Euro Bölgesi'nin ağır borç yükü altındaki ülkelerine ait devlet tahvillerinin Avrupa Merkez Bankası tarafından satın alınabilmesiyle ilgili plan, ABD ve Avrupa'daki borsaları yükseltti.
Abone olAvrupa Merkez Bankası'nın büyük borç yükü altındaki ülkelerin devlet tahvillerinin satın alınabilmesiyle ilgili planı, ABD ve Avrupa borsalarında keskin artışlara neden oldu.
Avrupa Birliği'ne üye 27 ülkenin temsilcilerinin bulunduğu Avrupa Merkez Bankası'nın başkanı, söz konusu planı "destekleyici, güven verici bir yapı" olarak tasarladıklarını söyledi.
Merkez Bankası Başkanı Morio Draghi planı dün açıkladı.
27 üyeli Avrupa Birliği'nde en büyük sorunları 17 ülkenin parçası olduğu Euro Bölgesindeki bazı ülkeler yaşıyor; bunların başında Yunanistan geliyor.
İspanya, İtalya ya da Portekiz de ciddi borç yükü sorunları yaşayan ülkeler arasında bulunuyor.
Gözlemciler Euro Bölgesi'nin büyük bir kriz yaşadığı konusunda hemfikir ve tartışmalar aylardır sürüyor.
Alman üye karşı çıktı
Plan, özellikle Almanya'da tartışma yarattı; Avrupa Merkez Bankası "piyasalara doğrudan müdahale" kararını alırken Alman temsilcinin karşı çıktığı biliniyor.
Kimi yorumcular, Avrupa Merkez Bankası'nın kararını "sarhoş biri için alkol fiyatlarını düşürmek gibi" benzetmesiyle niteliyor.
Bunun da ötesinde, bu kararla Avrupa Merkez Bankası'nın kuruluş ilkelerini ihlal ettiği görüşünü dile getirenler var.
Almanya Sanayiler Federasyonu eski başkanı Hans-Olaf Henkel, bu kararın, Avrupa Merkez Bankası'nın özerkliğini kaybettiğini ve siyasetçilerin denetimi altına girdiğini gösterdiğini söyledi.
Banka kararını savundu
Avrupa Merkez Bankası ise yaptığı açıklamada, piyasalara doğrudan müdahaleyi beraberinde getiren tahvil alım planının tamamen kurallara uygun olduğunu duyurdu.
Merkez Bankası Başkanı Draghi'nin açıklaması ardından İtalya ve İspanya'dan gelen haberlerde, borçlanma maliyetinin şimdiden düştüğü belirtildi.
Avrupa Ekonomik ve İşbirliği Örgütü OECD de merkez bankasının planını desteklediğini açıkladı.
OECD açıklamasında "Euro Bölgesi'nden çıkışların olabileceği endişeleri borçlanma maliyetini artırıyor; bu da bölgenin dağılacağı korkularını körüklüyor" denildi.
"Bu korkuları uzaklaştırmak hayati önem taşıyor. Bu, Avrupa Merkez Bankası'nın, temelin direnç gücünün dışına çıkabilecek taşkınların önüne geçen tahvil piyasası müdahaleleriyle yapılabilir."
Bunun karşısında ifade edilen görüş Almanya'da dillendiriliyor.
Kimi Alman uzmanlar, borç krizinin İspanya ya da İtalya üzerinde "borçlanma maliyeti artışı" olarak beliren etkisinin Euro Bölgesi'nin çökeceği korkusundan değil, bu ülke ekonomilerine duyulan güvensizlikten kaynaklandığını, dolayısıyla AMB'nın bu tür müdahalelerden kaçınması gerektiğini belirtiyor.