BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  SAĞLIK

Aman sağlığınızdan olmayın!

Bronzluğunu korumak isteyenler tarafından solaryuma olan talep yeniden arttı…

Abone ol

Havuz ve deniz sezonunun ülkemizin büyük bir bölümünde sona ermesi ile birlikte bronzluğunu korumak isteyenler tarafından solaryuma olan talep yeniden arttı…

Ancak uzmanlar solaryumun cilt sağlığına zararlı etkilerini saymakla bitiremiyor. Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Tuğba Yüzüak Türe, solaryum hakkında doğru bilinen yanlışlar ve solaryumun vücudumuzdaki etkileri hakkında bilgi verdi…

Yeryüzüne ulaşan UV güneş ışınları A ve B ışınlarını birlikte içerir. UVB daha yüzeysel olarak derimize etki ederken UVA cildimizde derinlere kadar inebilen dalga boyundaki ışınlardır. Solaryum ile ise sadece UVA ya maruz kalırız. Güneş ışınları, ozon tabakasında yer alan katmanlardan bir filitrasyon geçirdikten sonra yeryüzüne ulaşır. Bulutlu havalar, güneşe maruz kaldığımız saatler, bulunduğumuz yükseklik gibi etkenler de güneşin üzerimizdeki etkisini değiştirebilir. Halbuki solaryum ile UVA ışınına direk filtre edilmemiş hali ile maruz kalınmaktadır.

Sonucunda ise;

Yaşlılık süreci hızlanır.

Yaşa bağlı gelişen yaşlılık belirtilerinde cildimizde ince kırışıklıklar görülür; solaryum nedeni ile de cildimiz kalınlaşır çünkü cildimizin altındaki destek dokusunun azalmasına ve kalınlaşmasına sebep olur. Cilt su, nem ve dolgunluğunu kaybeder.

Ciltte lekelenmeler başlar.

Solaryuma girmeden önce kolonya, ıslak mendil, parfüm vs gibi kozmetikler kullanıldığında o bölgelerde lekelenmeler görülebilir. Bazı ilaçlar vardır kişiye normal şartlarda alerji yapmıyorken UV ışınları ile birlikte alerjik etki gösterebilirler. Özellikle sürülerek uygulanan ilaçları gün ışığında kullanmaktan kaçınmalıyız.

Cilt kanserine yakalanma riskini artırır.

Solaryuma giren kişilerde, genelde küçük kırmızı pullanmalar şeklinde kendini gösteren ve çok hızlı ilerleyen “Melanom” adını verdiğimiz cilt kanseri son yıllarda çok fazla görülmeye başladı. Cildinizde kaşınmayan bir lezyon fark ettiyseniz ve uzun süredir iyileşmiyor, şikayete de yol açmıyorsa mutlaka bir hekime danışmalısınız. Çünkü zamanla masum gibi görülen bu tablo hızlanma sürecine girebilir ve üzerinde yara, ülser oluşumu gözlenebilir.

Cilt kanserini oluşumunda benlerimizin durumu da büyük rol oynuyor. Melanom kanseri kendini var olan bir bende değişikliğe yol açarak da gösterebilir. Benimizin şeklinde, boyutunda renginde bir değişikliğe yola açabilir. Genelde kaşıntı vs bulgular görülmez. Bizim yapmamız gereken benlerimizi iyi takip edip değişiklikleri gözlemlememiz. Çocukluk dönemlerinde yoğun güneşe maruz kalmış, ailesinde cilt kanseri görülen, açık tenli ve ben sayısı fazla olan kişilerin düzenli olarak ben muayenesi yaptırmaları gerekir.

Vücut bugüne kadar maruz kalınan tüm zararlı ışınları depolar
Çocukluğumuzdan beri aldığımız tüm zararlı ışınlar vücudumuzda birikir ve zamanla yan etkileri ortaya çıkmaya başlar. Güneşli bir ülkede yaşıyoruz ve yaz aylarında istemesek de atmosferde yaşanan değişimler yüzünden güneşin zararlı etkilerine maruz kalıyoruz. Kış mevsiminde de solaryum ile aldığımız zararlı ışınlar ile gereğinden fazla risk almış oluyoruz.

Solaryumum sivilcelere iyi geldiği yönündeki inanış yanlış

Solaryumla ilgili bilinen bir diğer yanlış inanç da sivilcelere iyi geldiğini düşünmek. Solaryum yağ dengenizi bozduğu için cildinizde kuruluğa sebep oluyor ve sonrasında bu kuruluğu ortadan kaldırmak için cevaben çok daha fazla sayıda yağ salgısı üretiyor ve bu yağ salgısıyla birlikte gözeneklerimiz açılıyor, cildimiz daha da yağlı sivilceli bir hale geliyor. Sivilcesi olmayanlarda sivilce, olanlarda ise artış gözlemliyoruz.

Solaryumun bu kadar fazla tercih edilmesinin sebebi ciltte kızarıklığa sebep olmadan bronzluk sağlamasıdır. Ancak bu durum solaryum ile sadece UVA ışınının alınması ile ilgilidir. En büyük yanılgılardan biri de beyaz tenlilerin güneşte kızarmamaları için güneş öncesinde solaryuma girmeleri. Halbuki güneş ışınları karşısında tenimizin kızarmasının sebebi cildin kendini koruma sürecidir. Güneş ışığına maruz kaldıktan sonra cilt daha koyu bir renk elde ederek diğer hücreleri korumak için pigmentler oluşturur.

UV ışınlarının cilde verdiği zararı minimize etmek için;

• Bol antioksidanlı meyve sebze ağırlıklı beslenmek
• Çay, kahve tüketimini azaltmak
• Solaryumu tercih etmemek
• Sigara kullanımını azaltmak yardımcı olacaktır.