Cemaate yakınlığı ile bilinen Aksiyon dergisine konuşan Fatih Altaylı 'Alo Fatih' yani Fatih Saraç'la adının karıştırılmasının kendisine çok dokunduğunu söyledi.
Abone olFatih Altaylı, medyadaki parti gazeteciliğinin Ciner Grubu'nun elindeki Sabah ve ATV'ye el konulmasıyla başladığını iddia etti. 17-25 Aralık sürecinde ortaya çıkan "Alo Fatih" iddialarının da kendisini üzdüğünü söyleyen Altaylı, isminin Fatih Saraç ile karıştırılmasının kendisine dokunduğunu ifade etti.
Fatih Altaylı, Gülen Cemaati'nin yayın organı olan ve haftalık yayın yapan Aksiyon dergisine konuştu. Altaylı, medyadaki parti gazeteciliğinin miladı olarak 1 Nisan 2007'de o zaman Ciner Grubu'nun elinde bulunan Sabah ve ATV'ye el konulmasını görüyor.
Fatih Altaylı, Gülen Cemaati'nin yayın organı olan ve haftalık yayın yapan Aksiyon dergisine konuştu. Altaylı, medyadaki parti gazeteciliğinin miladı olarak 1 Nisan 2007'de o zaman Ciner Grubu'nun elinde bulunan Sabah ve ATV'ye el konulmasını görüyor.
İşte o röportajdan bazı bölümler şöyle:
"Türkiye'de iktidarlar her zaman gerek medya ile gerek sermaye ile sorunlu oldu. Çünkü iktidar katıksız bir güç olmak, her alanda gücünü hissettirmek ve bu gücünü kendi dilediği şekilde toplumun diğer katmanlarına aktarmak istiyor. Bugünkü iktidar son derece güçlü, uzun soluklu ve yekpare bir iktidar olduğu için iş dünyası ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor.
Hükümetin kendine yakın hissetmediği, hükümetle aynı fikirleri paylaşmayan, hükümete saygı duysa bile onun yaptığı işlerin bir kısmının doğru, bir kısmının yanlış olduğunu düşünen herkes, iktidarla eğer koşulsuz bir işbirliği içinde değilse, sıkıntı yaşıyor. İlla politikanın içinde olmak, politik bir tavır sergilemek de gerekmiyor hükümetle ters düşmek için.
''PEK ÇOK İLDE EL KAİDE SEMPATİZANI VAR''
Bugün Türkiye'de çok güçlü IŞİD, El Kaide yapılanmaları var. Bugün Türkiye'nin pek çok ilinde çok ciddi sayıda IŞİD ve El Kaide sempatizanı var. Bunların yarın öbür gün Türkiye'ye ne yapacağı, Türkiye'de neler yapacağı konusunda inanılmaz kaygılıyım ben. Yani Türkiye bu sarmalın içinden nasıl çıkacak? Türkiye'de IŞİD adına askere alma büroları kurmuş birtakım insanlar, IŞİD'in, El Kaide'nin kayıtlı elemanları var. Ve bu ne yazık ki İslami gençler arasında yükselen bir değer hâline gelmiş.
"HER ŞEY 1 NİSAN'DA BAŞLADI"
Her şey 1 Nisan şakası ile başladı yani? (TMSF, 1 Nisan 2007'de Sabah ve ATV'ye el koydu.)
Aynen. Çünkü o günden sonra, bugün çok şikâyetçi olunan iktidar medyası veya medya türü kurulmaya başladı. Bakarsanız o güne kadar gazeteler üç aşağı beş yukarı belli fikirler doğrultusunda zaten yıllardır şekillenmiş gazetelerdi ve o fikirler doğrultusunda yayıncılık yapıyorlardı. İlk defa olarak merkez medyadan bir büyük gazete ve TV doğrudan doğruya iktidarın kontrolüne geçti ve o kontrol sonrasında da bunun tatlı bir şey olduğu ortaya çıkarak bu kontrol yaygınlaştırılmaya, büyütülmeye çalışıldı.
ÖZGÜR MEDYA...
Düşünün ki özgür bir medya olsaydı Türkiye'de, 17/25 Aralık sonrasında neler olurdu, özgür medya olmayınca neler oluyor? Hep beraber gördük. O yüzden de medyanın iktidarları değiştirebilme, yani iktidarları getiremese bile yıkma gücünü elinde bulundurmasını bu iktidar istemedi. Ve gideceği ilk seçim öncesinde Türkiye'nin en büyük medya grubuna el koydu.
Düşünün ki özgür bir medya olsaydı Türkiye'de, 17/25 Aralık sonrasında neler olurdu, özgür medya olmayınca neler oluyor? Hep beraber gördük. O yüzden de medyanın iktidarları değiştirebilme, yani iktidarları getiremese bile yıkma gücünü elinde bulundurmasını bu iktidar istemedi. Ve gideceği ilk seçim öncesinde Türkiye'nin en büyük medya grubuna el koydu.
"OH OLSUN HİÇ DEMEM"
Ben hayatımda kimseye oh olsun demedim. Ben kin gütmem. İntikam hissi bende katiyen yoktur. Cemaate oh olsun hiç demem. Çünkü ben her türlü hesabın, her türlü yanlışlığın giderileceği yerin yargı olduğunu düşünürüm. Cemaatin bir hatası varsa eğer, o cemaatin, bu cemaatin, şu cemaatin, yani bu cemaati de Fethullah Gülen cemaati olarak kısıtlamıyorum. Cübbeli Ahmet'in cemaati de olabilir, ne bileyim başka bir cemaat de olabilir."