Peki nedir Bruselloz, nasıl bir hastalıktır, nasıl bulaşır? Tedavisi nedir? Bu hastalığa yakalanmamak için ne yapmak gerekir? İşte Bruselloz hakkında her şey!
Abone olÖzellikle yaz aylarında çiğ sütle yapılan ve salamurada bekletilmeden tüketilen peynirlerin Malta Humması, Ondülan Ateş, Akdeniz Ateşi ya da peynir hastalığı olarak da bilinen "Bruselloz" hastalığına yol açtığını belirten uzmanlar, vatandaşları bu önemli hastalığa karşı uyardı. Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Süleyman Sırrı Kılıç, tüm dünyada ve özellikle, Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu illerinde yaz aylarında sıklıkla rastlanan ve halk arasında 'peynir hastalığı' olarak da bilinen Bruselloz hastalığı hakkında bilgiler verdi. Prof. Kılıç, Bruselloz hastalığının insanlarda her yaş ve cinste, özellikle de 15 - 35 yaş grubundaki kişilerde daha sık görüldüğünü belirterek, vatandaşları özellikle yaz aylarında salamura edilmemiş ve çiğ sütle yapılmış taze peynirlere karşı uyardı. Kılıç, "Halk arasında peynir hastalığı olarak da bilinen Bruselloz hastalığı, çoğu gelişmiş ülkede tamamen ortadan kaldırılmış olmasına karşın, Türkiye'de hayvanlar arasında oldukça yaygın bir hastalık olmaya devam etmektedir. Bruselloz hastalığına özellikle hayvancılıkla uğraşan Doğu ve Güney Doğu illerimizde daha fazla rastlamaktayız. Hayvancılıkla uğraşanların yaz aylarında kırsal kesimlere taşınmaları, hayvanlardan sağılan sütlerin pastörize edilmeden hemen mayalanıp peynir elde edilmesi veya santrifüj sistemiyle krema tarzında yağ elde edilmesi, enfeksiyonun yaz aylarında 4-5 kat artmasına neden olmaktadır. Bruselloz, hayvanlarda mastit (meme iltihabı) yaptığından insanlara ya direkt temas veya et, süt ve süt ürünlerinin yenmesi, daha az oranda da enfekte tozların solunması ile dolaylı yoldan bulaşabilmektedir. Ancak hastalık, ülkemizde en çok çiğ sütten yapılan peynir veya krema yağlarla bulaşmaktadır" dedi. TEDAVİ EDİLMEDİĞİNDE KRONİKLEŞİYOR Prof. Dr. Kılıç, Bruselloz hastalığının tedavisinde erken tanının çok önemli olduğuna dikkat çekerek, bu hastalığın tedavi edilmediğinde kronikleşerek daha büyük problemlere yol açtığını söyledi. Kılıç, "Brusella, bakterilerinin alınışından 2-3 hafta sonra ortaya çıkmaktadır. Hastalık, önce halsizlik, iştahsızlık, hafif ateş ve etraf ağrıları ile başlar. Daha sonra üşüme ve titreme ile 38-39 dereceye kadar yükselen ve gece yarısı bol terleme ile düşen bir ateş vardır (Bu ateş şekline 'ondülan ateş' denir.) Klinik belirtiler, zamanla hafifler ve hastalar hekime başvurmaktan vazgeçebilir. Bu devrede tanı konup tedavi edilmezse, hastalık kronikleşerek daha ciddi durumların ortaya çıkmasına neden olur. Hastalığın ateşten sonra en önemli belirtisi kas ve eklem ağrılarıdır. Bu belirtiler, hastalığın 3. ve 4. haftasında daha sık görülür. Tüm eklemler tutulmakla birlikte kalça, diz, ayak ve el, bilek eklemleri daha fazla etkilenir. Bu belirtilerin dışında cilt bulguları, hematolojik, nörolojik, kardiyolojik bulgular ile solunum sistemi ve genitoüriner sistem bulguları da görülebilmektedir. Hastalık, birçok enfeksiyon hastalığı (Tüberküloz, viral hepatit, toksoplazma, sıtma ve tifo gibi) veya enfeksiyon dışı hastalıklarla (romatizmal hastalıklar, bazı kan hastalıkları, lenfoma ve metastaz yapmış kanserlerle) karışabilir. Bu nedenle, tanısı erken dönemde yapılıp tedavi edilmelidir" diye konuştu. Bruselloz hastalığından korunma yolları noktasında vatandaşlara, kaynağı bilinmeyen taze süt ve peynirlerin asla tüketilmemesi gerektiği uyarısında bulunan Prof. Dr. Süleyman Sırrı Kılıç, süt ve süt ürünlerinde titiz davranılmasını, hayvancılıkla uğraşan kişilerin hayvanlarını zamanında aşılatmasını, taze peynirleri salamura yapıp, en az 1 ay veya 45 gün bekletmeden tüketilmemesini tavsiye etti.