Üniversite öğrencisi Birtan Altınbaş'ın gözaltında ölümüyle ilgili olarak görülen dava devam etti. Altınbaş'ın avukatı kendisinin de işkence mağduru olduğu iddia etti.
Abone olHacettepe Üniversitesi öğrencisi Birtan Altınbaş’ın 1991 yılında gözaltında ölümü ile ilgili olarak haklarında dava açılan o dönemde Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde görev yapan 4 polis memurunun yargılanmasına devam edildi. Yargıtay’ın bozma kararından sonra, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam eden davanın bugünkü duruşmasına, sanıklardan İbrahim Dedeoğlu, Hasan Cavit Orhan ve avukatları ile müdahil avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Ziya Ünal, Süleyman Sinkil’in bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması için yazılan talimata yanıt gelmediğini bildirdi. Süleyman Sinkil’in avukatı Mehmet Ener, müvekkilinin bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması için yazılan talimatın, henüz Denizli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşmadığını ifade ederek, talimat ulaştığında hemen ifade vereceklerini kaydetti. Altınbaş ailesinin avukatlarından Özgür Yılmaz, Sinkil’in, davayı uzatmaya yönelik eylemde bulunduğunu, bu nedenle hakkında yakalama emri çıkarılmasını, diğer sanıkların da işkence suçu için öngörülen ceza miktarı dikkate alınarak tutuklanmasını talep etti. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, bugün Hürriyet Gazetesi’nde yer alan "Herkese İşkence Yaptılar" açıklamasını mahkemeye sunan Yılmaz, sanıklardan Hasan Cavit Orhan’ın kendisine işkence yaptığını öne sürdü. Yılmaz, "Hasan Cavit Orhan, benim işkencecimdir. Olayın aynı zamanda mağduruyum" diye konuştu. Cumhuriyet Savcısı, yakalama emri çıkarılması ve tutuklama isteminin reddi yönünde görüş bildirdi. Başkan Ünal, Sinkil’in bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması için Denizli Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan talimat cevabının beklenmesine, yakalama emri çıkarılması isteminin bu aşamada reddine karar verildiğini belirtti. Ankara’da oturan sanıkların duruşmaları takip etmeleri nedeniyle tutuklama isteminin yerinde görülmediğini ifade eden Ünal, duruşmanın ertelendiğini açıkladı. Mahkeme, polis memurları İbrahim Dedeoğlu, Sadi Çaylı, Süleyman Sinkil ve Hasan Cavit Orhan’ı, TCK’nın "kastı aşan adam öldürme" hükmünü içeren 452/1. maddesi, "bir kimseye cürümlerini söyletmek için işkence edilmesi sonucu ölüm meydana gelmesi halinde ceza artırımını" öngören 243/2, "ceza indirimini" öngören 463 ve 59. maddeleri uyarınca 4 yıl 5 ay 10’ar gün ağır hapis cezasına mahkum etmişti. Yargıtay, bu kararı, "suçu birlikte ve doğrudan ika ve icra ettikleri eylemlerinde TCK’nın 463. maddesini uygulama yeri bulunmadığı" gerekçesiyle sanıkların aleyhine bozmuştu.