E.'nin 18 Haziran 2010'da Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Adli Tıp Polikliniği'ne başvurduğu ve psikiyatrik muayene sonucunda, şiddete bağlı oluşan major depresyon ve akut stres bozukluğunun basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin rapor edildiği öğrenildi.
'Taşıyıcı anneden çocuk kararını ortak almıştık'
İşadamı Eyüp E., avukatı aracılığı ile mahkemeye verdiği dilekçede, erkek çocuklarının ölümünün ardından eşinin travma geçirerek Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi görmeye başladığını, Türkmen kadından çocuk edinme fikrini ortak kararla aldıklarını ileri sürdü. Dilekçede, "Çocuklarının olmayacağı gerçeğinin Seval E. tarafından kabullenilmemesi üzerine, kızlarının da desteğiyle taşıyıcı anne modeli ile yeni bir çocuk edinme fikri ortaya çıkmıştır. Müvekkilimin itirazına rağmen eşi ve kızı baskı yapmıştır" denildi. Eyüp E. de ifadesinde şöyle dedi: "Eşim oğlumuzu kaybettikten sonra durumu bir türlü kabullenemedi. Çocuk yapmak için her yolu denedik. En az 10 doktora gittik. ama olmadı. Taşıyıcı anne fikri benim aklımdan bile geçmiyordu. Eşim teklif etti. İtiraz etmeme rağmen ısrar üzerine kabul ettim. Anlaştık... Fakat Türkmen kadından çocuk olduktan sonra eşim 180 derece dönerek hiçbir şekilde bu konudan haberi olmadığını söylemeye başladı."
ÇAMAŞIR SUYU İÇİN ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Melikgazi ilçesi 30 Ağustos Mahallesi’nde çamaşır suyunu su zannederek içen 6 yaşındaki İbrahim Bozdağ, bir süre sonra fenalaşınca zehirlendiğini anlayan yakınları tarafından kusturuldu. Daha sonra Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan İbrahim Bozdağ, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
İl Sağlık Müdürlüğü, "dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet verme" gerekçesiyle çocuğun ailesi hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundu. İl Sağlık Müdürü Dr. Kadir Çetinkara, özellikle yaz aylarında bu tür olayların arttığını, bu vakaları önlemek için bundan sonra sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Bu tür zehirlenme olaylarının önlenmesi için ailelerin daha dikkatli olması gerektiğini ifade eden Çetinkara, şunları kaydetti:
"Yanlışlıkla içtiği çamaşır suyu nedeniyle hayatını kaybeden çocuğun ailesi hakkında suç duyurusunda bulunduk. Geçtiğimiz günlerde ilimizde benzer bir olay daha yaşanmıştı. O olayın sorumluları hakkında da suç duyurusunda bulunduk. Bildiğim kadarıyla bu konuda Türkiye’de ilk kez bir uygulama başlattık. Bu tür vakaların artmasını önlemek için bundan sonra sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Çamaşır suyu gibi kimyasal maddeler kavanoz, su şişesi veya kola şişesine konularak adeta bu olaylara davetiye çıkarılıyor. Aileleri bu konuda daha dikkatli olmaya davet ediyoruz."
Çamaşır suyu ve deterjan gibi kimyasal maddeleri içerek zehirlenen çocuklara müdahale konusunda da yanlış uygulamalar tespit ettiklerini ifade eden Çetinkara, kimyasalı içen çocuklar kusturularak iç organların ikinci kez zarar görmesine neden olunduğunu bildirdi. Kimyasal madde içen kişinin kusturulmaması gerektiğine dikkati çeken Çetinkara, bu durumda en kısa sürede en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
KOCA DAYAĞI KOMALIK ETTİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Erzurum'un Oltu ilçesinde kocası tarafından dövülen bir kadın hastanelik edildi. 9 yıl öncesi kaçırarak evlendiği eşini komalık eden koca ise polis tarafından gözaltına alındı.
Kadına yönelik şiddet olaylarına bir yenisi Erzurum'un Oltu ilçesinde eklendi. Edinilen bilgiye göre, Oltu Cumhuriyet Mahallesi'nde ikamet eden Emrah Ö., cep telefonu yüzünden tartıştığı eşi Süvel Ö.'yü (25) döverek komalık etti.
Oltu Devlet Hastanesi Acil Servisinde müşahade altına alınan Süvel Ö.'nün burnunun kırıldığı, omzunda çatak olduğu ve vücudunun çeşitli bölgelerinde darptan kaynaklanan yaralanmalar olduğu belirlendi. Hafıza kaybı yaşadığı belirlenen Süvel Ö.'nün durumun ciddiyetini koruduğu belirtildi. 9 yıl öncesi kaçırarak evlendiği eşini komalık eden koca Emrah Ö. ise polis tarafından gözaltına alındı.
Genç kadının babası Fikrettin Koçak, kızının defalarca dövüldüğünü belirterek, damadından şikayetçi olduğunu söyledi. Anne Mehrinaz Koçak ise 7 yıl önce kendisinin de eniştesi tarafından darp edildiğini söyleyerek, damatlarının yıllardır kızlarını sürekli darp ettiğini ve kızlarının sürekli şiddet altında yaşadığını öne sürdü.
Olaydan 24 saat geçmesine rağmen kızının hala konuşamadığını ve hiçbir şeyi hatırlamadığını söyleyen anne Koçak, bir an olsun kızının yanından ayrılmıyor. Koçak ailesi, kızlarının pazarlamacılık yapan damatlarından boşanmasını istediklerini söylediler.