BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Almanya'nın hain Alevi planı!

Alevileri kimler bölmeye çalışıyor? Cami-cemevi projesindeki sıkıntılar neler? İlahiyatçı Faruk Beşer'den çarpıcı analiz...

Abone ol

İlahiyatçı Faruk Beşer cami-cemevi projesinin "dönülmez bir hata" olacağını belirterek, Almanya'nın Alevileri farklı din gibi gösterme çabasında olduğunu hatta bunun için maddi yardım bile yaptığını söyledi.

Birkaç aydır kulaktan kulağa dillendirilen ve Gülen cemaati desteğiyle geçtiğimiz haftalarda temeli atılan cami-cemevi işbirliği projesine Hayrettin Karaman'dan sonra bir ilahiyatçıdan daha tepki geldi.

Bir dönem cemaate yakınlığıyla bilinen Mehtap TV'de de program yapan Faruk Beşer, Yenişafak gazetesindeki köşesinde bugün başlıklı bir yazı kaleme aldı ve projenin yanlışlarını anlattı.

Bu projeyle birleştirme değil ayrıştırma olacağını savunan ilahiyatçı yazar, İslam'ın Almanya tarafından bölünmeye çalışıldığının altını çizdi.

Beşer, projeyi ilk duyduğunda olumlu karşıladığını ancak derinlemesine düşündükçe bunun "bölücü" olduğunu söyledi.

PROJE RASYONELDİR

Camilerin yanına Cem Evi yapılması projesini ilk duyduğumda doğrusu olumlu bir intiba edinmiştim. Ama üzerinde düşününce fark ettim ki, konjonktürel ve siyasal refleksim dini düşünme damarımın önüne geçtiği için böyle hissetmişim.

Gerçekten de Türkiye'nin hassas dengeleri hesaba katıldığında böyle bir proje siyaseten son derecede rasyonel bir projedir. Özellikle de günümüzde olduğu gibi Türkiye'nin düşmanlarının içimizde çatışma dinamikleri aradığı ve her fırsatta bunu oluşturmaya çalıştıkları bir dönemde.

ALMANYA ALEVİLİĞİ AYRIŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR 

Özellikle Almanya'nın Aleviliği ayrıştırma ve farklı bir din olduklarını kendilerine ikna çabalarının, bunun için hem Almanya'da hem Türkiye'de hatırı sayılır bütçeler ayırdıklarının neredeyse söylenti olmaktan çıktığı bir hengâmda.

HRİSTİYANLIĞIN BAŞINA GELEN İSLAM'IN BAŞINA GELİR 

Bunlar doğru ama din siyasete kurban edilirse Hıristiyanlığın başına gelen İslam'ın da başına gelebilir.

Önce bu sütunlarda iki kez zikrettiğim şu ölçü hadisi şerifi bir kez daha vereyim:

'Allah'tan başka ilah olmadığını kabul edip, kıblemize dönen, namazımızı kılan, kestiğimizi helal sayan bizdendir'. İster Alevi olsun ister Sünni.

Ama biz biliyoruz ki, Alevilik de Sünnilik gibi farklı tonlara sahiptir. Alevilerden camiye gelen, namaz kılan, Kuranı Kerim okuyan dindarlar olduğu gibi bunlara yanaşmayanlar da vardır.

Sünniler de öyledir. Onların da hiç namaz kılmayanları, camiye gelmeyenleri Kurana ve Şeriata karşı olanları vardır.

Ortak payda, Allah'a inanan ve arada bir de olsa namaz kılanların camide buluşmalarıdır. Cami, yani bütün inanları cem eden, toplayan mekân.

DÖNÜLMEZ BİR HATADIR

Cami İslam'ın ortak bir değeridir. Bir mezhebin, meşrebin, tarikatın mabedi değildir. Tarih boyunca mezhep camii edinilmesine hiç cevaz verilmemiştir. Camileri ayrıştıranlar İslam'da da ayrılık çıkmasının sebebi olmuşlardır.

Cemevi-Cami beraberliği de bize göre uzun yıllar sonra dönülecek böyle bir hata oluşturabilir.

CEM EVLERİ TEKKELER GİBİDİR

Şunları herkes bir mütearife olarak bilir: Nasıl Mevlevilerin, Nakşilerin, Kadirîlerin tekkeleri varsa ve bu tekkeler bir bakıma birer eğitim kurumu, kültür evi gibi görülüyorsa, Cem Evleri de böyle bir kurumdur, caminin alternatifi değildir. Bu vasıfla bulunmaları kimseyi rahatsız etmemeli ve bir zenginlik sayılmalıdır. 

CAMİ SÜNNİ MABEDİ ANLAMINA GELİR

Cami cem evi izdivacı daha büyük ayrılıklara da dönüşebilir. Caminin yanında cem evi bulunsun demek, caminin Sünni mabedi olduğunu kabul etmek demektir. Dolayısıyla bu bir birleştirme değil ayrıştırma olur.

CAMİLER SÜNNİLİĞİN DEĞİL, ORTAKTIR 

Hangi mezhebe mensup olursa olsun, sadece bir lailahe illellah demekle de olsa kendini müslüman sayan herkesin ortak mabedi camilerdir ve camiler Sünniliğin değil, İslam'ın ortak sembolüdür. Hiçbir müslüman, ne kadar günahkâr olursa olsun, camiye karşı olamaz. Oysa camiye karşı olan Alevi de var Sünni de var. Adlarının Alevi ya da Sünni olması onları müslüman kılar mı?

Herkes İslam'ı kabul edip etmemekte serbesttir, ama İslam'ın mezhepler üstü sembolleriyle oynamak tehlikeli olabilir. Böyle bir proje bizi tam da Katolik, Ortodoks ve Protestan kiliselerinin durumuna götürebilir.


Yeni Şafak'ın duayeninden cemaate itiraz!

Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Hayrettin Karaman cami ve cemevi tartışmalarına dahil olduğu yazısında Gülen Cemaati'ni kızdıracak yorumlar yaptı...

hayrettin-karaman-cami-cemevi.jpg