Alparslan Arslan, Danıştay saldırısının detaylarını ilk kez bu kadar açık anlattı. İşte Arslan'ın şaşırtan ifadeleri;
Abone olBirinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Danıştay Saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan, 'türban kararı' nedeniyle hedefinin o dönemde daire başkanı olan Danıştay Başkanı Mustafa Birden olduğunu söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada çapraz sorguya alınan Arslan, sanıklardan Salih Kurter ile dini sohbetler yaptıklarını, Cumhuriyet gazetesinin bombalanması eyleminden bu kişiye bahsettiğini söyledi. Eylemleri yönlendiren kişinin Kurter olmadığını ifade eden Arslan, Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in Danıştay saldırılarıyla ilgili sorularına da, Osman Yıldırım'ın iş yerinde İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu ile buluştuklarını, bu kişilere Ankara'ya gitmeyi teklif ettiğini ve birlikte Ankara'ya gittiklerini anlattı.
"SALDIRI ÖNCESİ UYUYAMAMIŞ"
Arslan, Ankara'da ilk gün bir otelde kaldıklarını, gece kendisini uyku tutmadığı için sabaha kadar lobide oturduğunu ifade ederek, sabah arabaya binip Danıştay binasına keşfe gittiğini belirtti.Tutuklu sanık Alparslan Arslan, saldırıyı ise şöyle anlattı: ''Bahçede uzun süre oturdum. Bir ara yukarı çıktım salon kapalıydı. Salon açık olsaydı silahı alıp, gelip saldırıyı yapacaktım. Çaycı geldi, (Dosyam var) dedim binadan ayrıldım. Ertesi sabah arkadaşlar otelde uyurken çıktım gittim.
İLK SORUN KAPIDA YAŞANMIŞ
Silah çantamdaydı. Güvenlik noktasında öttü. Kimliğimi gösterdim. Avukat olduğum için yukarı çıkmama izi verdiler. Salona girdim. Başta Mustafa Birden olmak üzere 3-4 el ateş ettim. Bayanlar da vardı. (Böyle bir şey, yasak olamaz, bitsin) dedim. Çaycı geldi, (Seni öldürürüm) dedim, kaçtı, gitti. Aşağıya indim, polislerle karşılaştım. Sakince yürümeye devam ettim. Polisler anladılar, koluma girmeye çalıştılar ben de silahımla duvara ateş ettim. Beni götürdüler. Türban kararı nedeniyle hedefim o dönem daire başkanı olan Danıştay Başkanı Mustafa Birden'i öldürmekti.''
BABA KIZDI, ARSLAN
MAHKEMEDE KÜFRETTİ
Saldırının ardından otomobilinde 2 adet silah bulundurmasıyla ilgili olarak da Arslan, ''Eğer yakalanmasaydım başka tarafa da gidecektim'' dedi. Arslan, savcının daha önce hiç silah kullanmadığını belirtmesine rağmen, soğukkanlı bir cinayeti nasıl işlediği yönündeki sorusunu da, ''Yaradılış böyle, yaradılışa uymak lazım'' diye cevap verdi.Tutuklu sanık Alparslan Arslan, 12 Eylül dönemindeki cezaevi koşullarından söz ettiği sırada, izleyiciler bölümünde bulunan babası İdris Arslan, ''Sana mı kaldı. 4 yıldır yok olduk oğlum'' diye tepki gösterdi. Arslan da babasına bağırarak, ''Ben Allah'ın fedaisiyim'' diyerek küfürlü sözler söyledi. Ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de, ''Yönlendirmenizin anlamı nedir?'' diye sorunca anne Hatice Arslan, ''Sağlıklı mı acaba?'' diye bağırdı. Başkan Şengün ise ''Sağlıklı olup olmadığına siz karar veremezsiniz. Hissiyatınıza saygılı olabiliriz, ama onun da ölçüsü var'' diye uyardı.
MUZAFFER TEKİN İLE 3-5 KEZ GÖRÜŞTÜM
Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ü medyadan tanıdığını belirten Alparslan Arslan,Muzaffer Tekin ile de söz konusu olaylardan 1 yıl önce tanıştığı söyledi. Doğuş Factoring olayında birkaç defa Tekin'in adının geçtiğini kaydeden Arslan, ''Muzaffer Tekin'in ofisine 3-5 defa gittim. Korkut Eken, İbrahim Şahin'e tanımadığım halde uzaktan sempati besleyen bir insanım. Tekin ile siyasi sohbetler yaptık. 28 Şubat sürecinden dolayı askerleri sevmem. Ben ülkücüyüm'' dedi.
Savcı Pekgüzel, Tekin ile 30'a yakın görüşmeleri olduğunu hatırlatması üzerine Arslan, tam olarak hatırlamadığını, ancak telefon görüşmelerinin sebebinin Tekin'e müsait olup olmadığını sorması olduğunu öne sürdü. Alparslan Arslan, Tekin ile Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasıyla ilgili hiç konuşmadıklarını iddia etti.