BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  DÜNYA

Altın Portakal’da çocuk gelinler ağlattı

50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sosyal sorumluluk projesi kapsamında çocuk yaşta evlendirilen kızlar ve akraba ev...

Abone ol

50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin sosyal sorumluluk projesi kapsamında çocuk yaşta evlendirilen kızlar ve akraba evliliği konularını işleyen "Halam Geldi" adlı filmin galası gerçekleştirildi. Galaya katılan başta Türkan Şoray olmak üzere izleyiciler ve film oyuncuları gözyaşlarını tutamadı.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, 50. yılında Türkiye’nin acıtan yarası “Çocuk Gelinler” sorununa duyarlılık göstererek önemli bir sosyal sorumluluk üstlendi. Bu kapsamda yapımcılığını Sami Dündar’ın, yönetmenliğini Erhan Kozan’ın yaptığı "Halam Geldi" filminin galası, film ekibinin katılımıyla, AKM Aspendos Salonu’nda gerçekleştirildi. Galayı 50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ulusal jürisinin başkanlığını yapan Türkan Şoray’da takip etti. ‘Çoçuk Geline Hayır’ pankartlarının bulunduğu salonda yaklaşık 80 dakika süren film bitiminde ayakta alkışlandı. Başta filmin çocuk oyuncuları olmak üzere ünlü sanatçı Türkan Şoray’ın da gözleri doldu.

TÜRKAN ŞORAY’IN GÖZLERİ DOLDU
Filmin ardından tüm ekip sahneye geldi. Sahnede çocuk oyunculara sarılan Türkan Şoray’ın gözleri doldu. Çocukların hepsini tek tek öpen Şoray, “ Çok duygusal anları yaşıyorum. Çok etkilendim. Bu gerçekleri hepimizi biliyoruz. Yıllardır yaşıyoruz ama işte sinemanın güzelliği bu. Bu kadınlarımızın, genç kızlarımızın yaşadıkları bu kadar güzel mi gözler önüne serilir. İnanılmaz. Bütün yüreğimle kutluyorum bu ekibi. Böyle bir yarayı, yaşanan bu dramı beyaz perdeye aktarma duyarlılığı çok önemlidir. Yapımcıları kutluyorum. Oyuncular hepsi olağanüstü bu dramı yaşamışlar. Hepiniz çok etkilendiniz. Hep beraber ‘Çocuk gelinlere hayır’ diyelim” şeklinde konuştu. Şoray, film ekibi ile birlikte ‘Çocuk gelinlere hayır’ diye seslenmesi salonda uzun süre ayakta alkışlandı.
Yapımcı Sami Dündar’a AKSAV Başkanı Tufan Dağıstanlı tarafından Uluslararası sosyal sorumluluk ödülü verildi. Yapımcı Sami Dündar, filmin söylemek istenilen her şeyi söylediğine değinerek, “ Ben bir depremzedeyim. Yıllardır kendi filmimi çekmeye çalışıyorum. Onu çekemedim fakat çok farklı bir sosyal sorumluluk gündeme geldi.‘Halam Geldi’ filmini çektik. Bunu bir eğitimcinin yaptığı yatırımla çektik” dedi.

SAHNEDE AĞLADI
Sahnede konuşan çocuk oyunculardan Miray Akay, yaptığı en duygusal işlerden biri olduğunu söyleyerek, “Bizim yaşımız evliliğe uymuyor. Biz daha evcilik oynamalıyız. Bizim amacımız evcilik oynamak. Bizler küçüğüz. Töre için gelin olunmaz” diye seslendi. Akay, filmde söylediği ‘Özür Dilemeyin Benden’ şiiri salonda bir kez daha okuyunca duygusal anlar yaşandı.

‘AMACIMIZ YARIŞMAK DEĞİLDİ’
Yönetmen Erhan Kozan, filmi Kıbrıs’ta bir sınır köyünde 8 haftada tamamlamaları gereken filmi 5 hafta gibi kısa bir sürede tamamladıklarını söyledi. Festivalde yarışmaya katılmadıklarını dile getiren Kozan, desteğe ihtiyaçları olduğunu çocuk gelinler hakkında herkesin bir şeyler yapması için yarışmaya katılmadıklarını kaydetti. Töre hikayesini çektikleri için Doğu Anadolu’da çekmeleri halinde de güzel bir film olacağını dile getiren Kozan, “Kıbrıs’ta 1974’ten sonra nakilleri fark ettik. Değerli tarihçilerle konuştuk. Töre insanları kafasında taşınan bir şey Doğal olarak Kıbrıs olmasının öneminin hiç önemi yok. Yerin bir farkı yok. Mekanı değiştirmek istedik” dedi.

