Altın Küre'de Affleck'e Oscar tesellisi

"En iyi yönetmen" ve "en iyi film" ödülü Oscar'a aday gösterilmeyen Argo'ya verildi.

SEMA EMİROĞLU

New York

70. Altın Küre ödülleri dün gece Los Angeles’da düzenlenen ve TV’lerden canlı olarak yayınlanan törenle dağıtıldı ve “Argo”, en iyi film ve en iyi yönetmen dallarında ödül kazanarak geceye damgasını vurdu.

Filmi yöneten ve başrolünü oynayan ünlü oyuncu Ben Affleck, "Argo" ile en iyi yönetmen dalında ilk kez ödül kazanırken, komedi ya da müzikal dalındaki en başarılı film, iki ödül birden kazanan “Sefiller” (Les Miserables) oldu. Victor Hugo’nun aynı adlı romanından uyarlanan film, "en iyi erkek oyuncu" olarak Hugh Jackman’a, "en iyi yardımcı kadın oyuncu" olarak da Anne Hathaway’e Altın Küre kazandırdı. Jackman, filmi “bir tutku projesi” olarak nitelendirdi ve bunu yapmanın çok fazla “cesaret” gerektirdiğini söyledi.

Hollywood Yabancı Basın Derneği tarafından belirlenip dağıtılan ve ABD’nin en ünlü canlı TV komedi programı “Saturday Night Live”ın oyuncuları Tina Fey ve Amy Poehler tarafından sunulan Altın Küre’lerin, Oscar’lar için de önemli ipuçlar vermesi bekleniyordu.

Ancak Oscar’a aday olamayarak hayal kırıklığına uğrayan Argo’nun yönetmeni Ben Affleck için en büyük teselli kaynağı, dün akşam kazandığı büyük ödüller oldu. Teşekkür konuşmasında oldukça heyecanlı ve sevinçli olduğu gözlenen Affleck, “bu ödülün ne olduğu umrumda değil; isminizi az önce aday olarak okunan diğer isimlerin yanına koydukları zaman bu hakikaten inanılmaz bir şey” dedi.

Affleck, üç gün önce de “En İyi Film” ve “En İyi Yönetmen” dallarında 18. Film Eleştirmenleri Ödülleri’ni kazanmış, ancak bu, kendisinin ve filminin Oscar Ödülleri’ne aday olamadığı güne denk gelmişti. Affleck’in Altın Küre kazandığı “En İyi Yönetmen” aday listesinde Steven Spielberg, Quentin Tarantino, Kathryn Bigelow ve Ang Lee gibi güçlü isimler bulunuyordu.

Tarantino, "Zincirsiz" adlı filmiyle Altın Küre’yi en iyi senaryo dalında kazanırken, en iyi yardımcı erkek oyuncu dalındaki ödül de, aynı filmdeki rolüyle Christopher Walz’a gitti.

Bill Clinton'dan sürpriz

Ancak hiçbir film, ödül törenine tamamıyla egemen olamadı.

ABD eski başkanı Bill Clinton, sürpriz biçimde sahneye çıkarak en iyi film adaylarından olan ve ABD’nin 16. başkanının hayatını konu alan Abraham Lincoln’u tanıttı. Tina Fey’in, Clinton için “Dışişleri Bakanımızın kocası Bill Rodham Clinton” sözlerini kullanması salonda gülüşmelere yolaçtı.

Clinton’un “Bugün bir başkanın ülkeyi nasıl yöneteceğine ilişkin ipuçları taşıyor” dediği ve Steven Spielberg tarafından yönetilen film, sadece "en iyi erkek oyuncu" dalında Daniel Day-Lewis’e Altın Küre kazandırırken, “Pi’nin Yaşamı” adlı film de "en iyi orijinal film müziği" dalında Mychael Danna’ya ödül getirmekle kaldı. Favori filmlerden “Zero Dark Thirty” ise, "en iyi kadın oyuncu dalında" Jessica Chastain’e ilk Altın Küre’sini kazandırdı. Filmde bir CIA analistini canlandıran oyuncu, kazandığı ödülle “çok tatlı bir rüyasının gerçekleştiğini” söyledi.

"En iyi yabancı film" ödülü ise, “Aşk” (Amour) adlı filme gitti. İki emekli müzik öğretmeni olan yaşlı bir çiftin hayatını konu alan Fransızca filmin Avusturyalı yapımcısı Michael Haneke, ödülünü bir Avusturya göçmeni olan eski California valisi ve ünlü aktör Arnold Schwarzenegger’in elinden aldı ve “şimdiye kadar Hollywood’da bir Avusturyalının elinden ödül alacağım hiç aklıma gelmemişti” diyerek espri yaptı.

Foster'dan eşcinsellik açıklaması

Öte yandan "Cecil B. DeMille onur ödülü", çocukluğundan bu yana kamera önü ya da arkasında olan ünlü oyuncu ve yönetmen Jodie Foster’a verildi. Ödülünü, oldukça esprili bir konuşmada, Foster’ın başarılarını kendisininkine benzeten ünlü aktör Robert Downey Jr.’dan alan Foster, teşekkür konuşmasında şimdiye kadar bilinmesine rağmen eşcinsel olduğunu ilk kez kamuoyu önünde açıkladı.

Oldukça duygusal bir konuşma yapan ve sahne arkadaşlarına ve ekibine teşekkür eden Foster, sık sık bu yıl 50 yaşına girdiğini vurguladı ve hemen bütün hayatının kamera önünde bir “realite şovu” gibi geçtiğini söyledi.

Bunun artık herkese yeterli olması gerektiğini ima eden Foster, bundan sonra “özel hayatının gizliliğine” saygı gösterilmesini de isteyerek bazı izleyicileri şaşırttı; Kate Hudson gibi bazı davetlileri ise ağlattı. Foster, sahne arkasında bir gazetecinin “Wikipedia bu konuşmanızın ardından özgeçmişinizi güncelledi ve oyunculuğu bıraktığınızı yazdı” demesi üzerine, “hayır, bu doğru değil; ben oyunculuğu asla bırakmam, ama yarından itibaren yönetmenliğe daha çok yönelebilirim” yanıtını verdi.

Bu arada geçen yıl ilk kez kazandığı Grammy’lerle müzik dünyasına damgasını vuran, ancak Ekim ayında bir erkek çocuk dünyaya getirdiğinden bu yana kırmızı halıda gözükmeyen ünlü İngiliz şarkıcı Adele, en son James Bond filminin şarkısı “Skyfall” ile Altın Küre kazandı.

Şarkıyı besteleyen ve seslendiren Adele, ödülünü alırken “Aman Tanrım, Aman Tanrım” sözleriyle şaşkınlığını dile getirdi. Ödül almak için sahnede bulunmanın çok “garip” olduğunu söyleyen Adele, “bu akşam beni kendi dünyanızın parçası yaptığınız için çok tesekkür ederim” dedi.

Televizyonda ise Cumhuriyetçi Parti’nin ilk kadın başkan yardımcısı adayı Sarah Palin’i konu alan “The Game Changer” filmi ile “Girls” ve “Homeland” adlı filmler, en fazla sayıda ödülü kazandılar.