İflah olmaz bir Ferrari tutkunu olduğunu sıkça dillendiren Fatih Altaylı, Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç'a hem cevap verdi hem de kendi ilkelerini bir kez daha yineledi.
Abone olFatih Altaylı'nın Hıncal Uluç'la girdiği polemik gün geçtikçe daha da alevleniyor. Altaylı, Uluç'un kendisine yönelttiği eleştirilere cevap verirken, iflah olmaz bir Ferrari tutkunu olarak çıktığı yurtdışı gezilerinde ilkelerinden taviz vermediğini söyledi. "Her gazete ilkelerini açıklamalı" çağrısında bulunan Altaylı'nın Uluç'un iddialarını şöyle cevaplandırdı:
- HINCAL Uluç’la girmiş olduğumuz ‘gereksiz’ tartışmanın bazı yanlış anlaşılmalara neden olduğunu gördüm.
Sanki benim de ‘kimi’ gazeteciler gibi ‘beleş gezi’ peşinde koşan, oraya buraya gidip sonra da bunları yazan birisi olduğumu düşünenler olmuş.
Asla...
Uzun yıllardan beri Ferrari’nin bu otomobili iyi tanıyan ve değişik meslek gruplarından olabilen ‘sürücülerle’ yaptığı test sürüşleri dışında hiçbir geziye katılmadım. Bu testlerin nedeni gazeteci olmam değil, Ferrari áşığı olmam.
Ferrari’nin 50. yılı dolayısıyla dünyayı gezen ve Türkiye’ye de gelen otomobilini Türkiye’de ben kullandım. Bu otomobil üzerine attığım imzayla hálá Ferrari müzesinde ve dünyanın çeşitli yerlerindeki Ferrari showlarında sergileniyor. Bunun dışında ne bir geziye katılırım, ne bir davete.
Bu köşeyi okuyanlar hatırlayacaktır, yıllar önce burada gazetecilere yollanan yılbaşı hediyelerine bile karşı çıktım, pek çok meslektaşımla bu yüzden buradan atıştım.
Bugüne kadar bir tek kere olsun mesleğimi kullanıp birinden bir talepte bulunmadım.
Bulunduğum yer dolayısıyla bir şey alırken normal vatandaş gibi pazarlık bile yapamadım. Kazık yedim. Şunu da hatırlatmak isterim, birkaç yıldan beri Doğan Medya Grubu çalışanlarının uymak zorunda olduğu ilkelerimiz var.
Bu ilkeler doğrultusunda bu grupta çalışan bir gazetecinin ‘beleş gezilere’ katılması mümkün değil. Eğer uyulması gereken bir davet varsa, muhabir veya yazar arkadaşlarımız buna ancak masraflarının gazetemizce ödenmesi karşılığında katılıyor.
Hıncal Uluç’a ve diğer medya gruplarına da böylesi ilkeler koymalarını tavsiye ediyoruz.
Bir gün okurlarıma tavsiye etmek için 3000 dolarlık bir otel odasında kalmam gerekecekse, bunun parasını Hürriyet verir. Bilmem ne otelin sahibi değil.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ağzıyla kuş tutanları, kanadını incitmekle suçlamadığımız zaman.
Yazı: Fatih Altaylı
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr