Almanya'da yaşayan gazetecilere ilişkin infaz listelerinin dolaştığı iddiaları Alman hükümetine resmi olarak soruldu. Yapılan ilk açıklamada ellerinde somut belge olmadığı ancak işaretlerin bulunduğu belirtildi.
Abone olFederal hükümet, Almanya'da yaşayan muhalif Türk gazetecilerin isimlerinin yer aldığı iddia edilen infaz listeleriyle ilgili ilk kez açıklama yaptı.
İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Helmut Teichmann, Sol Parti Milletvekili Helin Evrim Sommer'in soru önergesine verdiği yanıtta "Şu anda Türk hükümetine eleştirel yaklaştığı varsayılan kişilerin isimlerinin olduğu farklı listeler olduğuna dair işaretler bulunmaktadır" dedi. Açıklamada federal hükümetin elinde somut bir liste bulunmadığı, konuyla ilgili incelemenin derinleştirildiği belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan saldırılara kınama
Almanya Dışişleri Bakanlığı ülkede yaşayan Türkiyeli muhalif gazetecilere yönelik iddialara ilişkin Deutsche Welle'ye bir açıklamada bulunmuştu. Açıklamada "Federal Hükümet dünya çapında basın ve ifade özgürlüğünü destekliyor ve gazetecilere yönelik her türlü şiddet olayını kınıyor" denildi. "Almanya'da yaşayan tüm insanların - ne tür bir saikle olursa olsun – şiddete maruz kalmaması güvence altına alınmalıdır" denilen açıklamada, Dışişleri Bakanlığı'nın geçmişte de "birçok kez ve doğrudan Türkiye'deki gazetecilerin hakları" konusunda destek verdiğine dikkat çekildi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, "basın ve ifade özgürlüğü konusunda Türkiye'deki eksikler, Türk tarafı ile yürütülen ikili görüşmelerde, Avrupa Birliği bağlamında ve çok taraflı platformlarda mütemadiyen dile getirildi" denildi.
Alman Gazeteciler Sendikası (DJV), Almanya'da yaşayan Türkiyeli muhalif gazetecilere yönelik artan tehdit, taciz ve saldırılar karşısında Alman hükümetini harekete geçirmeye çağırmıştı.Sendika Başkanı Frank Überall, polis kaynaklarından aldıkları bilgiye göre, Türkiyeli muhaliflerden oluşan ve aralarında gazetecilerin de bulunduğu 55 kişilik bir infaz listesi bulunduğunu kaydetmiş ve Dışişleri Bakanı Heiko Maas'tan, Türk Büyükelçi'nin Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmasını talep etmişti.