BIST 9.707
DOLAR 34,58
EURO 36,43
ALTIN 2.939,99

Ama roketler boş araziye düştü!

Sonunda bazı seyleri daha başlamadan bitirir hale geldik. Katil Esad'ın askerlerini Afrin'e sokma girişimi başladığı gibi sona erdi.

Sonunda bazı seyleri daha başlamadan bitirir hale geldik. Katil Esad'ın askerlerini Afrin'e sokma girişimi başladığı gibi sona erdi. 

Görüntüleri izlemişsinizdir. İzlemeyenler için anlatayım. 

Esad'a bağlı güçler silahlı araçların üzerinde zafer işareti yaparak Afrin'e doğru ilerliyor. 

O sırada tepelerinde dolaşan İHA'nın gözleri her hareketlerini an be an izliyor. Tam harekete geçtikleri anda göz, koordinatları veriyor. Fırtına Obüsleri harekete geçiyor, atılan bombalar neredeyse on metre yakınlarındaki boş araziye düşüyor.

Açın o görüntüleri dikkatlice izleyin!

Bombaların düştüğü yerde bir Hilal görüntüsü oluştuğunu göreceksiniz. Bir başka deyişle Osmanlı'nın savaş taktiği olan Kurt Kapanı şeklinin top gülleleriyle nakşedildiğine şahit olacaksınız. 

Bombaların düşmesiyle birlikte, biraz önce zafer işareti yapan Esad güçleri tırım tırım gerilemeye başlıyor. 

O anlarda canlı yayında olan Suriye televizyonunun muhabirleri görüntüyü tüm dünyaya telaş ve panik halinde anlatıyor. 

Ne dedikleri belli değil.

"Anlatmaya gerek yok görüyorsunuz, vay şöyle olmuş, vay böyle olmuş, söylemem görüyorsunuz" diyorlardır herhalde, bilemiyorum.

Afrin'de yaşanan kısaca şudur:

"Kim olduğuna bakılmaksızın, gözümüzü kırpmadan vururuz" sözümüzü tutup tutmayacağımızı öğrenmek için bizi test ettiler. Niyetimizi ve kararlılığımızı sınadılar. Aynı zamanda, "İzleniyor muyuz?" sorusunun cevabını almak istediler.  Tüm bu soruların cevabını bir seferde aldılar. 

Dedim ya...

Artık bazı oyunları başlamadan bitirir hale geldik. "Ne yaparsanız yapın, biz bu yoldan dönmeyiz. İstikamet önce Afrin, sonra Münbiç" dedik. Yaşanan paniğin nedeni biraz da bundan kaynaklanıyor. 

Esad ne yapacağını şaşırdı, Amerika ise ne yapacağını hepten şaşırdı. Kurdukları tuzaklar, oynadıkları oyunlar tek tek başlarına geçiriliyor. Kıvırdıkça kıvırıyor, sancı tutmuş gebe kadın gibi kıvranıyorlar.

Biz ise terörü bölgeden kazımak için yolumuza devam ediyor, yaptığımız hamlelerle  teröristleri kurtarmaya çalışanlara, "Aslan ile avın arasına girilmez" mesajı veriyoruz. 

Herşey istediğimiz gibi gidiyor.

Fırtına Obüsleri terör yuvalarını tarumar ediyor. Siha'cı Sezgin'e inat hava araçlarımız teröristlerin başını çıkardığı her noktayı görüyor ve bombayı bırakıyor.

Hem de canlı hayında...

Hem bombayı bırakıyor, hem de bombalama anını dünyaya HD kalitesiyle izletiyor.

Bu arada...

TSK'nın Esad güçlerine yaptığı şeye askeri dilde "Caydırıcı atış" deniyor. "Görüyorum ve uyarıyorum. Biraz daha yaklaşırsan bu bombalar tepene iner" anlamına geliyor bu atışlar. 

Siz bunu, "İstersem, bu roketleri ağzınızda patlatırım" diye de okuyabilirsiniz. 

Gel gör ki içimizdeki sütü bozuklar bu durumu bıngıldak beyinleriyle yorumlayıp, “Ama roketler boş araziye düştü” diyor. Allah askerimizi ve polisimizi korusun. En çok da içimizdeki hainlerden!.. 

Sahi...

Hazır milli ve yerli silahlar üretiyoruz. Selçuk Bayraktar böyle tipitipleri roket misali Afrin'e Münbiç'e fırlatacak bir alet yapsa ne güzel olur!

Yahu vallahi çok güzel olur!