BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Altaylı'ya göre şiddet bitmedi

Fatih Altaylı, "Kadın programları" hakkında verilen kararı yerinde buldu. Fakat Altaylı, şiddetin çözümü için bunun yetersiz olduğunu yazdı.

Abone ol Fatih Altaylı, kadın programlarının yayından kaldırılmasını doğru buldu. Fakat Altaylı, şiddetin bittiğine inanmadığını yazdı. Altaylı, "Tek suçlu, kadın programları mı?" sorusuna şu cevabı verdi.

Yazı : Fatih Altaylı
Kaynak :
www.hurriyetim.com.tr

YASEMİN Bozkurt’un hazırlayıp sunduğu ‘Kadının Sesi’ adlı programa katılan bir kişi, geçtiğimiz aylarda öldürülmüştü.

Önceki gün de benzer bir olay meydana geldi. 14 yaşındaki bir ‘çocuk’, bu programa çıktığı gerekçesiyle annesine kurşun yağdırdı.

Dün haber gelir gelmez, Kanal D programı yayından kaldırma kararı aldı. Üzüntümüz, bu kararı ilk olaydan sonra almamış olmak. ATV de bizimle paralel bir uygulama yapıp bu tip programları yayından kaldırma kararı aldı.

Bu kararlar tartışmasız doğru.

Ancak ben bu meseleyi ‘doğru platformda’ tartışmadığımızı da düşünmeden edemiyorum.

Hürriyet Gazetesi, Vuslat Doğan Sabancı öncülüğünde bir kampanya yürütüyor.

Kampanyanın amacı ‘aile içi ve kadına yönelik şiddete son verilmesi’ni sağlamak.

Gerçekten de Türkiye’nin sorunu bu. Bir televizyon programına katıldı diye, televizyonda saçının teli göründü diye kadına yönelik şiddet uygulanıyor.

Peki bu programlar yapılmıyorken Türkiye’de kadın çok mu rahattı?

Töre cinayetleri bu programlarla mı başladı?

‘Namus uğruna’ öldürülen kadınlar sadece bu programlara katılanlar mı?

Televizyonlar bu programları yayımlamayınca, töre cinayetleri, namus cinayetleri son mu bulacak?

Ya bu programlara katılıp dertlerine çare arayan kadınlar!

Kadınlar ‘kelleyi koltuğa alıp’ bu programlara katıldığına ve bu programlardan ‘medet umduğuna’ göre, demek ki bu durumdaki kadınların bir danışmanlık hizmetine, yardıma ihtiyacı var.

Kanallar bunu ‘hakkıyla’ yapamadılar.

Ama ya Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ne yaptı?

‘Çaresiz’ kadınlara bir hizmet mi götürdü, bir danışmanlık mı verdi?

Ortada ‘dehşet verici’ bir ‘Türkiye gerçeği’ var.

Bunun sorumluluğunu iki üç kadın programına yıkıp kurtulamayız.