Alucra’dan çıkan bir adam!..

Çok anlamlı bir söz vardır..

‘Ne gördüğünüz, büyük ölçüde ne için baktığınıza bağlıdır.’

O nedenle bugün  Türk siyasetinin dedikodulardan hep uzak kalmış  son derece ilkeli .düzgün mert bir adamına bakarak  bir hakkın teslimini yapmak istedim..

Çünkü Türk siyasetinde öyle insanlar vardır ki ülkelerine önemli hizmetler yapmalarına rağmen hep sessiz bir yürüyüş ortaya koymuşlardır..

Hiç gündemde yer almamışlardır..

Hiç medyatik olmamışlardır..

Mizaçları gereği hep soğuk bir insan gibi algılanmışlardır..

O öyle yazmış, bu şöyle yazmış hiç umurlarında olmaz!..

Varsa yoksa..

Millete, Davaya ve lidere Sadakat..

Asla bundan ödün vermemişlerdir..

Nereden gelip nereye gittiklerini çok iyi özümsemişlerdir..

Sadece kendilerine verilen görevleri en iyi şekilde yapmak, aldıkları sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmek hep ilkeleri olmuştur..

Başarı merdivenlerini atlaya atlaya değil özümseye, özümseye çıkarlarken Necip Fazıl’ın ‘ Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değildir’ anlayışı ile haddini bilerek iyi bir devlet adamı olduklarını ortaya koymuşlardır..

Şirin görünmek gibi dertleri hiç olmamıştır..

Ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar medyada  haklarında övgüyü görmek zor olmuştur..

İstemezler de!..

Bakın bu yazıdan bile rahatsız olurlar!

Halka hizmetin Hakk’a hizmet olduğunu benimseyerek çalışmaktan başka bir şey düşünmeyen adam olmuşlardır.

Dedikodu asla kitaplarında yazmaz!..

Koltuk uğruna asla  duruş göstermemişlerdir..

İşte o adamlardan biri..

Siyasetin sıra dışı örnek bir ismi..

Başbakan Yardımcısı, AK Parti Giresun Milletvekili Nurettin Canikli’dir..

 **

Şöyle bakıyorum..

Giresun’un Alucra ilçesinden çıkıp Giresun İmam Hatip Lisesi’ni bitirirken arkadaşları ile birlikte Giresun Kalesi’ne ‘Tek yol İslam’ diye yazarak mücadeleye başlamış!..

O günleri bir söyleşinde şöyle anlatmış;

“Esas itibariyle geleceğe yönelik rasyonel şekillenme Giresun İmam Hatip Lisesi'nde ortaya çıkmaya başladı. Çatışmalar, kavgalar olurdu ama bunlar da olurdu. Sadece Giresun'da değil bütün imam hatiplerin karakteristik özelliği olarak ortaya çıkardı. Tartışma konuları entellektüeldi. Onların argümanlarını çürütebilmemiz için onların beslendiği ana öğretiyi bilmeniz gerekir. Arkadaşlarımızla birlikte Kapital'i okuyup anlamaya ve o münazaralarda cevap vermeye çalışırdık ama anlamazdık. Üzülürdük. Milli iradeyi temsil etmeyen jakoben yaklaşımlara karşı Türkiye'yi korumamız, kurtarmamız gerekirdi. Kavgamız buydu.”

 İşte Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin mücadelesi 70’li yılarda böyle şekilleniyordu

Sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olup, İngiltere’de yüksek lisans eğitimiyle bir Karadeniz evladının arkasında hiçbir güç olmadan çıktığı hayat yolculuğunda neleri başarabileceğini gösteriyordu..

 Maliye Başmüfettişliği, Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı ve İstanbul Defterdarlığı görevlerinin ardından AK Parti kurucu üyeleri arasında yer almış, Erdoğan’ın en güvendiği yol arkadaşı olarak girdiği siyaset yolculuğunda üç dönem milletvekili ve iki dönem bakanlık yapıp örnek bir devlet adamı profili ortaya koyarak yıllardır karşımıza  çıktı!..

Yani Türk siyasetinde Nurettin Canikli  Giresun’un Alucra ilçesinin bağrından çıkıp kendini en iyi şekilde yetiştirerek hakkı teslim edilecek yiğit bir Karadenizli o

**

 Onu hükümet sözcüsü görevleri dışında medyada hiç gördünüz mü?

Uzun yıllardır takip ediyoruz..

Sadece işine odaklı..

Üstlendiği görevlere deli gibi aşık..

Tam bir görev adamı..

Kısır çekişmeler içinde hiç olmadı.

Liderine sadakat onun için olmazsa olmaz oldu.

Hep nöbette olmasını bildi..

Bu nedenle de AK Parti’nin kuruluşundan bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın beyin takımında hep o oldu!..

Çünkü liderinin yanında makam mevki derdi hiç olmadı..

Siyasi yaşamına bir bakın;

Duruşunda, çizgisinde hiçbir kırılma yok..

Arkasında dedikodu yapılabilecek en küçük şaibe yok..

Bürokrasiden bakanlığa kadar liderinin üzerinde her zaman büyük bir güven duygusu bırakarak, bulunduğu yerlere tırnakları ile kazıyarak gelmiş..

Dürüst, namuslu, inançlı, yürekli, vatanına, milletine, bayrağına sımsıkı bağlı halka hizmeti hakka hizmet olarak görerek  dünya ve ahiret yürüyüşünü sürdüren bir adam o..

Var mı aksini söyleyecek!..

Ama hiç farkında değiliz!

Böylesine örnek bir devlet adamının hakkını hiç teslim etmemişiz..

Çünkü şöyle bir araştırma yaptım medyada  hakkı teslim edilen tek bir yazı göremedim..

Çünkü medyatik  hiç olmadı..

Çünkü reklamı  hiç sevmedi..

Çünkü şirin görünmek hiç istemedi..

Çünkü dedikodulardan çok uzak kaldı..

Çünkü malzeme hiç olmadı!.

Yanlışı görse bile hep ‘kol kırılır yen içinde kalır ‘atasözüne sözde değil özde sadık kaldı..

Siyasi yaşamını ,partisinin gücünü borçlu olduğu  bildiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şartler ne olursa olsun sadakattan bir adım geri hiç durmayan adamlardan biri oldu.

O böyle mutlu..

Ne demiş üstat.

‘Bir namazım, bir duam birde eski seccadem. Hepsi, hepsi bu kadar. İşte benim sermayem’

İşte Canikli’nin duruşu bu.

Allah yolunu açık etsin..