Fatih Altaylı, çalıştığı gazete olan Hürriyet'e ateş püskürüyor. Altaylı'yı kızdıran şey gazetenin pazar ilavesindeki PKK kampı. Altaylı'ya göre bu haber PPK'ya özendiri
Abone olFatih Altaylı'nın arası şu sıralar çalıştığı Hürriyet gazetesiyle pek iyi değil? Neden mi? Çünkü Altaylı, Hürriyet 'Pazar' ilavesinde haber konusu olan PKK/KONGRA-GEL'i insanı özendirecek şekilde anlattığı için Hürriyet'e kızgın... Altaylı sitemini "‘Hürriyet’ bu mudur?" yazısıyla dile getiriyor...
HÜRRİYET’in dünkü ‘Pazar’ ilavesi ‘Muhteşemdi!’ Okuyunca kalkıp ‘Kandil Dağı’na gidip PKK/KADEK’e katılasım’ geldi.
Bir şıklık, bir güzellik. Eğitimler tamamlanmış, PKK kadın hareketine dönüşmüş. Murat Karayılan da bu hareketi destekliyormuş.
Özgür erkek, özgür kadın yaratma temelinde özgür ve eşit bir ilişkiyi savunuyorlarmış.
Fotoğraflara bakarsan sanki Türkiye’de 30 bini aşkın cana, 16 yıla, milyarlarca dolara mal olmuş bir terör örgütünden değil de, Kandil Dağı’nda bir gençlik kampından söz ediliyor.
Ellerde gitar görünüyor; ama diğer ellerdeki silahlar kareye girmemiş.
Güneydoğu’da aile ve toplum baskısından sıkılmış kızlara, kadınlara çağrı gibi.
‘Pes’ dedim.
Doğrusu, ne PKK kamplarından haber yapılmasına karşıyım, ne de terör örgütü mensuplarıyla röportaja.
Hatta PKK’lılar akıllarını başlarına aldığında; gitarı, silahı bıraktıktan sonra düşündüklerinde bir genel affa bile karşı çıkmam.
Ama ‘izansızlığa’ tepki gösteriyorum.
Cumartesi gecesi PKK saldırıp bir erimizi şehit etmiş, Türkiye’nin değerlerine en fazla sahip çıkmakla ünlü ve zaman zaman bu niteliğinden dolayı hedef olmuş bir gazetede ertesi gün böyle bir ‘ilave’.
En basit ifadeyle üzüldüm.
Bu haberleri yapanlar huzur içinde otursun diye canını, kolunu, bacağını ve hepsinden önemlisi geleceğini kaybedenler ne düşünmüştür, onu düşünmek bile istemiyorum.
NOT: Bu yazıyı yazdıktan sonra konuyu Ertuğrul Özkök ile konuştuk. Özkök yurtdışından yeni gelmişti ve beni aradı. ‘Seninle aynı fikirde değilim. Sedat Ergin’le konuştuk. O da senin tam zıddını düşünüyor. Sedat bu yazının PKK’yı bitirdiği görüşünde’ dedi. ‘Ayrıca sen de Apo’yla röportaj yaptın. Madem yanlıştı niye yaptın?’ diye sordu. Ben de ‘Röportaja karşı değilim. Reklama karşıyım. Ayrıca benim Apo röportajım yayınlanamadı’ dedim. Hürriyet’teki haberi tekrar tekrar okuyup, daha doğru bir yargıya varmak için dün yayınlanması gereken bu yazıyı bir gün beklettim.
YAZI:Fatih ALTAYLI