BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,43
ALTIN 2.940,80
HABER /  GÜNCEL

Alt komisyonda F tipi kavgası

TBMM Adalet Komisyonu'nda hararetli F tipi tartışmasına sahne oldu. Vekiller birbirini suçladı. Sözlü atışmalar başkan Köksal Toptan'ın araya girmesiyle son buldu.

Abone ol

Alt komisyonun hazırladığı metin üzerinden çalışmalarını sürdüren Adalet Komisyonu'nda bazı maddeler üzerinde tartıma yaşandı. Tasarının ''Kapalı ceza infaz kurumları''nı düzenleyen 8'inci maddesinin görüşülmesi sırasında söz alan CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, 10 kişiden daha az sayıda mahkumun barındığı koğuş sisteminin ''Sosyalleşmeyi'' sağlamadığını söyledi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in cezaevlerini ''Hilton gibi'' diye nitelediğini ifade eden Eraslan, ''Tek başına bir insanı Hilton'a bile kapatsanız bu zulüm olabilir'' dedi. F tipi cezaevlerinin daha insani koşullara kavuşturulması gerektiğini ifade eden Eraslan, ''Geceleri tek başlarına kalabilirler, ama hiç olmazsa gündüzleri birarada olabilsinler'' dedi. CHP Malatya Milletvekili Muharrem Kılıç da tek başına bir odada kapalı tutulmanın zulüm olduğunu, insanın evinde bile yalnız kalmasının eziyete dönüşebileceğini söyledi. CHP Afyon Milletvekili Halil Ünlütepe ise F tpi cezaevlerini protesto gerekçesiyle yapılan ölüm oruçları sonucu 117 kişinin yaşamını yitirdiği belirterek, ''İnsan yaşamı en kutsal değerlerden biri. Cezaevleri, insanların canından bile vazgeçmesine yolaçacak yerler olmamalı. Cezaevlerine devletin gücünün gösterildiği yerler olarak bakılmamalı'' dedi. Tasarıda 12 Eylül döneminin izlerini gördüğünü ifade eden Ünlütepe, tasarıdan yüksek güvenlikli cezaevleri ile ilgili maddelerin çıkartılmasını istedi. ''DEVLET KONUKEVİ GİBİ...'' Adalet Bakanı Çiçek, tasarının Türkiye'de ve dünyada yaşanan tecrübeler dikkate alınarak hazırlandığını, yüksek güvenlikli cezaevlerinin Avrupa'daki birçok ülkede bulunduğunu belirtti. İnsan hakları konusundaki görüşlerini dile getiren milletvekilleri ile aynı değerleri, aynı duyarlılıkları paylaştığını bildiren Çiçek, ''Cezaevleri için Hilton demedim ama devlet konukevi haline getirildiklerini söyledim'' diye konuştu. ''MESAJ VERİLİYOR'' AK Parti Ankara Milletvekili Haluk İpek'in, CHP Milletvekillerinin bu konuşmaları ile bazı çevrelere mesaj verdiğini söylemesi, toplantıda gerginliğe yol açtı. CHP'liler, ''Ayıp'' olarak niteledikleri bu sözlerin geri alınmasını isterken, İpek'e, ''Kime mesaj veriyormuşuz, söyle'' dediler. İpek'in, ''F tipine kim karşı çıkıyorsa onlara mesaj veriyorsunuz'' sözleri ortamı daha da gerginleştirdi. Tasarının 40 yıllık tecrübeler dikkate alınarak hazırlandığını ifade eden İpek, ''Eskişehir cezaevinin kapatılmasının faturasını bu millet acı ödedi. Kapatıldıktan sonra buralar örgütlerin akademisi haline geldi. Devlet buralarda egemenliğini korumalıdır'' dedi. CHP'li Eraslan bu sözlere, bugüne kadar sadece bilimsel katkıda bulunma kaygısı ile hareket ettiklerini, İpek'in bu sözleri ile kendilerini itham ettiğini belirterek, tepki gösterdi. Sözleri ile ''Hiçkimseye mektup yazmadıklarını'' bildiren Eraslan, İpek'e, ''CHP buna tevessül de etmez, tenezzül de etmez. Haluk Kırcı gibi seri katiller için alt komisyona önerge getiren sensin'' dedi. İpek'in ''Yalan söylüyorsun'' dediği Eraslan, '' O zaman tartışalım'' diye çantasından önergeyi çıkartmaya hazırlanırken, diğer milletvekillerinin müdahalesi üzerine vazgeçti. Tartışmalar, Komisyon Başkanı Köksal Toptan'ın ''Hiçbir arkadaşımın halkın esenliği dışında bir düşüncesi olamaz'' sözleri üzerine sona erdi. CEZANIN HASTALIK NEDENİ İLE ERTELENMESİ Tasarının, hastalık nedeniyle hapis cezasının infazının ertelenmesine ilişkin maddesinin görüşmeleri sırasında AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Yılmazcan, ''DHKP-C militanlarının affedildikten sonra eylem yaptıklarını biliyoruz. Cumhurbaşkanı'nın tasarruflarında bile bu oluyorsa hiç hakketmeyen mahkumlar bu haktan yararlanabilirler'' dedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek de uygulamada sorunlar olabildiğini ifade ederek, ''İçerde yatalak hasta, eylem yaparken sağlıklı... Bunlar takip ediliyor'' diye konuştu. Toplantıya katılan Adli tıp uzmanının, cezanın infazının mahkumun hayatı için kesin bir tehlike oluşturduğunda infazın geri bırakılacağına ilişkin hükmü ''Ölüm döşeği'' olarak algıladıkları yönündeki sözlerine CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu tepki gösterdi. Çorbacıoğlu bu ifadenin ''Kendi hayatını tek başına sürdüremeyecek'' şeklinde anlaşılması gerektiğini, aksi halde başta ölüm orucu nedeniyle korsakoff hastalığına yakalananlar olmak üzere birçok hastalıkta bunun kötüye kullanılabileceğini iddia etti. Çorbacıoğlu, dünyanın hiçbir ülkesinde korsakoff hastalarının cezalarının infaz edilmediğini belirterek, ''Bu anlayış hukuk mantığı ve tıp etiği ile örtüşmemektedir'' dedi. BAŞKALARININ YERİNE YATANLAR Çorbacıoğlu, bir başka maddenin görüşülmesi sırasında da hükümlüler ile ilgili bilgilerin infazdan sonra yok edilmeyerek ''Zorunlu durumlarda başka kurum ve kişilere verilebileceğine'' ilişkin hükmün bir ''Bilgi bankası oluşturma arayışına'' temel olabileceği endişesini dile getirdi. Toplantıya Yargıtay'ı temsilen katılan Ceza ve Tevkifevleri eski Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, başkalarının yerine cezaevine giren tutuklu ve hükümlüler ile karşılaştıklarını ifade ederek, bu nedenle bu bilgilerin saklanması gerektiğini söyledi.