KIZIM FİLMİ ÇEKMEMDE ANA ETKENDİ
Çocuk gelinler noktasında bir ses duyduklarını ifade eden Kozan “ O sese bizde sesimizi kattık. O sese herkesin seslerini katmak istiyoruz. 13 yaşında oyuncu arkadaşlarımla bu filmi çektik. Çok değerli oyuncularla çalıştık. Sıcak olan bir yer ve çocuklar içinde konusu çok zordu. Çocuklara bunu anlatmak ve onların bu konuyu oynamaları kolay değildi. Bu filmi seçmemin asıl sebebi kızımdır” diye konuştu.

3 OCAK’TA VİZYONDA
Kozan, film 3 Ocak’ta vizyona gireceğini hatırlatarak, “ Film tam olarak bitmesi. Müziklerinde değişiklikler olacak. Bir oyuncu için 350 çocuk arasından seçme yaptık. Aylar sürdü. Ama başarılı bir film ortaya çıktığını düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘ KANAYAN YARA KABUK TUTSUN’
Filmin başrol oyuncularından Burçin Terzioğlu ise bu hikayenin her zaman gazetelerin üçüncü sayfalarında yer aldığını anımsatarak, “ Senaryo gerçek bir hikayeden zaten. Sizler izlerken kötü oldunuz. Biz bunu iki ay boyunca çektik. Prova yaptık. Bir daha çektik. Bir daha çektik. Zor şartlarda zor bir senaryoyu canlandırmaya çalıştık. Umarım emeklerimiz karşılığını bulur. Bir yerlere dokunur ve bu kanayan yara kabuk tutar. Biraz daha eğitim ve törelerin kalkması ve yasaların 18’e çekilmesi şart” dedi.

‘REYHANLARIN HEPSİ KURTULSUN’
Filmin çocuk oyuncularından Miray Akay, çok güzel bir projede yer aldığını kaydederek, “ Çocuk olarak etkilendim ve ‘Reyhan’ olarak tüm Reyhanların kurtulmasını isterim. Benim için çok ağır bir roldü. Eğer bir ‘Reyhan’ kurtulursa benim için yeterlidir. Ama ben, hepsinin kurtulmasını istiyorum. Rolümü çok okudum. Reyhan karakterini canlandırdım. Filmde her şey ortada zaten. Günümüzde hala bu olayların yaşanması çok kötü. Eğer bir şekilde evlilik yaşı 18 olursa çok iyi olur” ifadelerine yer verdi.

‘GELİNLİĞİ GİYERKEN DUYGULANDIM’
Filmin çocuk gelinlerinden 14 yaşındaki Melisa Celayir’de ilk film projesi olduğunu kaydederek, “ Çok değerli oyuncularla çalıştık. Gayet başarılı güzel geçti. Filmi çeker o gelinliği giyerken duygulandım. Ama bunun filmin olduğunu bildiğim için fazla üzülmedim. Ama gerçekte bunu yaşıyor olsaydım çok kötü olurdum” diye konuştu.
9 yaşındaki Melis Kara, başka filmlerde de oynadığını belirterek, filmin başarılı olduğunu belirtti.

‘İZLERKEN YİNE AĞLADIM’
13 yaşındaki Tunç Oral ise başarılı bir film çektiklerini belirterek, “ Filmimizle gururlandım. Bende ağladım. Gözyaşlarına boğuldum Filmin hakkını verdik. Daha yolun başındayız. Böyle dramatik bir olayın içinde olmayı düşünemiyorum bile” şeklinde konuştu. 13 yaşındaki Görken Eşgünoğlu ise ekibini çok sevdiğini söyledi.
Gazeteci Evrim Kanpolat’ın bizzat şahit olduğu gerçek bir olaydan yola çıkarak yazdığı (IV Antrakt Uzun Metrajlı Film Senaryosu Yarışması’nda Birincilik ödülü) filmin senaryosu, Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri olan çocuk yaşta gelin olan kızların acı dramını ve akraba evliliklerini ele alıyor.
(İHA)